Olayın üç bacağı var. 1- Evli bir parti lideri özel sekreteriyle aşk hayatı yaşıyor.
2- Kadını milletvekili seçtiriyor.
3- Bu aşk hayatının giyinik olmayı gerektirmeyen bazı anları gizlice görüntüleniyor ve internette yayınlanıyor.
Bu konuda ne düşünmeliyiz?
Parti liderinin sekreteriyle arasında aşk ilişkisinin olduğu Ankara’da birçoğunun malumu olan bir sırdı. Ama konu medyaya taşınmadı. Doğrusu da bu idi. Kimin kimle yattığı, söz konusu bir parti lideri olsa da kimseyi ilgilendirmez.
Evlilik dışı aşk konusunda her toplumun değerleri değişiktir. Fransa’da metres sahibi olmak normal karşılanır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde eski Başkan Bill Clinton’un Beyaz Saray’daki ofisinde seks yapması neredeyse halkça tutulmasını artırdı. “Hey! O da insanmış” diye düşündü birçok insan.
Teşhir çirkin bir iş
İngiltere’de genellikle pantolonu aşağıda yakalanan politikacının siyaset hayatı sona erer.
Her ne kadar “Türk toplumu muhafazakârdır” denirse de zamparalık, erkek söz konusu olduğunda, ayıplanan bir boş vakitleri değerlendirme yöntemi değil.
Ancak bir parti başkanının metresini milletvekili yapması hiçbir toplumda kabul edilebilir bir davranış değil.
Olayın bu aşamada medyaya taşınması, parti içinde gündeme getirilmesi gerekirdi. Sancak dağıtan sultanlar gibi gözdeye milletvekilliği ihsan etmek akıl alacak bir şey değil.
Ama CHP genel merkezinin bugün timsah gözyaşı döken, elleri önlerine bağlı evet efendimcileri bunu yuttu. Ankara’daki gazeteciler de. Kimse “Hey ne oluyor?” demedi.
Yatak odasına girip aşk sahnelerini görüntülemek ve ondan sonra bunları internette teşhir etmek çirkin bir iştir.
Ama bu çirkinlik Baykal’ın çirkinliğini ortadan kaldırmaz ve mahzur göstermez.
Eşinden özür dilemedi
AKP Türkiye’sinde bütün standartlar aşağı düşüyor. Özel hayatın mahremiyeti diye bir şey kalmadı. Herkes dinlenmekten korkuyordu. Şimdi kamerayla izlenmekten de korkar hale geldi.
Geriye bir tek rakipleri kurşunlamak kaldı. Onun da olması yakındır.
Baykal çoktan siyaset sahnesini terk etmeliydi. Adı iticilik ve başarısızlıkla eşdeğerdir. Popüler değildir. Parti içinde dikta kurdu. CHP’yi ortanın solundan sağın sağına taşıdı. Hiç seçim kazanmadı ve kazanma şansı sıfır.
Ve, belki de en kötüsü, CHP’yi kendi ve klonları dışında kimsenin yönetemeyeceği ve düzeltemeyeceği şekilde bozdu. CHP’yi enkaz haline getirmiş olmak onun en kalıcı mirası olacak.
Baykal’ın sinirli istifa konuşmasının en itici tarafı nedamet göstermemesi, onları bu skandalın içine çektiği için eşinden ve ailesinden özür dilememesi idi.
En affedilmez suçu budur.