Korkuları insanoğlunu değişime yönlendiriyor. Değişimin en önemli itici gücüyse teknoloji.
Sanırım 1980 ya da 81’de, 9-10 yaşlarında bir çocukken tanıştığım teknolojiye merakım yaşadığım her gün derinleşti.
Söz konusu tanışma, ilkokul sınıfından bir ev/arkadaş toplantısında video oyunu Pong’la gerçekleşti.
Oyun grafiklerinin en ilkel halini içeren Pong, oyuncak kavramı plastik askerler, kovboylardan ibaret olan küçük Menderes’in gözlerini faltaşı gibi açmıştı.
Gel zaman git zaman, teknolojide oyun artık ‘sanal gerçeklik’, ‘zenginleştirilmiş gerçeklik’ gibi kavramlardan ayrıştırılarak değerlendirilmiyor.
Teknoloji hayatın her alanında evrimin de dinamosu.
30-40 yıl önceleri boş verin sadece 10 yıl öncesiyle bugünü kıyasladığımızda bile hayatımızda derin farklar görüyoruz.
Çıkış noktam Ford’un yeni 2019 Trend Raporu.
Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Hindistan, İngiltere, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD’de 13 bin 12 kişinin katıldığı bir anketle hazırlanan rapor, dünyadaki değişimi tetikleyen tüketici eğilimleri, insanların istekleri hakkında öngörüler içeriyor.
Birkaç yıldır denenen otonom araçlar, birkaç yıla yollarda boy gösterecek.
Teknoloji insanı değiştiriyor
Anket sonuçlarına göre:
- Yetişkinlerin yarısı, herhangi bir konuda yaşadıkları korkunun kendilerini değişime yönlendirdiğini söylüyor.
- 10’da 7, harekete geçme nedenlerinin değişim olduğunu belirtiyor.
- Yüzde 87, değişimin en büyük itici gücünün teknoloji olduğunda hemfikir.
- 10 yetişkinden 8’i teknolojinin ‘iyi bir güç’ olduğuna inanıyor.
- Yetişkinlerin yüzde 67’si çocuklarının bir yabancıyla seyahat etmelerindense otonom araçta seyahat etmelerini tercih ettiğini söylüyor.
- Yüzde 45 mobil cihazlarından ayrılabilen kişilere imrendiklerini belirtiyor.
- 10 tüketiciden 7’si, kullandığımız cihazlardan ‘zorunlu bir şekilde’ uzaklaşmamız gerektiğinde hemfikir.
- Yetişkinlerin yüzde 84’ü, yaşamlarını iyileştirmek için 2018 boyunca küçük adımlar
attıklarını söylüyor.
Teknolojik sınıf farkları doğuyor
Ford’un Trend Raporu’nda dünyadaki değişimi tetikleyen tüketici davranışı eğilimleri hakkında öngörüler de şunlar:
- Teknolojik ayrım: Teknolojiye erişen ve teknolojinin ‘iyi bir güç’ olduğuna inananlarla erişimi olmayanlar arasında temel bir ayrım yaşanacak.
- Dijital detoks: Birçok insan elektronik cihazlarına bağımlı olduğunu giderek daha fazla fark ediyor ve bu bağımlılıktan endişe duyuyor. Bu farkındalığı geliştiren insanlar, çevrimiçi mecralarda harcadıkları süre nedeniyle kendilerini hesap verebilir kılmanın yollarını arıyor.
- Kontrolün geri kazanılması: Kontrolün pek çok kişi için erişilmez göründüğü bir dünyada, en önemlisinin kendisini geliştirmek olduğunu düşünen tüketiciler, hayatlarında kontrolü geri kazanmaya çalışıyor.
- Kişilerin farklı yüzleri seçimlerini etkiliyor: Sosyal medya, tüketicilerin hayatında büyük rol oynuyor. Tüketiciler, gerçekte oldukları kişiyle online mecralarda kendilerini tanıttıkları kişi olarak farklı karakterler üstleniyor. Bu durum, tüketicilerin satın alımlarını ve teknoloji seçimlerini
daha çok etkilemesi bekleniyor.
- Yaşamak için çalışıyorlar: Birçok insan, artık çalışmak için yaşamıyor, yaşamak için çalışıyor. Şirketler de bu nedenle çalışanlarına yan haklar, ücretli izin ve uzatılmış izinlerle birlikte zihinsel gelişime destek
olacak fırsatlar sunmaya başlıyor.
- Eko-momentum: İnsanlar, çevresel gelişimin insan davranışındaki değişikliklere
bağlı olduğunu kabul ediyor. Birçok tüketici, artık çevresel ayak izlerini nasıl
ve nerede bıraktıkları, bunu
nasıl iyileştirebilecekleri konusunda rehberlik arıyor.
- Kolay cadde: İnsanlar, bir noktadan başka bir noktaya giderken yol boyunca geçirdikleri zamanı da artık önemsiyor. İnsanlar artık yoldayken işlerini halledebilme becerisi istiyor ve bu eğilim eski yolculuk deneyimini değiştiriyor.