Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Bu yılı sağlıklı geçirdiniz mi?
       Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?
       Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
       Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
       Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
       Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
       Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı tuttu mu hiç?
       Ve siz onu hiç kokladınız mı?
       Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?
       Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?
       Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?
       Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?
       Çimlere uzandığınız oldu mu?
       Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?
       Hiç taş kaydırdınız mı bu yıl?
       Kaç kez kuşlara yem attınız?
       Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
       Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
       Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
       Kaç kez mektup aldınız bu yıl?
       Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?
       Kimseyle barıştınız mı?
       Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?
       İyi bir yılın,
       bu gibi "küçük" şeylere bağlı olduğunu
       hiç düşündünüz mü bu yıl?
       Yayılın çimenlerin üzerine...
       Acele edin...
       Er veya geç...
       Çimenler yayılacak üzerinize...
     ÂJacques Prevert
       (Kerime Onur'a teşekkürle)

Yanıtsız sorular

       Hatırlanacaktır... CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Yurdagül, geçenlerde Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'a Samsun SSK Hastanesi inşaatında SSK müfettişlerinin saptadığı yolsuzluklarla ilgili bazı sorular yöneltmiş; Bakan Okuyan, arkadaşımız Fahrettin Fidan'ın aynı gün kendisine aktardığı bu soruları yanıtlayacağı yerde;
     Â- Bekir Yurdagül önce Meclis'e girsin, ondan sonra konuÅŸsun! gibisinden tuhaf bir karşılık vermiÅŸti.
     ÂBekir Yurdagül dün bu konuda bir basın toplantısı daha düzenledi ve YaÅŸar Okuyan'a aynı yolsuzluk iddialarıyla ilgili daha somut sorular yöneltti. Üçünü buraya alalım:
       - Samsun SSK Hastanesi inşaatında müfettişlerin yolsuzlukla suçladığı inşaat şirketi sahiplerinin, partinizin Genel Başkan Yardımcılarından biriyle akrabalık ilişkisi var mıdır? Varsa derecesi nedir?
       - Atadığınız muhakkik heyeti, öngördüğünüz 1 ay içinde raporunu hazırlamış mıdır? Hazırlamışsa bu olayla ilgili tesbitleri nedir?
       - Söz konusu yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili gelinen son nokta nedir?
       Sayın Okuyan'ın bir yanıtı varsa yayımlamaya hazırız.

Terbiyesiz fıkra

     ÂAlican çok terbiyesiz bir çocukmuÅŸ. Annesi ise nazik bir hanım... Misafir hanımlar bir gün konken oynamaya gelmiÅŸler. OÄŸlunun yanlış hareketlerde bulunacağından korkan anne misafirlerine:
     Â- Alican terbiyesiz bir laf ederse kalkıp gidiyormuÅŸ gibi yapın belki utanır, demiÅŸ. Misafirler "Tamam" deyip oyuna baÅŸladıkları sırada Alican içerden fırlayarak misafirlerin yanına koÅŸmuÅŸ:
     Â- Anne anne!.. Limana bir gemi yanaÅŸtı, içinde bir sürü azgın denizci var. Etrafta kadın arıyorlar...
       Misafir hanımlar derhal ayağa kalkarak gider gibi yapmışlar. Alican yine atılmış:
     Â- Acele etmeyin, daha bir hafta buradalar...

       ***
       Recai Kutan Van'da "Mutlaka bir Batı dili öğrenin ama Arapça'yı sakın unutmayın" demiş... Eee, ne de olsa kimilerinin ana dili Arapça hala bu ülkede!..
      Cihan Demirci
       ***

Amatörler dikkat

       Borsa yükseklerde dolaşıyor... Döviz artışındaki sınırlama ve faizlerin düşüşü amatör yatırımcıları da borsaya yöneltiyor... Acaba borsa küçük tasarruf sahibi için cazip bir yatırım alanı mı?..
       Liberal bir iktisatçı... Profesör Asaf Savaş Akat geleceğe yönelik küçük bir ufuk turu yaparken bakınız ne diyor:
       - Herkes borsaya hücum edince, borsa patlayacak. Sonra yatırımcı korkacak. Bu sefer çökecek. Enflasyon yüksek çıktı diye tekrar dolara dönülecek. TL faizleri tırmanacak. Herkes TL'ye gelince faiz tabana vuracak.
       Bunlar bütün piyasa ekonomilerinde olağan şeylerdir. Ancak, işi mali piyasaları izlemek olmayanların çok dikkat etmeleri gerekiyor. Dalgalanmalardan daima amatör yatırımcılar zarar eder. Çünkü borsaya tepe noktasında girerler. Düşünce panikleyip dibe vurunca çıkarlar. Ardından TL'ye faizin en düşük olduğu anda bağlanırlar. Öyle devam eder.
       Çözüm, paranın işletilmesini profesyonellere bırakmaktır. Geçen yılın ortalarından itibaren okuyucularıma fonları öneriyorum. Beni dinleyip A tipi fona geçenler çok iyi randıman elde ettiler.
       Mesaj açık... Borsa yerine A tipi değişken fon alın. Mevduat yerine B tipi fonları tercih edin. Portföyde A tipi fonların ağırlığını artırmakta yarar görüyorum.
       ***
       Sayın profesörün uyarıları aklınızın bir köşesinde bulunsun...

Ä°ÅŸte kahraman...

       Toplumun alkışladığı insanlar genellikle medyanın şöhret yaptığı isimler oluyor... Gerçek kahramanlar ise halkın arasında... İsimsiz dolaşıyor... İşte aşağıda onların küçük bir öyküsü... Bursa'dan bir yakınımız yazıyor:
       "Babam bir süredir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoterapi bölümünde tedavi görüyor. Hastanelerin durumu malum.. Aşırı yükün de etkisiyle genellikle suratsız doktorlar, bıkkın hemşireler vs... Ama burası sekreteri, teknisyeni, doktoruyla bambaşka bir dünya.. Hani bir ara `Genç Doktorlar' filan gibi diziler vardı.. İnanılmaz bir özveriyle çalışıyor hepsi.. Herkese karşı güleryüzlü, şefkatli, hatta zaman zaman kaprisli de olabilen hastalara karşı hep hoşgörülü, sevecen... Bu durum hastalara inanılmaz bir moral veriyor... Örneğin benim babam, hiç bir şeyden öyle kolay memnun olmaz. Hele bu günlerde... Burada zaman zaman anketler dağıtıyorlar, gözucuyla bakıyorum, her soruya "mükemmel" şıkkını işaretlemiş.. Geçenlerde annem, doktorların beyin ameliyatı olan iki çocuğa hediye almak için para topladıklarına tanık olmuş... Panolarda tedavisi biten hastaların teşekkür mektupları dolu... Bu insanların fedakarlığı çok duygulandırdı beni. Bu duyguları paylaşmak istiyorum..."



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr