Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Askerin elini politikadan çekmesinin Türkiye’yi demokratikleştireceğini inananlara şaşıyorum.
Asker elini politikadan tamamen çekse, darbe planladığı iddia edilenlerin hepsi hapse tıkılsa ve hatta ordu lağvedilse Türkiye demokratikleşmez.
Demokrasi olması için liberal insanlar ve kurumlar gerekir.
Liberal, özgürlük ve hak eşitliğine inanan kişidir. Türkiye’de sağlıklı bir demokrasi yaratacak sayıda liberal yok.
Olacağı da yok. Özgürlük, eşitlik ve rasyonellik yok geleneğimizde bir defa. Bu topraklarda Sokrat, Voltaire, Magna Carta, Fransız ihtilali olmadı. Feylesoflar, bilim adamları yetişmedi.
Her ne kadar Batılıyız desek de hâlâ Doğu toplumuyuz. Çoğumuzun ilişkilerini itaat, biat, kulluk, tarikat, takiye gibi kavramlar şekillendiriyor. Erdoğan’ın kızgınlığının nedeni bu kavramların daha egemen olmamasıdır. Bir tarikata veya ideolojiye tutunmazsak ayakta durmayacağımızı sanıyoruz çünkü bireyselliğimiz gelişmiş değil.

Halka örnek olması gerekenler
Evlerimizde, okullarımızda, devlet-vatandaş ilişkilerinde özgürlük yok. Esas liberal olması ve liberallikleriyle halka örnek olması gerekenler liberal değil. Başbakan’ı, Cumhurbaşkanını, siyasi parti liderlerini ve politikacıların ve fikir önderlerinin çoğunluğunu kastediyorum.
Türkiye’de dizginleri alan her politikacı yasa tanımaz bir arsızlıkla kendi borusunu öttürüyor veya öttürmeye çalışıyor.
Ankara’da o koltuğa oturan herkes eninde sonunda kontrolünü kaybediyor. Kendini allamei cihan sanmaya başlıyor. Her şey bende başlar, bende biter havasına giriyor. Çıkışın inişi olduğunu unutuyor. Mezarlıkların bir zamanlar “Bensiz olamaz” diyen insanlarla dolu olduğunu aklına getirmiyor.Demokrasi herhangi bir endüstri gibi know-how gerektiren bir şeydir. Biz bu know-how’a sahip olmaktan çok uzağız.

Demokrasinin benzini
Demokrasinin yağı ve benzini olan uzlaşma kültürünün K’si yoktur Meclis’te bir defa. Buna karşılık derinlik ve incelik eksikliğinin kendini saygısız bir hiddet ve şiddet olarak dışarı vurduğu bir ölçü bilmezlik var.
Meclis’e milyonlarca insan işsizlik ve yoksullukla boğuşurken sığ kavgalarıyla milletin hayatını zehretmekte bir beis görmeyen üç çirkin egemen. Bencillikleri ve duyarsızlıkları hastanelerdeki süpervirüslerden güçlü.
Her gün şahit olmak zorunda bırakıldığımız bu akılsızlıklar, hiddet bana 1980 öncesinin dört çirkinini hatırlatıyor. Tarihin ondan ders almayanlar için tekerrür ettiği doğru imiş.
Askerin elini politikadan çekmesi Türkiye’yi demokratikleştirmez arkadaşlar. Demokrasi için de ekonomi için de esas sorun politikacıların cumhuriyet kurulduğundan beri ülkenin sorunlarını çözmekte yetersiz kalmalarıdır. Askerin politikaya bulaşmasının da birçok başka kötülüğün de anası budur.