Müzik tutkunuydu. Keman çalıyordu. Müzik okumak, hayatını müzisyen olarak geçirmek istiyordu.
Babası sıfırdan dev bir şirketler grubu meydana getirmiş ünlü bir işadamı idi. Tek oğlu için başka planları vardı. Yurtdışına gitsin, mühendislik okusun, aile şirketinde çalışmaya başlasın, o ölünce yerine geçsin istiyordu.
Eğer istediğiniz şeyin yeteri kadar güçlü bir biçimde arkasında duramazsanız, istediği şeyin yeteri
kadar güçlü bir biçimde arkasında
duranın istediği olur.
Babanın dediği oldu. Müzik tutkunu genç adam kemanını dolaba kaldırıp yurtdışına gitti ve mühendislik
okumaya başladı.
O günlerini bilenler üniversitede mutsuz olduğunu söylüyorlar. Mühendis olup döndükten sonra metazori babasının yanında çalışmaya başladı.
Sevilen iş mutlu yapar
Temel ama az bilinen bir gerçektir: İnsanlar sadece sevdikleri bir işi yaptıklarında başarılı olurlar; sevilerek yapılan iş ise kişinin en büyük mutluluk kaynaklarından biridir.
Yıllar geçti. Kemanı dolapta duran işadamı evlendi ama mutsuzluğunu evine de taşıdı, yuvasını da zehirledi.
Şimdi babasının ölmesini bekleyen orta yaşlı bir adam. Baba, seksenlerinde ve hâlâ şirketin başında. Artık oğlunun iyi bir işadamı olamayacağını biliyor. Şirket aynı soyadını taşıyan insanların sırtında nesilden nesle büyümeyecek. Bunu anladı. Ama artık çok geç. Herkes için.
Neden servet yapan işadamları hep oğulları, oğulları yoksa kızları, ister istemez, onların peşinden gelsin isterler? Çocuklarının kendi yollarını
izlemelerine izin vermezler?
Eğer çocuk işe yatkınsa, kendisi bir gün babasının ayakkabılarına girmek istiyorsa, diyecek bir şey yok. Ama değilse? Çiçekli gömlek giyip fotoğraf çekmek, birinci baskı kitap toplamak, davul çalmak, ressam olmak, bir orkestrada keman çalmak istiyorsa?
Eğer güçlü değilse, olamaz. Babanın hem otoritesi hem de parası var. O parayla evlada güzel ve rahat bir hayat yaşatıyor ve onu kendi işine çekerek hayat boyu bir servetin meyvelerini toplamayı vaat ediyor.
Ama karşılığında şirketteki herhangi bir memur gibi hayat boyu 9.00-18.00 masaya zincirlere bağlı yaşayacak.
Para egoyu şişirir
İnsan mezardan irade yürütemez.
Her şey burada kalır, burada da ne olacaksa o olur.
Ama bu zengin ve güçlü insanların evlatlarına ve onların eliyle geleceğe hüküm geçirmeye çalışmalarına engel değil.
Servet sahibi olanlar parayla her şeyi yapabileceklerini sanmaya başlarlar.
Ama parayla, sadece parayla yapılabilen şeyler yapılabilir.
İnsanın hayatı küçük ama egosu büyüktür. Para sadece cüzdanı değil egoyu da şişirir. İnsanların da insanlığın da başına gelen en büyük felaketlerin nedeni de bu şişme insanlardır.
Kemanınızı asla dolaba kaldırmayın.