Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"Genel Merkez'e gitmek istiyoruz, hayır olmaz, diyorlar. Peki neden diye soruyoruz, Genel Merkez binası çok küçük, sizi almaz, yanıtını veriyorlar. Böyle birşey olur mu arkadaşlar?"
DSP İzmir milletvekili Kemal Vatan, geçtiğimiz hafta partisinin grup toplantısında bu şikayeti dile getirmiş, arkadaşlarından da alkış almıştı.
Aradan bir hafta geçti, DSP'yle ilgili bir başka haber dünkü Hürriyet'te şu şekilde yer aldı:
"Başbakan Bülent Ecevit'in eşi DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, son siyasi gelişmeleri görüşmek üzere partisinin Başkanlık Divanı'nı Oran'daki evinde olağanüstü toplantıya çağırdı. "
Bir parti ki... Genel Merkezi milletvekillerini alamayacak kadar küçük...Ama Genel Başkan'ın evi parti toplantısı yapacak kadar büyük!
Parti küçük ama komedi büyük...

Büyük insanların idealleri, sıradan insanların ise hevesleri vardır.
W. Irving
Mesut Yılmaz Rize’de yaptığı konuşmada vatandaşlara "Siyaseti bundan sonra sizin için yapacağım" demiş.
Hımm... Küp doldu anlaşılan...***
Başbakan Ecevit, Recai Kutan’a "Geçmiş olsun" demiş. O dileği paylaşıyor, "Bundan sonra din tacirliğinin de modası geçmiş olsun" diyoruz...
Haldun Ertem
F Tipi koğuşlarda tutuklu ve hükümlülerin 3 taneden fazla kitap bulundurması yasakmış.
Gözümüze bir istatistik ilişiyor:
"İsviçre'de kişi başına kitap harcaması yıllık 120 dolar, Norveç'te 140 dolar Türkiye'de ise yarım dolar..."
F Tipi hapishaneler kültürel dengeyi bozmasın diye sınırladılar demek kitabı...

İki yıl önce Refah Partisi kapatıldığında o partiye bağlı milletvekillerinden birine sormuştuk:
- Peki siz HEP ve DEP kapatıldığında bu olayı protesto etmiş miydiniz?
- Maalesef hayır, demişti o milletvekili, sesimizi çıkarmamıştık, çünkü PKK'yı savunuyor damgası yemekten korkmuştuk!
O korku her zaman geçerli! Örneğin FP davası Anayasa mahkemesinde görüşülürken çok az kişi parti kapatılmasına karşı tavır aldı. Herhalde o günlerde şeriatçı damgası yemekten korktular. Ama parti kapatılınca (bu defa anti demokrat damgası yememek için olsa gerek) aynı kişiler koro halinde tepkilere başladılar... İkiyüzlülük hayat biçimi ülkede...

Boğaz Köprüsü'ne zamlı tarife asılmış... Yeni tarifeye göre motosiklet geçişi de 2 milyon lira, otobüs ve kamyon geçişi de... Şaşkınlık dizboyu.
Tabii yalan da dizboyu... Meğer otoyol ve köprüye neden zam yapılmış biliyor musunuz?
Çiftçiye verilen buğday zammı ile işçiye verilen ekstra zamın yarattığı bütçe açığı yüzünden!
Açıkgözler vatandaşı birbirine düşürmek için neler buluyor...
Peki üç kuruşluk buğday zammı ile işçi zammı neden bütçe açığı yarattı?
Çünkü "işadamı - bürokrat - siyasetçi" çeteleri özel ve kamu bankalarını soydular. Bütçe ve Hazine'nin dibi göründü de ondan değil mi?
Koskoca Başbakan'ın dün söylediklerine bakın:
- Zamlardan beni sorumlu tutamazsınız... Aksi yönde söz vermedim. Ülke sıkıntılı bir dönemden geçiyor...
Ülke neden sıkıntılı dönemden geçiyor?
Çünkü kendilerinin nezaretinde bankalar hortumlandı da ondan değil mi?
Çiğdem Toker'in geçen hafta Hürriyet'te yayımlanan haberi hala yanıt bekliyor.. Habere göre "Hazine üç yıl önce Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen'e bankacılık yapma yasağı getirilmesini gerektiğini bildirmişti. Ancak bu karar, Halkbank'ın bağlı bulunduğu Bakan Hüsamettin Özkan izin vermediği için uygulanamadı..." Haber kısa.. Ama çok şey anlatıyor...
"Ek vergi" adı altında uygulanan vergiler hırsızlık vergisidir.
"Ek Zam" adı altında yapılan zamlar hırsızlık zamlarıdır.
Ülke dünya tarihinde pek az görülür biçimde bankalar boşaltılarak soyuldu.
Bütün bu zamlar ve vergiler, hırsızların götürdüğü parayı halktan çıkartma operasyonudur. Bütçe açığı falan diye hırsızlığı ve kendi acizliklerini perdelemeye uğraşmasınlar...

1 milyon 700 bin kişi ABD’ye gidebilmek için başvurmuş... Dikkat edildi mi, içlerinde Derviş de olabilir!..
Cihan Demirci