30 Haziran'da yapılacak CHP Kurultayı'nda Deniz Baykal' ın karşısına aday olarak çıkan Ertuğrul Günay bu kararının sebebini anlatıyor:
- Sayın Baykal hem vatandaş hem de parti örgütü nezdinde inandırıcılığını çoktan kaybetti. Onun tek derdi parti içi iktidarı ele geçirmek. 3 seçim kaybetmesine karşın yine de bu huyundan vazgeçmedi. Sonuç ortada; parti küçülmeye devam ediyor, dağılma süreci devam ediyor.
- Partiyi sağa çektiği iddialarına ne diyorsunuz?
- Bunlardan daha önemli olan tutarlılıktır. Sayın Baykal' da bu tutarlılık yok... Esen rüzgara göre birşeyler söylüyor ama söylediklerine kimse inanmıyor. 10 gün sonra yapacağımız kurultay için broşür hazırlamışlar. İçinde herşey var halkın sorunları yok. Örneğin, "beden eğitimi nasıl yapılmalıdır", diye bir bölüm bile var. Türkiye satılıyor, ülkenin varlıkları sağa - sola peşkeş çekiliyor, onların uğraştıkları konuya bakınız lütfen.
CHP sıcak bir Kurultay'a daha hazarlanıyor. Baykal ünvanını korumaya hazırlanıyor. Sürekli ünvan mücadelesi yapan bir boksör gibi o... Ünvanı alıyor, veriyor, alıyor... CHP camiasının ömrü Baykal'ın maçlarını izlemekle geçiyor...Partinin (iktidar heyecanı gibi) başka heyecanlar yaşamasına o yüzden pek vakit kalmıyor...
Fıkrayı bir sohbette Sayın Nusret Arsel'den dinledik...
Diyarbakır'da Ağa kendine fiyakalı bir soyadı arıyormuş... Adamları:
- Ağam sana Kurtoğlu gibi bir soyadı çok iyi gider, demişler...
Ağa da beğenmiş öneriyi. Adının önüne Kurtoğlu'nu eklemiş.
Bir zaman sonra kentte dolaşırken icap etmiş. esnaftan birine sormuş:
- Söyle bakalım benim soyadım neydi?
Adam düşünmüş taşınmış...Bulamamış:
- Kusura bakma Ağam, demiş, bir hayvanın oğluydun ama hangisinindi unuttum...
Sayıştay İstanbul’da meydana gelebilecek bir depremin sonuçlarına ilişkin rapor hazırlamış... Dün açıklanan raporda ölü sayısının:
- En az 8 bin 849, en çok 73 bin 617 olacağı belirtiliyordu...
Dikkat buyrun, asgari rakam 8850 veya 8848 değil, 8849? Azami rakam da kesin... Raporun çok hassas ölçümler sonucu hazırlandığı verilen rakamların kesinliğinden anlaşılıyor!
Türk Standartları Enstitüsü kapalı teklif usulüyle "promosyon malzemesi" satın alacakmış. Verilen ilanda sıralanan malzemeler şöyle:
"1500 adet çanta (10 Milyon TL), 1500 adet bloknot (5 Milyon TL), 1500 adet kalem (7 Milyon TL), 1500 adet nazarlık (10 Milyon TL)..."
Nazar değmesin diyoruz...
Yurdun dört yanından polis komiserleri, İngiliz uzmanların verdiği "cinsel suçların araştırılması" seminerleri için geçen günlerde Ankara'da buluştu... Teesside Üniversitesi'nden Prof. Jill Radford ve cinsel suçlar uzmanı bayan polis Jane Mc Gill'in verdiği derslerin bitimi dolayısıyla düzenlenen törende Kars Emniyet Müdürlüğü'nden Mesut Gezer bakın ne diyordu:
- Açıkçası bizler buraya gelirken bu kursun bizlere pek faydalı olabileceğine inanmıyorduk. Ama burada hayata ve insanlara bakışımızda yepyeni ufuklar açıldı. Gelmeden önce cinsel suçlarda "mağdur" a yaklaşımımız çok farklıydı. Mağduru da suçlu görür; "kadın kuyruk sallamasa bu iş olmaz!" düşüncesiyle işlem yapardık. Bunun doğru olmadığını gördük.
Kahramanmaraş Ahlak Büro Amiri Enver İlhan:
- Kursun başında hemen hepimiz, klasik Türk direncini gösterdik. "Taciz olaylarında kadının da kabahati mutlaka vardır!" düşüncesindeydik. Ancak daha ilk günün akşamı kafalarımız bulandı. Ve sonuçta bizi ikna ettiler, net bir şekilde taraf değiştirdik.
Batman Merkez Karakolu'ndan Komiser Diyadin Özer aynı çizgide konuştu...
Genç komiserlerin bilinçli yaklaşımları son derece sevindirici... Kendilerine görev yerlerinde başarılar diliyoruz...