Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Oysa daha müzakere sürecini başlatacak Avrupa...Daha sonra karşılamamız gereken yığınla kriter var...Örneğin Maastrich kriterleri gereği... Enflasyon oranını yıllık yüzde 3ün altına düşüreceğiz... Toplam borcu (bugün 205 milyar dolar) 90 milyar dolara indireceğiz... Şirketleri AB ile rekabet eder düzeye getireceğiz.. vs..vs... Bazı dostlar ise başka kriterlere bakıp umutsuzlanıyor... Mine Kılıç, "www.yenibir.com" da yazıyor:"...Geçenlerde gittiğim Almanyada ilk umumi tuvalete girer girmez ABye giremeyeceğimizi anladım. Tuvalet tertemizdi, hatta güzel kokuyordu. Yerde kullanılmış ve kullanılmamış tuvalet kâğıtları, klozetin üzerinde ayak izleri, bozuk sifon yoktu. Tuvalet parasızdı. Restoran, fast food, bar, cafe, alışveriş merkezi türü yerlerdeki tüm tuvaletler ücretsiz olarak herkese açıktı. En lüks restoranın bile sıkışan birine "hayır" deme şansı yoktu..."Sahi... Önce şu Avrupanın bazı uygar yaşam kriterlerini uygulamayı denesek mi? Meclisten üç beş kanun çıkartmakla Avrupalı olunur, ABye girilir mi? Girilmez ama o üç beş kanunu ranta dönüştürme kavgasına girilebilir. Bizim siyasetçiler o kavgayı başlattılar bile... AB uyum yasaları benim zaferim, diye hava basanlar... İdam cezasının kaldırılmasını istismar edenler... Her şey bitmiş de sıra ABnin tam üyeliğimizi kabulüne gelmiş gibi konuşanlar... "Arkandakileri asla küçümseme, çünkü sen önündekilerin en arkasındasın." IMFyle halvet... "Türkiyede şu anda kullanılmakta olan IMF fonları, Türkiyenin iflas noktasına gelmesini önlemektedir." "Türkiyede IMFnin talebiyle yapılmakta olan ekonomik reformların pek çoğu yıllardır geciktirilmiş ve ülkemiz için son derece önemli olan reformlardır." IMF programlarının soyup soğana çevirdiği milyonlar AKP ve Tayyip Erdoğanın kendilerini feraha çıkartacak özgün programlar uygulayacağını hayal ededursun... AKPnin hazırladığı "Türk Ekonomisinde Başlıca Temel Sorunlar ve Acil Çözüm Önerileri" başlıklı kitapçık pek o havada görünmüyor. İşte kitapçıktan iki madde: Türkiye gerçeği... Olaydan sonra Kayseri valisi genç kızın okutulması için her türlü imkânı sağlayacaklarını bildirmiş. Erciyes Üniversitesi Rektörü de destek sözü vermiş.Sonuç; Haldun Aslan kendisini yakarak kızının okumasını sağlamış... Kayserili seyyar satıcı Haldun Aslan(39)ın kızı ÖSSde iyi puan almış. Genç kız okuyup doktor olmak istiyormuş. Çocuğunu okutamayacağını düşünen Aslan umutsuzluğa kapılmış, Yeniköy mahallesinde kendini önce zincirle arabasına bağlamış sonra üzerine mazot döküp ateşe vermiş. Ve ölmüş. İşlem bitti mi? Gazete manşetlerine, bazı siyaset esnafına ve köşe yazarlarına bakarsanız, diyebiliriz.Bilkent Üniversitesinden Prof. Yüksel İnan ise "Diyemeyiz" diyor ve nedenini şöyle anlatıyor.- Yasaları çıkarmak tek başına yetmiyor. ABnin pekçok belgesinde, Karen Foggun son üç yıllık raporlarında da vurgulandığı gibi, en az yasalar kadar önemli olan şey, bunları samimiyetle uygulamak. Aralık 2002de yapılacak Kopenhag zirvesine kadar çok önemli sınav vereceğimiz 4 ay var önümüzde... Eğer uygulamada samimiyetsizlik gösterirsek bunun faturası çok acı olabilir.- Bu konuda en büyük görev kime düşüyor? - Hâkimlerimize, savcılarımıza, polislerimize, sokaktaki sadece vatandaşa... Yani herkese... Ama en başta AB Genel Sekreterliğimize... Sayın Volkan Vuralın uyarıcı, yol gösterici olması lazım. En başta da adli teşkilatımızı aydınlatması gerek. Çünkü yılların alışkanlıklarını bir anda değiştirmek mümkün değil. Ama kötü niyet olmasa da uygulamada yapılacak yanlışlıklar Aralık 2002de hüsran yaşamamıza neden olabilir.- Uygulama konusunda siz umutvar mısınız? - Açık söyleyeyim biraz korkuyorum. -Diyelim uygulamada da sorun çıkmadı ve Aralık 2002ye geldik. - Tam üyelik için en az 10 yıl bekleriz, diye düşünüyorum. Bu konuda şimdiye kadarki ortalama süre 8 yıl olmuş. Topluluğun kapısını en çabuk açan Yunanistan 5 yıl beklemiş.- Kıbrıs konusunun hâlâ çözümlenmemiş olması bir engel teşkil etmez mi? - Sorunun, önümüzdeki dört ay içinde kesin çözüme bağlanması diye bir zorunluluk yok. Ama bu süre içinde atılacak her olumlu adım bizim için artı puan demektir. Aksi, Yunanistanın ve Güney Kıbrısın işine yarar. m.asik@milliyet.com.tr Uyum yasalarını çıkardık. Peki, sırf buna bakıp, "Biz görevimizi yaptık, artık top ABde..." diyebilir miyiz?