Müzeler haftasında Topkapı’yla ilgili çarpıcı bir şikâyet:
- Eşimle birlikte Topkapı Sarayı’nı gezmeye gittik... Sarayı "Harem, Müze, Hazine" diye üçe bölmüşler. Her bir bölüm 15 milyon liraya geziliyor. İki kişinin Topkapı Sarayı’nı gezmesi böylece 90 milyonu buluyor... Olacak şey mi?
Topkapı Müzesi Müdürü Filiz Çağman Hanımefendi’yi bulup durumu sorduk...
Dedi ki:
- Turistler için her bölüme giriş 15 milyon liradır. Bu doğru. Ama Türk vatandaşları SSK, Emekli Sandığı vs. kartlarını göstererek indirimli tarifeden yararlanır, her bölümü 5 milyon liraya gezebilirler.
- Diyelim ki adam işsiz... Ve hiçbir sıfatı yok...
- Ben işsizim derse kapıdaki görevliler ona da anlayış gösterirler...
- Öğrenci ve öğretmen?
- Öğrenci, öğretmen, er, 65 yaşın üstü, basın, hepsi ücretsizdir.
- Sayın Çağman bir günde kaç kişi ziyaret ediyor Saray’ı?
- Yaklaşık 10 bin kişi...
- Yerli yabancı oranı?
- Bu sayının yaklaşık 3 bini yabancıdır, 7 bini yerli. Bu 7 bin yerli vatandaşın da yüzde 90’ı ücretsiz ziyaretçidir.
- Yabancılar için 15 milyon lira normal mi?
- Normaldir...
Hastalık Ecevit’in vücudunda mı? Hayır...
Hastalık Türkiye’nin Ecevit’siz yönetilemeyeceğini düşünen kafalarda...
Haksız yere soyulup soğana çevrilen vatandaş, sokak ortasında isyan ediyormuş:
- Nerde bu devlet, nerde bu hükümet?
Feryada başka bir vatandaş, karşılık vermiş:
- Valla devleti bilmem, ama hükümet hastanede!
Delikanlı İstanbul Maltepe’de oturuyor... 16 Haziran’da ÖSYM sınavına girecek. Yeri belli olmuş... Neresi mi? Ta Kocaeli - Körfez’de bir lise... Yani... Delikanlı İstanbul’dan sabah yola çıkıp komşu ilde saat 9’00 daki sınava yetişecek. Babası ÖSYM’ye telefon açıp oğlunun İstanbul’daki okullarda sınava girmesini istemiş. İlgi görmemiş. Çaresizlik içinde yanıt bekliyor.
ÖSYM’nin bir yanıtı olacak mı?
Okurumuz SSK’da müdür... Geçen yıl 12 milyon lira telefon tazminatı varmış... Devede kulak... Ama o da tasarruf genelgesiyle kaldırılmış... Müdür okurumuz birkaç gün önce gazetelerde milletvekillerine verilen telefon tazminatının yıllık 5 milyar liradan 10 milyar liraya yükseltildiğini okumuş. Acı acı gülmüş.
Halk ANAP’ı yolsuzluklara bulaşmış bir parti olarak görüyor... Yolsuzluk söylentileri açıklamalarla geçiştiriliyor... Değişim gerçekleşmiyor... Doğalgaz alımlarında yapılan hatalar ilerde Türkiye için birer kara delik olacaktır...
Vasat bir gazete okuyucusu Erkan Mumcu’nun yukardaki sözlerinde abartı bulmayabilir. Yazılıp çizilen şeyler... Ne var ki, demokrat ve değişimci lider Mesut Yılmaz bu eleştiriyi kaldıramadı. Son Kongre’de Teşkilat’tan en çok oyu almış olan Genel Başkan Yardımcısı’nı görevden çekti...
Erkan Mumcu neden durdu durdu da yıllardır bilinen gerçekleri şimdi dile getirdi... Bir ANAP milletvekilinin görüşü:
- Çünkü önümüzdeki seçimde ANAP’ın baraj altında kalacağını gördü. Şu hesabın içine girdi: Ya genel başkanlık koltuğuna ben geçerim, böylece vatandaşta ANAP değişti izlenimini verip partiyle birlikte kendimi kurtarırım... Ya da dışarıdaki siyasi oluşumlardan birine kapağı atar, böylece tek başıma kendimi kurtarırım... Ama ANAP’ın başına geçme hesabı tutmaz.. Çünkü ANAP çoktan şahıs şirketi oldu.
***
Şu "kara delik" meselesine gelince... Erkan Mumcu’nun konuşmasında en can alıcı nokta orası... Hidrolik santrallarda kapasite yüzde 15, linyit santrallarında kapasite yüzde 20’ye düşürülmüş... Doğalgaz santralları tam kapasite çalışıyor. Ve önümüzdeki aylarda (hesapsız anlaşmalar sonucu) bugünkü kapasitenin yüzde 30’u oranında bir kapasitenin daha devreye girmesi bekleniyor. Ayrıca Mavi Akım geliyor. Türkiye kullanmadığı doğalgaz ve elektrik için yüz milyonlarca dolar ödeyecek. Bu tuzak nasıl aşılacak? En hayati mesele bu...