DSP’de Ecevit’e "çekil" mesajı veren 9 milletvekilinden biri olan Profesör Cengiz Güleç bir psikiyatri uzmanı... Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi... Ecevit’lerle komşuluğu ona parlamentoya giden yolu açmış. Ancak Meclis görevinde bilim ve vicdanının sesini dinleyince siyaset ve demokrasi adına işlenen günahları görmüş, muhalefet cephesinde yerini almış.
Prof. Cengiz Güleç’in bu hafta piyasaya bir kitabı çıktı: "İnsana Yolculuk"... Sayın Profesör kitabı yazmaktaki amacını şöyle izah ediyor:
"İnsanların büyük bölümü belirgin bir ruhsal rahatsızlığı olmadığı halde mutsuz, yaşamın ve var oluşun anlamı konusunda rehbersizdir. Herman Hesse’nin söylediği gibi mutluluk ‘ne’ değil, ‘nasıl’ dır; ‘nesne’ değil, ‘yetenek’tir. Bu anlayıştan hareketle, görebildiğim ve tanıyabildiğim ‘yaşam ustaları’nın yaşamlarından yola çıkarak, "İNSAN" üzerine denemeler yazma serüvenine atıldım..."
Kimdir yaşam ustaları? Nedir ustalık? Prof. Güleç anlatıyor:
"... Ustalıktan beklenen sorunsuz - sıkıntısız, özürsüz - eksiksiz yaşamak ve her dem mutlu olmak değildir. Tersine yaşadıklarını ve ilişkilerini olduğu kadar bireysel özbenliğini her zaman açık yüreklilikle ve içtenlikle sorgulamaya hazır ve yatkın olmaktır."
İnsanların yaptığı sahte paralar kadar, paraların yaptığı sahte insanlar da vardır.
İtalya, İspanya, İngiltere, Arjantin, Uruguay, Portekiz, Amerika, Kore... Nice devi sollayıp geçtik... Rüyalara sığmaz bir başarıyı bronz madalya yapıp boynumuza astık. Eğri oturup doğru konuşalım. Brezilya’yı bir punduna getirip yensek ve finale çıksaydık göğsümüzü gere gere "Bu sonucu hakettik" diyemezdik. İnandırıcı olamazdık. Üstelik ayaklarımız yerden kesilecek, bir toplumsal çılgınlığa da sürüklenecektik.
"Dünya üçüncülüğü" sapına kadar hakedilmiş ve makul bir zafer oldu.
Kutluyoruz tüm sporcuları ve yöneticilerimizi.
Tabii Korelileri de... Futbol maçını bizim gibi savaş değil sadece bir oyun olarak izledikleri, bayrakları üstünlük değil dostluk simgesi olarak gördükleri ve de tarihi dostluğu maç yenilgisinin üzerine çıkardıkları için... Her maçı küfür ve kavga fırsatı sayan malum futbol seyircisi acaba biraz olsun ders almış mıdır dünkü sahnelerden?
Birçok akıllı erkeği aptal kadınlarla görebilirsiniz.Ama akıllı bir kadını aptal bir erkekle görmeniz mümkün değildir.
Başkent Hastanesi dün bir açıklama yaparak "Başbakan’ın çöken omurgasına neden kifoplasti yöntemiyle operasyon uygulanmıyor?" sorularına yanıt verdi. Açıklamada özetle "Bu ameliyatın yapılmasına gerek görülmemiştir" dendi. Biz yine bir uzmana... AÜ Tıp Fakültesi’nden Profesör Tarık Yazar’a başvurduk. Sayın Yazar dedi ki:
- Operasyona gerek olup olmadığını benim söyleyebilmem için hastanın röntgen filmlerini ve MR’ını incelemem gerekir. Ama cerrahlıkta bilginin paylaşılması diye bir şey vardır. Sen o ameliyatı gerekli görmemiş olabilirsin, fakat görüşüne başvurduğun başka meslektaşların gerek görebilir ve seni de ikna edebilir. Prof. Haberal’ın bu olayda yaptığı en büyük yanlış, bilgiyi kimseyle paylaşmamış olmasıdır. Başkent Hastanesi bu ameliyata niçin gerek duymamıştır?
Bu sorunun yanıtının da verilmesi lazımdır.
Haftanın bilmecesi Yener Yardım’dan... Dünyanın bir noktasındasınız... 1 km kuzeye gidiyorsunuz. Sonra 1 km batıya. Sonra 1 km de güneye ilerliyorsunuz ve bir de bakıyorsunuz ki, başladığınız noktaya gelmişsiniz. Burası neresidir?
Cevap: Güney Kutbu.
Açıklama: Güney kutbunda hangi noktaya giderseniz gidin, orası mutlaka kuzeydir. Kuzeye gidip geri döndüğünüzde güneye gelirsiniz...
Düşman çok güçlü bir ordu ile saldırmak için yola çıkmış.
Kendi halinde masum bir hayat yaşayan küçük ülkede herkes paniğe kapılmış. "Düşman gelip bizi dümdüz edecek buna nasıl engel olalım?" diye fikirler ortaya atılırken bilge biri ortaya çıkmış:
- Okul yapın, demiş...
- Yahu zaman mı var? Düşman bugün yarın gelir.
Bilge gülümsemiş:
- Belki bu gelişinde onlara direnemeyiz ama gelecek sefere hazır oluruz.
(İdris Demirsöz’e teşekkürle)