Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

29 Mart günü saat 14.40 civarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir mektup yolladım.
Cumhurbaşkanlığı sitesine girdim (http://cankaya.gov.tr/). Burada sol köşenin ortalarına doğru “Cumhurbaşkanına Yazın” diye bir ibare var. Onu tıkladım, açılan kutuya mesajımı yazdım ve yolladım.
On beş gün geçti. Cevap almadım. Herhalde artık almam diye düşünüyorum.
Bu tepkisizlik beni hayal kırıklığına uğrattı. Hem kendim hem de diğer mektup yazıp bir istek veya şikâyette bulunan ve cevap almayanlar için üzüldüm.
Herhalde büyük bir grubuz. Bana cevap yazmadılarsa kimseye yazmıyorlar, diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı’na mektup yollamak neden aklıma geldi, onu anlatayım.
Bir süre önce Köyceğiz Gölü’ne (Muğla) akan Yuvarlakçay adlı akarsu üzerine elektrik santralı kurulmasını önlemek üzere platform kuran köylüler ve çevrecilerle ilgili bir yazım çıktı.
Yuvarlakçay’ı Koruma Platformu’nun (www.yuvarlakcay.org ) sözcüleri, dileklerini ulaştırdıkları Cumhurbaşkanı’ndan cevap almaları için altı defa mektup yazmaları gerekmişti.
Bu yazı üzerine Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı bana hafifçe kırgın bir mektup yolladı.
Ben altı mektup yollandığını yazmıştım, oysa Cumhurbaşkanlığı’nın kayıtlarında platformdan sadece iki mektup vardı. İki varken altı mektuptan bahsetmem Cumhurbaşkanı’nın “konuya ilgi göstermediğinin ima edilmesi” anlamına geliyordu.

Haberin Devamı

Haftada 800 mektup
Yuvarlakçay’ı Koruma Platformu sözcülerinden Seba Çobanoğlu’nu arayıp açıklama istedim. Bana dört mesajın “Cumhurbaşkanına Yazın” kanalıyla gönderildiğini söyledi.
Anlaşılan bu mesajlar kaydedilmiyor ve cevaplandırılmıyor. Edilselerdi Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı onlara kolaylıkla ulaşabilecekti.
Bundan çıkan sonuç, vatandaşların Cumhurbaşkanı’na yazmaya davet edildiği ama mektuplarına cevap verilmediğidir.
Bu doğru mu değil öğrenmek için Basın Danışmanlığı’na sorular yönelttim ama cevap verme zahmetinde bulunmadılar.
Anladığıma göre, Gül’e haftada ortalama 800 başvuru ulaşmakta, bunlar Cumhurbaşkanı tarafından “görevlendirilen bir birim tarafından incelenerek tasnif edilmekte ve gerekli işlemler yapılmaktadır.”
Bu “işlemlerin” ne olduğunu merak ediyorum. Delete tuşuna basmak mı?
Yetmiş milyonu aşkın bir ülkede haftada 800 mektup fazla sayılmaz. Bunları Cumhurbaşkanı’nın okumaya vakti olmadığı açık. Görevlendirdiği birimin de her birini ayrıntılı olarak inceleyip cevaplandırması mümkün olmayabilir.
Ama bütün mektuplara teker teker “Cumhurbaşkanı mektubunuzu aldı, teşekkür eder” şeklinde kısa bir cevap yollamamanın hiçbir mazereti yoktur.
İnsanları Cumhurbaşkanı’na yazmaya davet edip sonra cevap vermemek nezaket kurallarına uymaz. Kibir alameti olduğu için de hoş değildir.
Kim sorumluysa Cumhurbaşkanı’na iyilik yapmıyor.