01 plakalı bir özel araç yol kenarında trafiği aksatacak şekilde duruyor. Sürücüsü içinde, dörtlüleri yakmış bekliyor. Trafik polisi "oldukça"samimi bir uyarıda bulunuyor:- Adanalı devam et. Pııst, huoop... Ulan Adanalı kulağına şalgam suyu mu kaçtı? Kime diyom ben? Yürüsene!***Bazı trafik polisleri sürücülerin özelliklerinden yararlanmayı seviyorlar:- Sarışın bayan, sağa çeker misin diyorum lütfen...- Beyefendi... Bıyıklı, bekleme yapma!- Deri ceketli, hadi yürü...- Kabak kafalı kaldırıma çıkma, park yasağı var.***Trafik polisleri halden anlar... Ama istismar etmemek kaydıyla...Kadıköyde park yasağı olan bir bölgede beyaz bir Unodan inen genç, polis otosuna "ekmek alıp gideceğim" diye sesleniyor. Polis de bu kadarını anlayışla karşılıyor. Delikanlı 15 dakika sonra elini kolunu sallaya sallaya aracının başına gelince, trafik polisi megafondan "merakla" soruyor:- Beyaz Uno, ekmek nerde lan?! Aşağıdaki "sevimli" polis hikâyelerini turizmci Cem Polatoğlu gönderdi. Hikâye bu ya... * Yaşlı çift evliliklerinin 50. yılını kutluyormuş. Kahvaltı yaparken kadın: "Elli yıl boyunca hep kocamı düşündüm ve ekmeğin güzel kabuklu kısmını ona verdim. Bu tadı bir kez de ben tadayım" diye düşünmüş. Kabuğu kendine, içini kocasına vermiş. Tahmininin tersine kocasının yüzü aydınlanmış... Heyecanla elini öperek: "Sevgilim, bana günün en büyük mutluluğunu verdin. Ben ekmeğin içini severdim ama elli yıl boyunca sen daha çok seviyorsun diye istemedim" demiş... Her gün aynı insana şirin görünmeye çalışmak insanın sinirlerini tahrip eder. B. Disraeli DSPye yeni lider... - Parti Kurultayını toplamak ve DSPye yeni bir genel başkan seçilmesini sağlamak.Ülkesini koltuğundan bir parmak fazla seven lider, artık ayakta duramaz hale gelmişse, kendisinden sonra gelecek kişiyi saptamayı ve nöbeti ona devretmeyi düşünmez mi?Ne var ki bizim ülkede başarısızlığa, koltukta kalarak teselli aramak âdettir.Üstelik karanlık alengirli işler "ayakta durmakta zorlanan" bir Başbakanla daha iyi yürüyor. Yani "çevre" de memnun. Olan koskoca ülkeye oluyor.* Başbakan Bülent Ecevitin öncelikle yapması gereken ama ona en zor görünen icraat nedir? Devleti yönetenlerin çoğu bilgisayarı sevmiyormuş. Onlar genellikle para saymayı severler. Haldun Ertem Biber öyküsü - Olay, Almanyanın iddia ettiği gibi doğru da olabilir ama ihracatımıza yönelik sabotaj olasılığı da mümkündür.- Nasıl yani? - Almanyanın biber pazarında en büyük rakibimiz İspanya. Ama geçen yıl bu ülkede büyük bir hastalık olayı yaşandı ve biber üretimi önemli ölçüde düştü. Almanya biber pazarını İspanyolların elinden almaya başlamıştık. Bu olay bana fındıkta yaşanan çirkin oyunları anımsattı.- Neydi o olay?- Hatırlarsınız, bir yıl kadar önce, aşırı dozda alfatoksin bulunduğu iddiasıyla ihraç ettiğimiz fındığımızı imha etmişlerdi. Ama biz o olayda çok akıllıca davranmış, o fındıktan numune alarak bir tahlil de biz yapmıştık. Gebzede kurulu ve AB normlarında çalışan laboratuvarımız, sözü edilen fındıktaki alfatoksinin Almanyanın iddia ettiği miktarda olmadığını kanıtlamıştı. Yalan söylediğini kanıtlamamıza karşın Almanya bu olaya hiçbir tepki vermemiş ama olan yine bize olmuştu. Sonra meselenin içyüzü anlaşılmıştı. Meğerse İspanyanın elinde büyük miktarda fındık fazlası varmış, Almanya fındığı oradan alabilmek için bize bu oyunu oynamış. Keşke imha etmeden önce harekete geçseydik de o biberden de aldığımız numuneyi kendi laboratuvarlarımızda tahlil ettirseydik. Ama ne yazık ki iş işten geçti. Çözüm de kendiliğinden ortaya çıkıyor... İhraç ürünlerini kontrolden geçirmek ve onay almayan ürüne ihraç izni vermemek.* Almanya, üzerinde, aşırı miktarda ilaç kalıntısı bulunduğu gerekçesiyle ihraç ettiğimiz yeşil biberleri imha etti. Bizde sağlığa önem, denetim vs. hak getire olduğu için Almanların haklı olduğunu düşünüyoruz. Ama dilerseniz bir de Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkine kulak verelim: İyi şeyler yapanlar iyi olmaya vakit bulamayabilir. m.asik@milliyet.com.tr Tagore
