İhale manevraları artık açık açık yapılıyor...
Örneğin...
Özerk olmasına rağmen Tarım Bakanlığı tarafından manipüle edilen Tarım Kredi Kooperatifleri 100 milyon dolarlık gübre ihalesi açıyor.
Firmalardan en ucuz teklifleri istiyor.
Teklifler veriliyor.
Derken DAP gübresi adı verilen gübrenin ihaleden çıkartıldığı dikkati çekiyor.
Bagfaş Genel Müdürü Kemal Gençer'in açıklamasına göre...
Tunus Firması G.C.T ile kapalı kapılar ardında pazarlık edilmiş. İhaleye girmediği halde bu firmadan 28 milyon dolarlık DAP Güpresi alımına karar verilmiştir. Gübre Tunus'tan Gübretaş Firması üzerinden getirilecektir.
Tunus Firması neden açık eksiltmeye sokulmamış? Neden daha da ucuz bir fiyatın oluşmasına imkan tanınmamış? Bu sorular yanıt bekliyor..
Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği'nin başında bir Tunuslu mu var? Tunus ekonomisi Türk ekonomisinden daha mı öncelikli? Bunlar da yine cevap bekleyen sorular arasında...
Hükümet gerçekten tam bir uyum içinde... Kiminle mi? Sömürü düzeniyle...
Vatan bölünmez... Ama hazine arazisi adı altında parsel parsel satılabilir.
Akif Kökçe
"Dürüst lider" Bülent Ecevit Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu'nun uyarıları dahil onca sese kulak tıkadı, Memurların Yargılanmaları Hakkındaki Kanun'daki değişikliği önceki gece yaptırdı. Değişiklikle, savcıların bürokratları kovuşturması zorlaştırıldı. Müsteşar ve benzeri yüksek memurlar üzerindeki "bakan koruması" güçlendirildi. Hırsız bürokratlar yüreklendirildi. Şimdi umutlar Çankaya'da.. Cumhurbaşkanı bu yasayı mutlaka veto etmeli... Yoksa Türkiye'yi soyduran iktidar biraz daha soyduracak... Hırsızlar biraz daha pervasızlaşacak...
İdil Ezgi'nin bildirdiğine göre aşağıdaki anons Şanlıurfa'nın bir ilçesinde, belediye hoparlöründen yapılmış. İlçe merkezine dikilen fidanların ertesi gün kırılması üzerine yapılan anons şöyle:
"Dikkat dikkat!.. Belediyemizin diktiği ağaç fidanlarını kıran, heyvansa, zaten heyvandir. Çocuksa, heyvan çocuğıdır. Eğer büyükse, heyvan oğlu heyvandir."
Cihan Demirci
Orman Bakanı Prof. Nami Çağan, ağırbaşlı, insancıl, ciddi tavırlı bir yönetici... Böyle bir bakanın silah üreticilerini memnun etmek için av hayvanlarını ve doğal hayatı tehlikeye attığı düşünülebilir mi? Karar vermek için "Av Ve Yaban Hayatı Koruma Vakfı" Başkanı Süha Umar 'ın, CumhurbaşkanıNecdet Sezer'e gönderdiği şikayet mektubunu özetleyerek aktaralım:
"...Merkez Av Komisyonu (MAK), her yıl en az bir kere, Orman Bakanı'nın başkanlığında toplanarak o av mevsimi için geçerli olacak avcılık kurallarını belirlemektedir. Orman Bakanlığının, öncelikli görevi, yaban hayatını ve yaşama ortamlarını korumaktır. Bakanlık bu yıla kadar bu görevini yerine getirmiştir.
Bu yıl ise, Orman Bakanlığı, bir yandan silah sanayicileri ve av bayileri, öte yandan usulsüz avcılıkları ile tanınan kişilerle sürdürdüğü işbirliği sonucunda, yaban hayatının geleceğini tehlikeye sokmuştur...
Komisyon, Orman Bakanlığının ısrarlı tutumu sonucunda, "haftada 3 gün olan av günlerini dört güne çıkarmış", Avrupa Birliği standartlarının dışına çıkarak "Av mevsimini yaklaşık Şubat sonuna kadar uzatmış" böylelikle bıldırcın, kaz ve ördek gibi göçmen kuşların avlanabileceği günleri önemli ölçüde artırmıştır...
Bu tür hayvanların sayısı özellikle kuraklık yüzünden zaten azalmaktadır. Orman Bakanlığı'nın bu kuşların avlanmasını geçici bir süre tamamen yasaklayacak yerde aksine avlanma süresini uzatması akla ve mantığa aykırıdır.
Türkiye'de yaklaşık 2 milyon avcı, 1500 civarında avcı derneği vardır. Bu derneklerin bir bölümü de Merkez Av Komisyonunun aldığı kararlara karşı çıkmıştır..."
Suçlama ciddi... Öyle "yaban"a atılacak gibi değil...