MHP, idamın kaldırılması ve Kürtçe eğitim konularında muhalif tutumunu sürdürüyor. DYP Tunceli milletvekili Kamer Genç arkadaşımız Fahrettin Fidan’a bu konuda düşüncelerini aktarıyor:
- Önce şunu belirteyim ki, MHP samimi değil. Üç yıldır Apo’nun idamı konusunu Meclis’e getirmeyen bu hükümet, dolayısıyla MHP değil mi? Geçen seçimde vatandaştan, Apo’yu ancak biz asarız, diye oy aldılar, üç yıl bu vaatlerini hatırlamadılar... Şimdi seçim yaklaşmaya başladı ya, vatandaşın gözünü boyamak için bir şeyler yapmaları lazım... Kimse bu numarayı yutmaz.
- Sizce MHP’nin ne yapması lazım?
- Çok sevdikleri ve kullandıkları sloganın gereğini yapmaları lazım; ya sev ya terk et! Bu koalisyonu sevmediklerini her gün söylemeyi bıraksınlar da yapabiliyorlarsa terk etsinler bakalım. - Terk ederler mi?
- Göze alabileceklerini sanmıyorum. Çünkü iktidarın nimetleri çok tatlı... Her gün bir sürü adamlarını bir yerlere yerleştiriyorlar. İhaleler alıyorlar... Ayrıca bazı yolsuzluk davalarının zaman aşımına uğraması, bunun için de bir süre daha iktidarda kalmaları lazım. Bugün bağırıp çağırmaları kimseyi aldatmasın... Vatandaşın gözünü boyamaya çalışıyorlar, olay bu kadar basit.
Hakları ve zevkleri elinden alınan gençler, onların yerine daha tehlikeli ve gizli olanları koyarlar.
Soru: Milli takımın destekçileri neden hep gayrı milli firmalar?
Vatandaş, sokak ortasında oturmuş ağıt yakıyormuş: - Ooyyy, gitti dağ gibi başbakanım... Ben nidem, kime gidem?
Görenler:
- Yahu, demişler, sen ne diyorsun? Doktorları az önce açıklama yaptı başbakanımızın durumu iyiymiş...
Vatandaş hemen karşıdaki döviz tahtasını göstermiş:
- Görmüyor musunuz dolar ha babam yükseliyor... Başbakanımızın durumunu doktorlar, dolardan daha iyi bilecek değiller ya!
Dünya futbol Şampiyonası bize TRT Genel Müdürü Yücel Yener ‘i izleme fırsatı da sağladı. Yücel Bey hakkındaki yolsuzluk iddiaları karşısında susar durur. Ancak Kore’de kameralara konuşuyor. Milli Takım’a başarı diliyor. Kameralar onu tribünde maç izlerken de gösteriyor. Yücel Bey’in keyfi yerinde... Okurlarımız Genel Müdür’ün oraya kimin parasıyla gittiğini soruyor... Ne önemi var? Trilyonların savrulduğu bir kurumda Genel Müdür’ün birkaç haftalık futbol keyfinin lafı mı olur?
Memleketin manzara-i umumiye’si malum... Peki, bu malumun rakamlarla ilanı? Onu da AKP’nin hazırladığı, "Türk Ekonomisinde Başlıca Temel Sorunlar ve Acil Çözüm Önerileri" başlıklı kitaptan aktaralım.
Paramızın değeri; dünyada sonuncu.
Rüşvet; 52 ülke arasında baştan 3.
Yolsuzluk; Çin, Rusya ve Endonezya’nın ardından 4.
Enflasyon; Sudan’dan sonra 2.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik; dünyada 5.
Teknoloji harcaması; AB ülkeleri arasında sonuncu sırada.
İnsani gelişmişlik düzeyi; 162 ülke arasında 82. sırada.
Uyuşturucu kullanımındaki artış; son üç yılda yüzde 350 ile ön sıralarda.
Kopenhag kriterlerine uyum; AB’ye üye 15 ve aday 13 ülke arasında sonuncu.
Maastricht kriterlerine uyum; AB’ye üye 15 ve aday 13 üye arasında sonuncu.
Sosyal güvenlik; OECD ülkeleri arasında sonuncu.
Türkiye’yi ekonomik ve sosyal alanda dünya liginin dibine oturtan Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Bülent Ecevit, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz gibi politikacıları... Ve de her seçimde ısrarla, inatla bu kafadaki insanları seçip seçip Meclis’e gönderen aziz halkımızı... Ne yapıyoruz? Kutluyoruz!
Gaziantep Havaalanına günde 5 - 6 uçak inip kalkıyor. Yolcular kimi zaman bir - iki saat uçak bekliyor. Ancak alanda bir kafeterya yok. Yolcular oturup bir fincan kahve içemiyor, bir sandviç yiyemiyor.
Konuyu Belediye Başkanı Celal Doğan’a havale ediyoruz. Onun işi değil ama... Başkan el atarsa çözülür.