Yolsuzlukla mücadelede en büyük görevler devletin denetim elemanlarına, müfettişlere, hesap uzmanlarına, bankalar yeminli murakıplarına vs. düşüyor. Bu durumda, hırsızlığa - yolsuzluğa ciddi olarak karşı bir devletin yapması gereken nedir? Herhalde ve en başta denetim elemanlarını maddi ve manevi olarak tatmin etmek.
Peki, yaptığı ne?
Denetim elemanı bir dostumuz anlatıyor.
"Bakanlık başmüfettişleri 1970 yılında 4 bin 118 lira alırken, Başbakanlık Müsteşarı'nın maaşı 3 bin 89 liraydı. Yıllar içinde düşe düşe... Bugün Başbakanlık Müsteşarı 1 milyar 319 milyon lira maaş alırken, bakanlık başmüfettişinin eline geçen para sadece 650 milyon liradır.
Böylece ne demek istiyor iktidar... Ve daha önceki iktidarlar...
Aklı olan özel sektöre geçsin...
Olmadı bir yerlerden yan gelir temin etsin
Olmadı illegal yolları denesin...
İktidara gelip giden partilerin söylediklerine değil yaptıklarına bakılırsa "kara para" ile "ak para" arasında hangisinden yana tavır aldıkları çok rahat görülür...
LAFORİZMA...
Bilim adamları siyasi liderlerin de ruh sağlığı testinden geçmesini istemiş...
Ohoo, bizimkiler "test alanı" olarak ülkeyi kullanıyorlar zaten!..
Cihan Demirci
Milli futbolcu Alpay Özalan'ın ABD vizesiyle ilgili şikayetini gazetede okuyacaksınız... Bu konuda şikayetçi çok...
ABD vizesi için gün alıp Elçilik veya Konsolosluklarda görevli memurlarla görüşüyorsunuz. Bu görüşme için 50 milyon TL ödüyorsunuz. Vize verilmese de paranız yanıyor.
Binlerce yurttaşımız ABD vizesi alamadığı halde ABD'ye milyarlarca lira ödüyor. Ve bu rezalet sürüp gidiyor. Yok mudur "Ayıptır bu soygun" diyecek bir babayiğit.
Başarılı mimar ve mizah yazarının... Benzeri az görülür bir yaşama ustasının... Aydın Boysan'ın 80. yaş gününü kutladık dün. Akşam gazetesi güzel bir jest yapmış, Aydın Ağabey için bir akşamüstü partisi düzenlemişti. Yaş günü pastasını Akşam ekibiyle birlikte paylaştık... Aydın Ağabey'in yaşama sevincine ortak olduk...
Bilinir ki... İnsanoğlu için uzun yaşamak kadar önemli olan, ömrünü onurlu, verimli, dürüst, üretken, sorumlu geçirebilmesidir. Aydın Ağabey hepsini birarada gerçekleştirebilmiş ender insanlardandır...Nice yıllara...
Yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır. Ama görüş açınız genişler... İngmar Bergman
Türkiye'nin 2030 yılındaki muhtemel gündemine ilişkin (müellifi belli olmayan) yazıyı Doktor Serdar Şahinkaya internetten alarak geçmiş. Okuyalım:
* Emeklilik yaşı erkekler için 84, kadınlar için 82'ye çıkarıldı. Türkiye'de ortalama ömür 65'e düştü..
* Türkiye, dünyanın en büyük çölü haline geldi. Hükümet, çöl turizmiyle ekonominin canlanabileceğini açıkladı. Muhalefet, "Hükümet serap görüyor!" dedi. Serap, "Böyle bir şey mümkün değil, ben sizin bildiğiniz seraplardan değilim" dedi. Serap gözaltında kayboldu.
* Kazalarda ölen turistler için Kaynaşlı Mevkii'nde dikilen anıtın açılış töreni sırasında freni patlayan kamyon anıta çarptı. Kalabalıktan ölenler orta refuje defnedilirken, açılış için gelmekte olan Ulaştırma Bakanı'nın bindiği uçağa kamyon çarptı. Bakan için memleketinde dağıtılan helvadan zehirlenen 200 kişi hastaneler tarafından dolandırıldı.
* Türk televizyonculuğu bir ilke daha imza attı. Acar muhabirler felçli bilim adamı Stephan Hawking'e "Maraba Televole" dedirterek, "Çaaakkk moruk!" yaptılar. Hawking gözyaşları içinde defnedildi.
* Somut ressam Kenan Evren'in "İbibikler öter ömez" isimli tablosu açık artırmada 550 trilyara satıldı. Daha sonra resimdeki canlının ibibik değil hipopotam olduğunun anlaşılması skandal olarak adlandırıldı. Evren, "Bizim köyde ibibikler böyle!" dedi.
* Türkiye, demokratikleşme sürecinde hızla ilerlemeye devam ediyor. Avrupa insan Hakları mahkemesinin sorusu üzerine göz altında kaybolan kişilerin maça gittikleri açıklandı.
* Ay Birliği'ne girebileceğimiz konusunda ümitler arttı. Türkiye, en geç 30 yıl içinde Ay Birliği'ndeki yerini alacak. Mesut Yılmaz, "Ay Birliğini alsınlar başlarına çalsınlar!" dedi.