Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Demirel giderse mahvoluruz!Birçok aklıselim sahibi yazar da bu koroya katılmıştı.Baba gitti, Türkiye bitmedi. Tersine hayırlara vesile oldu. Kirli bir aile fotoğrafı siyasetin en üst basamağından aşağı indirildi.Şimdi benzeri tartışma Başbakan Bülent Ecevit etrafında dönüyor:- Giderse ne yaparız?Türkiye bu haliyle "vazgeçilmez adamlar cehennemi"ne dönüşüyor. Vazgeçilmezler orada duruyor, halk ise cehennemi yaşıyor. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelin görev süresi sona erdiği 2000 yılında müthiş bir tartışma başlamıştı: Beyoğlunun orta yeri sinema, dediği gibi şairin, Türkiyenin orta yeri hastane... Günün fıkrası... - İçkisi, sigarası, kumarı var mıdır? diye sormuş.Temelin babası:- Elbette vardır, demiş, bir tek kadını eksik... Temel, anne babasıyla birlikte kız istemeye gitmiş. Kahveler gelip istek dile getirildikten sonra, kızın babası: "İnsan kendisinin yerini en az kendisi kadar doldurabilecek bir başkasının bulunduğunu kabul ettiği andan itibaren ancak akıllanmaya başlar." Böyle gitmez... - Ekonomik kriz tabii ki siyaseti etkiliyor... Küçülen ve fakirleşen bir ülkede elbet siyaset aynı tempoda devam edemez. Türkiyede 66 milyon bir yanda, 1 milyon öte yanda farklı yaşam sürüyor. Ülkeyi 1 milyon kişinin temsilcileri yönetiyor. Bu böyle devam etmeyecek. DSPde de, DYPde de yeni gelişmeler olacak. Halk içinden liderler çıkacak. Siyaset yeniden yapılanacak. ANAP İzmir Milletvekili Işın Çelebi ile Erkan Mumcu - Mesut Yılmaz çatışmasını konuşuyoruz.. Diyor ki: Van Gölü gidiyor... "Van Gölünü yavaş yavaş kaybetmekteyiz... Bu güzellik elden gidiyor. Van Çimento Fabrikası atıklarını, pisliklerini doğrudan doğruya göle akıtıyor. Hiç kimse Allah için buna müdahale etmiyor. Fabrikanın bulunduğu Edremit bölgesi halkı duyarsız. Devlet fabrikayı arıtma tesisi yapmaya zorlamıyor. Van Gölü Van halkının ve Türkiyenin serveti... Yavaş yavaş ölüyor... İmdaaat, diyoruz..." Acil mesaj Vandan geliyor... İbrahim Yapıcı yazıyor: Erkenci Erkan Ancak Mumcunun da amacı üzüm yemek değil zaten. Lideri dövüp onun yerine geçmek.Ne var ki, siyasetin genç yüzü bu konuda çok amatör kalıyor.Peki, lider nasıl devrilir?Bu konuda hevesli olanlar, Bülent Ecevitin siyasi yükseliş yıllarını irdelesinler. CHPnin Genel Sekreteri olarak Anadoluyu bir halı gibi dokuduğu 1960lı yılların ikinci yarısına baksınlar. İlçe ve belde örgütlerine kadar gittiği kongreleri okusunlar.Sonra Kurtuluş Savaşı Kahramanı, Garp Cephesi Komutanı, Türkiye Cumhuriyetinin İkinci Adamı ve Milli Şef İsmet İnönüyü nasıl devirdiğini görsünler.Bu işler uzun ve kahırlı yollarda yürümeyi gerektirir. Öyle "fastfood" siyasetle parti lideri devrilmez.Üstelik ince ince, adım adım çalışıp lider devirdiniz mi, başkasının sizi devirmemesi için önlem almakta ustalaşırsınız. Yıllar sonra "yarı mobil" halde hastaneye bile düşseniz kimsecikler sizi koltuktan kaldıramaz.Bu işler böyledir... ANAPın "İkinci adam"ı Erkan Mumcu, parti içinde merkez valiliğine atandı. Cezanın gerekçesi, lideri eleştirmek! Deniz Baykal iktidara karşı Erkan Mumcu kadar muhalefet yapabilse... Seçimde tek başına iktidar olur... Yedeksiz takım - Eğer ABD Başkanı bir kazaya uğrarsa onun yerine geçebilecek ikinci, üçüncü, beşinci, onuncu kişiler bellidir. İnsan ne kadar sağlam olursa olsun kaza geçirebilir, ani bir ölümle dünyadan ayrılabilir. Türkiye gibi koskoca bir ülkede Başbakanın hastalık veya ölümü halinde yerine kimin geçeceği nasıl önceden planlanmaz? Doğrusu bunu anlayabilmiş değilim. m.asik@milliyet.com.tr Bir Amerikalı dostumuz Türkiyedeki manzarayla ilgili olarak dedi ki: