PlayStation Türkiye’de büyük başarılara imza atan Mustafa Yiğit, SIE Hong Kong Başkanı oldu
Türk oyun çevreleri geçen hafta ilginç bir transfer haberiyle
yankılandı.
2011’den bu yana Sony Eurasia bünyesinde olan PlayStation Türkiye Ülke Müdürü Mustafa Yiğit, Sony Interactive Entertainment Hong Kong (SIEH) Ülke Başkanı olarak atandı.
Gurur duydum, göğsüm kabardı.
PlayStation’ın çok önemsediği SIEH kurulduğu 1997’den bu yana konsolun dinamolarından biri konumunda.
PlayStation Network (PSN) cirosu ve konsol satışları zirveye oynayacak hacimde.
Mustafa, Asya pazarında daha önce hep Japon başkanları tercih eden PlayStation’ın ilk yabancı başkanı apoletini de omuzlarına taktı.
37 yaşındaki Mustafa ayrıca, Sony’nin dünyadaki en genç başkanı oldu.
1.5 yaşındaki kızı, 6 yaşındaki oğlu ve eşi Mustafa’ya haziranda katılacak; güzel aile, yaşamını bundan sonra Hong Kong’da sürdürecek.
PlayStation Türkiye’de büyük başarılara imza atan,
PS oyunlarında ilk kez Türkçe dublaj, altyazı gelmesini sağlayan Mustafa’nın gelecekteki başarılarından eminim.
Yolun açık olsun...
Facebook, Twitter ve Instagram çöp tenekesi mi?
Linus Torvalds, Apple’ın MacOS, Microsoft’un Windows gibi dev işletim sistemleriyle rekabet edebilen düzeyde bedava bir işletim sistemi olan Linux’un Finlandiyalı yaratıcısı.
Torvalds hafta içinde Linux Journal’a verdiği röportajda, teknoloji endüstrisinin yüzleştiği en büyük sorunlardan birinin sosyal medya olduğunu söyledi.
49 yaşındaki yazılım mühendisi, “teknolojide neyi düzeltmek istediği” sorusuna, “Twitter, Facebook ve Instagram’dan kesinlikle nefret ediyorum. Bu bir hastalık. Kötü davranışları teşvik ediyor” yanıtını vermiş.
Sosyal medyada “beğenme-like” ve “paylaşma-share” modelinin çöpten ibaret olduğunu söyleyen Torvalds, hiçbir çaba ve kalite kontrol içermeyen bu mekanizmanın, aslında gücünü kalite kontrolsüzlüğünden almasından yakınıyor.
Torvalds, “klik avcılığı” üzerine kurulu yapının, çoğu kez ahlaksız da olacak şekilde duygusal tepki vermek üzerine kurgulandığını anlatıyor.
Linux’u 1994’te çıkaran Torvalds, teknoloji camiasında kabalık düzeyinde dobra olmasıyla bilinen bir isim.
Ancak sosyal medya konusundaki düşüncelerinde yalnız değil; çoğu araştırmanın sonucu aynı kapıya çıkıyor.
Dezenformasyon işlevi konusunda herkes hemfikir; sosyal medya, mutsuzluğa da neden oluyor, insanların psikolojisini bozuyor.
2017’de Birleşik Krallık Halk Sağlığı Derneği’nin 14-24 yaş arası 1500 ergen ve gençle yaptığı araştırmasından Instagram’ın akıl sağlığı için en zararlı sosyal medya olduğu sonucu çıkmıştı. Fotoğraf paylaşımı temelli bu sosyal ağın, anksiyete ve depresyonu tetiklediği ortaya konmuştu.
Dezenformasyon yuvası
Facebook’u 2007’de, Twitter’ı 2009’da, Instagram’ı 2010’da üye olarak kullanmaya başladım.
Henüz 13 çalışanlı bir
şirket olan Instagram’ın, Facebook tarafından 1 milyar dolara satın alınmasından çok önce Türkiye’deki ilk üyelerinden (@menderes)
biri sayılırım.
Başlarda bir gazetecilik enstrümanı olarak kullandığım bu üç platformda da haberlerimi paylaşıyor, takip ettiklerimin paylaşımlarıyla da haberdar oluyordum.
Zamanla üçünün de zıvanadan çıktığına, özellikle Facebook ve Twitter’ın birer dezenformasyon kanalına dönüştüğüne tanık olduk.
Bunu kabullenen Facebook’un 2-3 yıl önce, “Haberler gazeteden takip edilir” mealinde tam sayfa ilanlar vermek zorunda kalmasına rağmen hala kitleler bu ağların birer haber kaynağı olduğunu düşünüyor.
Sosyal medyadaki yalan dolanlar milyonları ağına düşürmeye devam ediyor.
“Peki niye hâlâ kullanıyorsun?” diye soranlar için şu notu da düşmeliyim; artık eskisi gibi kullanmıyorum, Facebook’ta hobilerimle ilgili birkaç grupta bilgi temelli paylaşımları takip edip, paylaşıyorum. Twitter’da ise güvendiğim bazı gazeteci ve tarihçilerin yörüngesinden çıkmıyorum.