New York’ta savcılar insider trading suçundan altı kişiyi gözaltına aldı.
Insider trading borsada işlem gören bir şirkette gizli kalması gereken, kamuoyuna açıklanmamış bilgileri kullanıp ticaret yapmak demektir.
Bilgiler herkese açık olmadığı için onları kullananlar piyasadaki diğer kişilerin aleyhine haksız avantaj sağlıyor demektir.
Örneğin, küçük bir yerli şirket büyük bir yabancı şirket tarafından satın alınacaktır. Bu haber açıklandığında küçük şirketin borsadaki hisseleri yükselecek. Bu bilgiye sahip kişiler açıklama yapılmadan önce şirketin hisse senetlerini ucuza satın alıp büyük kârlar elde edebilirler.
Bu oyun borsa şirketleri içinde de dönebilir. Örneğin uluslararası bir fon kendisi için alım satım yapan bir Türk brokerlik şirketine bir şirketin hisselerini toplaması için talimat verir. Bu alımın fiyatlarını yükselteceğini bilen brokerler kendileri ve ahbapları için de alım yapmaya başlarlarsa insider trading yapmış olurlar.
Insider trading güveni zedeler
Borsanın iyi çalışması için şeffaf olması gerekir. Insider trading şeffaflığı ihlal ettiği, borsaya olan güveni zedelediği için zararlıdır ve yasaktır.
ABD’de bu suçtan dolayı altı kişinin gözaltına alınması bizi pek ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren, bu kişilerin nasıl yakayı ele verdikleridir.
Öğrendiğime göre, bu kişileri telefonda yaptıkları konuşmalar ele vermiş. Bu ilk defa oluyormuş. Çünkü ilk defa bir ABD mahkemesi insider trading suçunun ortaya çıkarılması için savcılığa bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesi için yetki vermiş.
Bu iki nedenle bizim için ilginçtir. Türkiye aynı anda insider trading cenneti ve telefon dinleme cehennemidir.
Yetkililer istedikleri kişilerin telefonlarını mahkeme kararı olmadan dinleyebiliyor. Bu dinlemeden elde edilen bilgileri sık sık yasa ve ahlak kurallarına aykırı biçimde kullanıyorlar.
Türkiye’deki durum
Ama insider trading’in salgın halinde olduğu bilinmesine rağmen bu güne kadar bu suçtan gözaltına alınan veya mahkûm olan birisini duymadık. Rüşvet ve yolsuzluk insider trading’den de büyük bir salgındır. Ama bu sporun tutkunlarından da hapishanelerde çürüyen yok.
Neden?
Çünkü hükümetler bu suçları önleme derdinde değil.
Çünkü yönetim kadroları bu kaynaklardan zenginleşen ve zenginleşmekte olan kişilerle dolu.
İstihbarat örgütleri öncelikli olarak siyasi patronlarına hizmet etme peşinde. Patronlarının işine gelecek haberleri toplamakla meşgul.
Insider trading ve yolsuzluk bu kategoriye girmez. Çünkü bunların suçluları ya yöneticidir ya da onların iş âlemindeki ortakları.
Türkiye’de bazı şeyler hiçbir zaman değişmez. Elmas gibi ebedidir.