Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Seba Çobanoğlu’nun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den cevap alması için altı defa mektup yollaması gerekti.
Çobanoğlu, Yuvarlakçay’ı Koruma Platformu’nun sözcülerinden biridir. Yuvarlakçay Türkiye’nin tabiat harikalarından biri olan Muğla’daki Köyceğiz Gölü’ne akan bir sudur.
Orada havaalanlarından tanıdığınız Akfen Holding, elektrik elde etmek için bir hidroelektrik santral yapma süreci içinde. Çevrede birçok insan doğayı tahrip edecek bu girişime karşı.
Konuyu çerçevesine oturtmak için hemen belirteyim: Türkiye’de üzerine santral kurulmaya hazırlanılmayan akarsuyu yok gibidir. Çevre Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü baraja uygun bütün akarsularını özel sektöre sattı veya satışa çıkardı.
Baraj yapmak için çevre etki değerlendirme raporu almak gerekir. Bunun amacı baraj inşaatının çevreye vereceği zararı tespit etmek ve iş sahibini bu zararı asgariye indirecek önlemleri almaya zorlamaktır.
Ama, bu iş Türkiye’de bir formaliteden ibarettir. Atmasyon rapor vermek için takla atan birçok dandik şirket var. Zaten bürokrasiyi ilgilendiren çevreyi korumak değil dosyaya atılacak bir rapor olması, bir formalitenin yerine getirilmesidir. ÇED raporlarının uygulanabilir olması, gerçeğe uyup uymaması önemli değil.

Haberin Devamı

Çevre koruma isteği görülmedi
Baraj alanları Türkiye’nin bitki ve yaban hayatı açısından en gözde yerleridir. Ama bu güne kadar bunlara zarar verecek diye bir barajın yapılmadığı görülmemiştir. Herhangi bir girişimciden anlamlı çevre koruma isteği de görülmemiştir.
Yuvarlakçay’ı Koruma Platformunu Gül’e yolladığı mektuplarda Akfen’in hazırlattığı raporların
“yasal ve akademik olmayan” belgelerden müteşekkil olduğunu söylüyor.
“Bu girişim yedi köyün suyunu kesecek, turizmi bitirecek, tarım ve doğa elimizden alınacak ve en acısı da burada yaşan canlıların yaşam alanını yok edecektir” diyor Çobanoğlu.
Dinleyen, umursayan var mı?
Var. Yuvarlakçay’dan Ilısu’ya ve İkizdere’ye akarsuların yakınında yaşayan insanlar örgütlenip ortamlarının zehirlenip yok edilmesine karşı kampanya yürütüyor. Ama bu girişimler ne hükümet ne muhalefet partileri ne de meydanının büyük bir bölümü tarafından görülmüyor.
Cumhurbaşkanı’na altı müracaattan sonra Yuvarlakçay çevrecilerine cevap Gül’den değil Genel Sekreter Yardımcısı Emin Kuz’dan geldi. Kuz, projeye itirazları dile getiren dilekçelerin DSİ’nin Bağlı Olduğu Çevre Bakanlığı’na gönderildiğini yazdı. Bu, af için başvuruda bulunan mahkûmun dilekçesini cellada yollamaktan farksızdır.
Çevre Bakanlığı baraj izinlerini veren kuruluştur. Çevreye duyarlılığı sıfıra yakındır. Umarım Cumhurbaşkanı fikrini değiştirir ve konuyu incelettirir. Çünkü bu barajların hemen hepsinin ekonomik bir mantığı yoktur. Projeler, birkaçı hariç, çok küçüktür. Yapacakları tahribat üretecekleri elektriğe değmez.
Ayrıntılar yarın.