Bundan yaklaşık 4 yıl önce kurulan Rekabet Kurulu'na hayli umut bağlanmıştı.. Kurul piyasada rekabete aykırı hareketlenmeleri önleyecek, firmaların birleşip tekel oluşturmasına engel olacak, tüketicinin soyulmasının önüne geçecek, serbest piyasanın düzenli işlemesine katkıda bulunacaktı...
      Kurul bu görevleri yerine getirecek yetkilerle donatılmıştı. Çok ağır para cezaları verebiliyordu.
      Kurul'un ilk ele aldığı konulardan biri İstanbul'daki ekmek fiyatlarıydı. Yaklaşık iki yıldır süren inceleme nihayet bitti. Kurul İstanbul'da faaliyet gösteren 15 kooperatifin rekabete aykırı davrandığını saptadı. Ve ceza yağdırdı! Bu ağır (!) cezalar mucibince, rekabete aykırı davrandıkları saptanan kooperatiflerin her biri 1 milyar 600 milyon ceza ödeyecek...
      Nedir 1.6 milyar lira? Kurul Başkanı veya üyelerin bir aylık maaşı bile değildir. Bir fırının bir günlük cirosunun altındadır. Aslında bu bir ceza değil firmalara
"Bizden korkmayın!" mesajıdır...
      Rekabet Kurulu'nu kutluyoruz...
Hırsızlara af...
      İzmirli Avukat
Noyan Özkan kısa bir mesaj göndermiş:
     Â
"Şu anda, af yasası kapsamında TCK 230 ve 240. maddeler de var. Bir başka deyişle, Marmara Bölgesi'nde yasa dışı imar izinleri veren, rant için tarım alanlarını iskana açan ve böylece onbinlerce yurttaşın yaşamını yitirmesine neden olan belediye başkanları affediliyor. Halka karşı bu suçu işleyenler sonra da kalkıp kendilerini eleştiren Başsavcı Vural Savaş'
a kızıyorlar..."
Ä°ltifat
      Adam sabah hem kahvaltısını yapıyor, hem magazin gazetelerini gözden geçiriyor. Piyasanın güzel mankenlerinden biriyle evlenen müteahhitin fotoğrafını görünce kendi kendine konuşmuş:
      - Ayı gibi herifler gidip en güzel kadınları buluyor...
      Biraz ötede çay demleyen karısı gülerek ses vermiş:
     Â
- İltifatına teşekkür ederim kocacığım!..Bahane...
      Cumhuriyet Bayramı sanki festivalmiş... Millet patlayıncaya, çatlayıncaya kadar eğleniyormuş gibi... Deprem dolayısıyla Cumhuriyet törenleri iptal edildi... Parası olan her gece barda, tavernada, gece kulübünde zaten vur patlasın eğleniyor. Eğlenceye engel yok. Cumhuriyet Bayramı ise eğlence değil anma günü... Cumhuriyeti anlatma, gururunu paylaşma günü... Başbakan bunu bilmiyor mu?
      Bir okurumuz telefonda... şöyle diyor:
     Â
- Bunun yol olmasından korkarım; önümüzdeki yıl Allah korusun bir sel felaketi olur o yüzden iptal edilir. Daha sonraki yıl hava iyi deÄŸil diye iptal edilir. Bakarsınız unutuluverir...     Â
      *
"Kurban bayramını kutlamayalım" dense bu ülke ayaÄŸa kalkar...     Â
Ama söz konusu olan "Cumhuriyet bayramını kutlamayalım" olunca siyasilerden tık bile yok!..
Ata'nın ruhuyla...
      "Ruhani gazeteci"
Fahrettin Fidan, Cumhuriyet'in 76. yıldönümünde
Ata' nın ruhuyla konuştu.
      -
Ey ruh, geldinse üç defa vur.       - Tak! Tak! Tak! Ne var, beni niye çağırdın evlat?
      -
Cumhuriyet'in yıldönümünde seninle biraz konuşmak, dertleşmek istedim Ata'
m...Vaktiniz var mı?       - Vaktim var olmasına var da, ne söylediğini tam olarak duyamıyorum be evlat...Nedir bu uzaktan gelen sesler? Neden bağırır - çağırır bunca insan?
      -
O sesler Ahmet Taner Kışlalı'
nın cenaze töreninden gelir Atam...
İnsanlar, "Türkiye laiktir, laik kalacaktır"
diye slogan atarlar.      - Buna ne gerek vardır ki? Benim Türkiye'm zaten laik değil midir?
      -
Tabii, laik olmasına laiktir de, ayıptır söylemesi birazcık kağıt üstünde laiktir...      - Anlamadım!
      -
Senden sonra işbaşına gelenler bir taraftan memleketi iliğine - kemiğine varıncaya kadar soymuşlardır, diğer taraftan senin kurduğun laik Cumhuriyet'in altını oymuşlardır.       - İnanamam! Olamaz! Pekiii, ahval ve şerait böyle ise, ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ne yaparlar?
      -
Şeyyy...Bu soruyu geçsek be Atam. Ama istersen gözlerime bak, ne demek istediğimi anlarsın.
      - Anladım! Anladım! Ya benim kurduğum Meclis'im, o ne yapar?
      -
Rica etsem, bu soruyu da geçsek...Malum; Meclis'in manevi şahsiyeti meselesi...      -
O zaman, benim vaktiyle 7 cihana meydan okumuş milletimi sorayım?       -
Millet meydan okumayı çoktaaannn bırakmış, işini Allah'a havale etmiş, durumları düzelsin diye dua okur...      - Peki çocuklar, gençlerimiz...
      -
Çocuklarının çoğu ya İmam - Hatip okullarında ya da Kur'an kurslarında okur.       - Hepsi değildir herhalde? Geri kalanları?
      -
Onların da DGM'lerde, karakollarda canlarına okunur.       - İçimi kararttın be evlat, içimi kararttın. Peki benden ne istersin?
      -
Bu kötü durumdan nasıl kurtulacağımız konusunda yardım isterim, akıl isterim.      -
Sana, 60 yıl önce okuduğum "Gençliğe Hitabe" mi veriyorum, al bunu bir daha oku, ne yapman gerektiği orada satır satır yazılıdır.
      *Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına kısıtlama getirenler Laik Cumhuriyet'in savunucusu Kışlalı'yı bir kez daha öldürmüş olmadılar mı?..
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr