Uçun babalar...

     ÂBaba 1980 sonrası muhalefetteyken yıllarca Cavit ÇaÄŸlar'ın uçağını kullanmıştı. ANAP Genel BaÅŸkanı Mesut Yılmaz gerek özel seyahatlerinde gerekse partisinin seçim kampanyası dönemlerinde Bursalı iÅŸadamı Yalçın SünnetçioÄŸlu'nun uçağında boy göstermiÅŸti. Dünün "Zeytin Kralı", bugünün "cinayet azmettiricisi" Erol Evcil'in Emniyet'te verdiÄŸi ifadelerden öğreniyoruz ki, o da bir zamanlar uçağını Mehmet AÄŸar'ın emrine vermiÅŸ. Mehmet AÄŸar bu konuda kendisine yöneltilen soruyu yanıtlarken olayı inkar etmiyor, baÅŸka bilgiler de veriyor:
     Â"Evet, seçim kampanyam sırasında Erol Evcil'in uçağından ben de yararlandım. Ama kendisinden para yardımı almadım. Bu konuyla ilgilenenler bana deÄŸil, asıl baÅŸka bakanlara baksınlar. Eski bakanlardan Evcil'in parasıyla yiyip içenler var..."
     ÂDünkü gazetelerde buna benzer bir haber daha gözümüze çarpıyor: DYP Genel BaÅŸkanlığa adaylığını koyan Köksal Toptan, Antalya'daki toplantıya iÅŸadamı Mehmet Ali Yılmaz'ın uçağıyla gitmiÅŸ.
       Uçağın siyasetimizdeki rolü giderek artıyor. Bursa Emniyeti'ndeki sorgusunda Erol Evcil'e soruluyor:
     Â- Bir uçak senin neyine yetmiyordu ki, kalkmışsın, üç uçak birden satın almışsın?
       Evcil soruyu samimiyetle yanıtlıyor:
     Â- Ä°ÅŸ hayatında hızla büyüyordum. Büyüdükçe siyasilere, bankacılara, bürokratlara daha çok iÅŸim düşüyordu. Devletteki ve bankalardaki iÅŸlerimi kolayca yaptırabilmem için onların yardımına ihtiyacım vardı. Bu nedenle üç uçak satın aldım. Birini ben kullanıyordum, ötekilerini siyasilere, bankacılara, bürokratlara veriyordum.
       Özel uçak sevdasının nerelere geldiğini en güzel bu sözler yansıtıyor.

Hermitage Londra'da

       Rusya'nın Petersburg kentindeki ünlü Hermitage müzesi İngiltere'de bir sürekli sergi açıyor. Müzenin belli bölümleri, Somerset House'da dönüşümlü olarak sergilenecek. Böylece Hermitage, Rusya dışında da varlığını hissettirecek... Ve daha önemlisi... Parasal açıdan güç durumdaki müze bu yoldan bir miktar gelir sağlayacak... Müzecilik alanında yeni ve ilginç bir uygulama...

Reklam

       Vat izzzz dis Jawiddd?
       Dis izzzz e benk...
       Vat izzz dis Jawiiddd?
       Dis iz e benk hocam...
       Yav yapmayun Jawid Bey ortada banka mı kalmış?.. Bıraka bıraka bu telefonu bırakmışsınız, hala benk menk diyorsunuz... Ayıptır yahu...
       (Hakan - Utku'dan bir armağan)

Tespit

       Biz diyoruz ki:
     Â- Egemenlik Ulusundur...
       Onlar diyorlar ki:
     Â- Egemenlik Allah'ındır...
       Ne bizim ne onların dediği oluyor.
       Şu anda egemenlik IMF'nin...

       Süleyman Ekim

       *Cihan Demirci’den LAFORİZMA
     ÂClinton için Türkiye seferber oldu...
     ÂNe golf, ne yürük semai dinletmek...
     ÂClinton'a en iyi hediye bir torba fındık!..

Rektörler kızgın

       Boğaziçi Üniversitesi'nden Galatasaray Üniversitesi'ne... Koç Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne... Marmara bölgesindeki 22 büyük üniversitenin rektörleri geçen hafta sonu toplanarak önemli bir konuyu görüştüler. Ve ortak görüşlerini bir "Kamuoyu duyurusu" ile açıkladılar.
       Ama kamuoyu duymadı.. Neden? Çünkü Cumhuriyet gazetesi dışındaki yayın organları (herhalde yeterince seksi bulmadıklarından olacak) bu duyuruya yer vermedi. Neyi mi duyurmak istiyordu rektörler?
       - Anayasa Komisyonu'ndan geçen af yasa tasarısının öğrenci affıyla ilgili 12'inci maddesine kimi ilgisiz konuların sıkıştırıldığını...
       - Tasarının içine yüksek öğretimi yeniden düzenlemeye yönelik maddeler serpiştirildiğini,
       - Tasarının üniversite özerkliği ve akademik özgürlüğü zedeleyen biçime sokulduğunu,
       - Öğrenci affı kisvesi altında türban yasağının kaldırılmasına olanak sağlayacak hükümler konulduğunu... vs...
       Af karambolunda üniversitelerde siyasi örgütlenmeye zemin hazırlanıyor, üniversite rektörlerine göre...
       Duymazdan gelinmeyecek kadar önemli bir çağrı yaptı rektörler...

Getiri götürü

       Çeşme'deki feribot iskelesinde Emniyet Teşkilatı'nı Güçlendirme Derneği adına toplanan yardımların mecburi ödeme haline getirilmesinden rahatsız olan yurttaşların yakınmasını ANAP Milletvekili Bülent Akarcalı İçişleri Bakanlığına nakletmiş. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan imzasıyla Akarcalı'ya verilen bilgiye göre:
       Dernek, Kaymakamlık izniyle 25 Mayıs 1998 tarihinden itibaren yardım toplamaya başlamış.
       Bugüne kadar topladığı yardımların 75 milyar lirasını Emniyet binalarının bakım ve onarımı ile bilgisayar ve oto alımına harcamış...
       Derneğin halen bankada 177 bin mark, 22 bin dolar ve 2,8 milyar TL parası varmış...
       Emniyet Teşkilatı'na bütçeden verilen paranın yetmediği malum. Ancak paranın insanları zorlayan biçimde alınması iyi değil. Turistten birkaç dolar, birkaç mark alırsınız. Ses çıkartmaz. Ama adam ülkesine dönüşte bizden haraç aldılar deyiverirse bunun götürüsü getirisinden fazla olur.
     Â


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr