Zeytin ağaçları Akdeniz havzasında yaşamın hammaddesini üretir. Bu bilinçle hareket eden Christopher Dologh da Türk zeytinyağının karakterinin öne çıkması için bir havari gibi çalışıyor
Sonbaharın gri tonları metropolde ruhumuza çöreklenir her ekimde. Melankoli yüklü bulutlardan arada sırada sızan güneş okları ruhumuza değdikçe bir sonraki bahar ve yazın özlemini duyarız.
Oysa bu dönemde sonbahar altın sarısı bir şölendir Ege’de. Festival davulları çalar; bereket dualarıyla zeytin ağaçlarına koşarlar.
Zeytin ağacı hayat arkadaşıdır; hayat verir. Biz ölürüz ama o çocuklarımızın hayat arkadaşı olur.
Zeytin binlerce yıldır yaşamın yakıtıdır bu coğrafyada.
Yılın ilk hasadıysa ardıllarının müjdecisidir; iyiyse devamı da iyi gelir...
Dualar edilir ve eller ağaçların kollarına uzanır. Dallar özenle sağılır; sepetler zeytinlerle dolar.
Vapurlu logosu sayesinde 1938’den beri Anadolu’nun birçok köşesinde ‘vapurlu yağ’ olarak anılan
Su, enerji ve iklim krizlerinin pençesindeki dünyada, tasarruf yoluyla çevreye katkı sağlayan teknoloji devleri arasında Vestel de var
2008’den bu yana düzenli olarak takip ettiğim Avrupa’nın en büyük tüketici elektroniği şovu IFA Berlin, 4-9 Eylül arasıda gerçekleşti. 1924’te dönemin ruhuna uygun şekilde radyoların şovu amacıyla tasarlanan, 1930’lardan İkinci Dünya Savaşı’na kadar Nazilerin propaganda aygıtlarından biri olan fuar, dijital çağda tüm dünya için er meydanı işlevi görüyor.
Her yıl -mesela TV tarafında OLED, 4K gibi- bir teknolojinin ağırlığını koyduğu ve tüm şovu bastırdığı IFA Berlin’e bu yıl damgasını vuran, hayatımızda çığır açacak, devrim niteliğinde bir teknoloji yoktu. Yine TV tarafında üreticiler, 8K özellikli modellerini vurguladılar. Ancak bu teknolojinin standartlaşmasından uzak olduğumuzdan bahseden yoktu. Daha 4K bile yayıncılar ve tüketiciler için bir standart hale gelemedi. 2008’den itibaren birkaç yıl sükse yapan 3D teknolojisinden de bahseden bile kalmadı şimdi.
İnsan
Yüzlerce yıl önce zorlu tekne yolculuklarıyla ulaşılabilen Heybeliada’da çarşısı, pazarı, manastırlarıyla azımsanamayacak bir Rum nüfus vardı. Akillas Millas’ın devasa eseri ‘Heybeli’, adanın Bizans ve Rum geçmişini tüm boyutlarıyla anlatıyor.
1975 yılıydı. 4 yaşındaydım. Yaz, kış oturmak üzere Heybeliada’ya taşınmıştık. Kiracı olarak yerleştiğimiz iskeleye yakın taş evin yaşlı sahibesi Madam Kasandra, dönmemek üzere Atina’ya göçmeye hazırlanıyordu. Madam yolculuğuna başlayacağı güne kadar yerleştiğimiz evinin bir odasında kalacaktı.
Madam Kasandra hazırlığını tamamlamak üzereydi; evin dört bir yanında götüreceği eşyalarla dolu koliler vardı. Bu taşınmanın ardında acıklı bir hikâye olduğuna o zaman çocuk aklım yetmemişti. Nasılsa taşınıyordu ya, “Madam Kasandra, bu benim olsun mu?” diye sorarak istediğim hiçbir şeyi geri çevirmemişti yaşlı kadın; çok net hatırlıyorum.
Bu ilk hatıralarımdan biri ne zaman aklıma düşse, bir insanın tüm yaşamını geçirdiği Heybeli’den bu yaşta bir bilinmeze doğru
PlayStation Türkiye’de büyük başarılara imza atan Mustafa Yiğit, SIE Hong Kong Başkanı oldu
Türk oyun çevreleri geçen hafta ilginç bir transfer haberiyle
yankılandı.
2011’den bu yana Sony Eurasia bünyesinde olan PlayStation Türkiye Ülke Müdürü Mustafa Yiğit, Sony Interactive Entertainment Hong Kong (SIEH) Ülke Başkanı olarak atandı.
Oyun dünyasındaki ilk karşılaşmamızdan, 2011’den bu yana Mustafa’yı arkadaş olarak benimsemem bu atamayı benim için daha da anlamlı kıldı.
