Savaş bittikten sonra yapılan ilk işlerden biri mayın temizliğidir. Ama temizlik ne kadar titizlikle yapılırsa yapılsın mayınların hepsi ayıklanamaz. Bazıları saklı kalır ve beklenmedik zaman patlayarak birilerinin canını yakar.
Dubai’nin borç taahhütlerini yerine getiremeyeceğini açıklaması böyle bir patlamadır.
Bu beklenmedik iflas yeni bir finansal depremin başlangıcı değil eski krizin artçı şoklarından biridir.
Dubai Lehman Brothers’ın bir küsur yıl önce batmasıyla meydana gelen Birinci Dünya Finansal Krizi’nden geri kalan mayınlardan biriydi ve geçen hafta patladı.
Muhtemelen irili ufaklı başka mayınlar da var ve bunlar da bir gün patlayacak.
Dubai, Basra Körfez’inde 1970’lerin başında kurulan bir federasyon olan Birleşik Arap Emirliği’ni meydana getiren yedi emirlikten biridir ve Körfez’in parlak çocuğudur.
Abu Dabi abi, Dubai parlak çocuk
BAE’nin başkenti petrol zengini Abu Dabi’dir. Abu Dabi Şeyhi federasyonun başkanı, Dubai Şeyhi başbakanıdır. Dubai BAE’nin parlak çocuğu ise, Abu Dabi büyük abisidir. BAE petrol rezervlerinin yüzde 95’i, gaz rezervlerinin yüzde 92’si federasyonun en zengin bölgesi olan Abu Dabi’dedir.
Dubai’nin petrol geliri küçüktür. Gayri safi milli hasılanın yüzde altısı civarındadır. Gelirin büyük bölümü gayrimenkul, turizm ve finans hizmetlerden elde ediliyor. Petrol rezervleri yirmi yılda tükeneceği için Dubai’yi 1833’ten beri yöneten Maktum ailesi, emirliği Körfez bölgesinin finans, antrepo ve turizm merkezi haline getirip bir tür Arap Hong Kong ve Singapur’u meydana getirmeye çalıştı.
Ve epeyce de başarılı oldu. Ama Dubai’nin göz kamaştırıcı ve ağız sulandırıcı projelerini gerçekleştirmek için kullandığı para borçtu.
Kredinin bol ve ucuz olduğu 2007 öncesi yıllarda nüfusu bir milyonun biraz üzerinde, yüzölçümü Konya’nın onda biri olan Dubai, Batı bankalarından seksen milyardan fazla borç edindi.
Geçen hafta hurma biçimindeki adaların ve kapalı kayak merkezlerinin ışıltılı Dubai’si bazı kamu şirketlerinin borçlarını altı ay ertelemeyle ödeyeceğini açıkladı. Dünya borsaları düştü ve yatışmakta olan kriz endişesi hortladı. İrlanda ve Yunanistan gibi çok borçlu veya kalkınmakta olan ekonomilerin Dubai patlamasının açtığı çukura yuvarlanabileceği korkusu baş gösterdi.
Bence dünyanın arkada bırakmaya başladığı finans krizin başlangıcına geri dönmesi mümkün değil.
Dubai’de meydana gelen, yeninin değil, eskinin bir parçasıdır. Uluslararası değil, Dubai ve ona kredi veren Batı bankalarının sorunudur. Sular çekilince denize çıplak girenler arasında El Maktum’un da olduğu gördük, o kadar.