Gurur duydum, göğsüm kabardı.
PlayStation’ın çok önemsediği SIEH kurulduğu 1997’den bu yana konsolun dinamolarından biri konumunda.
PlayStation Network
Katlanabilir cep telefonlarının gölgelediği Mobil Dünya Kongresi’nde, 5G çağı ilan edildi
Dünyanın en büyük cep telefonu ve teknolojileri etkinliği Mobil Dünya Kongresi (MWC), 25-28 Şubat arasında Barselona’da düzenlendi.
MWC’nin bu yılkiana teması, eşiğinde olduğumuz 5G standardıve Yapay Zekâ’ydı.
Ancak katlanabilir cep telefonu Mate X’i etkinlikte ilan eden Çin devi Huawei, biraz bu sayede, biraz da dünya GSM altyapılarının yüzde 70’ine yakınını kurmanın verdiği güçle MWC’de borusu en çok öten isim oldu.
Mate X, sadece birkaç gün önce katlanabilir Galaxy Fold’u San Francisco’da görücüye çıkaran Samsung’un havasını almıştı.
Çünkü Mate X, açıklanan 2299 euro’luk uçuk fiyatına rağmen, 1980 dolarlık Galaxy Fold’dan tasarım olarak daha şık ve kullanışlı görünüyordu.
Tam katlanmıyor
Katlandığında şu anda kullandığımız telefonlara daha çok benzeyen Fold, açıldığındaysa 8 inç bir tablete evriliyor.
2018’de Türkiye’de en çok kullanılan emoji, gülmekten kopan surat emojisiydi. Fransızların ilk 10’undaysa aşk ve sevginin farklı varyasyonlarını işaret
eden 7 kalp var
Gaziantep’te, Suriye sınırındaki Karkamış’ı 7 yıldır kazan Türk ve İtalyan arkeologlar buldukları kil sürahinin tarihinden de fazla önemini, onu temizleyene kadar henüz tam kavrayamamıştı.
Şerbet için kullanıldığı anlaşılan Hitit sürahisi temizlendiğinde arkeologların karşısına, 3700 yıl önce üzerine “çalakalem” kondurulmuşgülen bir yüz motifi çıktı.
Milattan önce 1700’lerden gelen bu mesaj -o an arkeologların yüzüne Indiana Jones tebessümü mü kondu bilmiyorum- kayıtlara en eski emoji olarak geçti.
Yazılımcı ShigetakaKurita’nın Japon cep telefonları
için 176 “piksel piksel” emojiden oluşan setini yaratmasının üzerinden 20 yıl geçti.
Bugünse, dünya çapında
Mersin Miyav Park’ta 200’ün üzerinde kedi adeta cenneti yaşıyor. Kent çapındaki 160 kedi eviyse dostlarımızı olumsuz hava şartları ve tehlikelerden koruyor.
Milliyet yazarları, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın davetlisi olarak geçen pazartesi ve salı Mersin ve ilçelerine çıkarma yaptı.
Mersin’i tanımaya yönelik bu gezinin içeriği dün ve bugün Milliyet sayfalarında, yazarlarımızın köşelerinde vücut buldu, daha da bulacak.
İzmir Kordon’la kıyaslanan Mersin sahil şeridinin, aslında bir Miami ya da Cote d’Azur potansiyeli taşıdığını yerinde gözlemledik.
Mersin’in kadim ilçesi, efsaneler kenti Tarsus’ta başlayan gezimiz, Narlıkuyu’da, fırtınanın taşıdığı dalgaların acımasızca dövdüğü koydaki Kerim restoranda,
filmlere layık bir atmosferde son buldu.
Sayfalarca yazıya hammadde olabilecek kadar çok not alsam da bugün
Korkuları insanoğlunu değişime yönlendiriyor. Değişimin en önemli itici gücüyse teknoloji.
Sanırım 1980 ya da 81’de, 9-10 yaşlarında bir çocukken tanıştığım teknolojiye merakım yaşadığım her gün derinleşti.
Söz konusu tanışma, ilkokul sınıfından bir ev/arkadaş toplantısında video oyunu Pong’la gerçekleşti.
Oyun grafiklerinin en ilkel halini içeren Pong, oyuncak kavramı plastik askerler, kovboylardan ibaret olan küçük Menderes’in gözlerini faltaşı gibi açmıştı.
Gel zaman git zaman, teknolojide oyun artık ‘sanal gerçeklik’, ‘zenginleştirilmiş gerçeklik’ gibi kavramlardan ayrıştırılarak değerlendirilmiyor.
Teknoloji hayatın her alanında evrimin de dinamosu.
30-40 yıl önceleri boş verin sadece 10 yıl öncesiyle bugünü kıyasladığımızda bile hayatımızda derin farklar görüyoruz.