Konrad Adenauer Vakfı "Almanya’daki Türkler" adlı araştırmasını önceki akşam İstanbul’da Goethe Enstitüsü binasında açıkladı.
Araştırma Almanya’daki 330 bin Türk ailesiyle (yaklaşık 1 milyonu aşkın insan) yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılmıştı. Anket Almanya’da okuyan Türk öğrenciler aracılığıyla yürütülmüştü.
Çalışmanın belli başlı sonuçlarını şöyle özetleyebiliriz:
- Almanya’daki Türkler arasında laiklik derecesi şaşırtıcı biçimde yüksektir. Türklerin yüzde 77’si Hıristiyanlığı da eşit bir din olarak gören hoşgörülü İslamiyete inanmaktadır.
(Sonuç şöyle değerlendiriliyor: Dinci partilerin Almanya’daki Türkler arasında hiç şansı yok)
- Türkler Alman medyasına yüzde 36, Türk medyasına ise yüzde 25 oranında güven duyuyorlar.
- Alman kurumlarına karşı güven duygusunda en düşük oran Federal Almanya ordusuna aitti. Türklerin ancak yüzde 26’sı Alman ordusuna güven duyuyorlardı. (Araştırmacılar ‘bunun sebebini bulamıyoruz’ dediler.)
- Almanya’daki Türklerin yüzde 78’i çocuklarının bu ülkedeki geleceğinin kendilerinden daha iyi olacağına inanıyorlar.
Su (H2O) 2 hidrojen ve 1 oksijenden oluşur. Onu su yapan üçüncü bir unsur vardır ki, ne olduğunu hiç kimse bilmez.
Cep telefonundan Ecevit’in kendisini aradığını gören Hüsamettin Özkan, telaşla açmış telefonu:
- Buyrun Sayın Başbakanım... Bi durum mu var?
Ecevit, titrek bir sesle:
- Yetiş Hüsam!.. demiş. Rahşan beni rehin aldı. Dışarı çıkmamı engelliyor.
- Neden? Fidye filan mı istiyor?
- Fidye istese iyi... Başbakanlığı istiyor!
Suçluyu yargılayamazsan ilk fırsatta o seni yargılar ve fena cezalandırır.
Hamdi Özyurt İsveç’ten yazıyor... ...İsveç televizyonunun 4. Kanal’ında "Çocuk Cezaevleri" konulu bir program gösterildi. ABD, bazı Asya ülkeleri ve Türkiye’den çocuk mahkûmlar ve çocuk cezaevleri tanıtıldı. Başta ABD olmak üzere görüntüler ürkütücüydü.. Olumlu örnek olarak neresi gösterildi biliyor musunuz? Ankara’da bir çocuk açık cezaevi... Bu cezaevi övüle övüle bitirilemedi. Ben İsveç televizyonlarında "Geceyarısı Ekspresi"ni de izlemiştim. Demek ki adamlar iyi şeyler olunca da gösteriyorlarmış. Mesele iyi şeyler yapmakta...
Tempo dergisi ile Verso’nun ortaklaşa yaptığı "politik popülarite" anketinin ikincisi yayınlandı... Siyasette en beğendiğiniz kişi kimdir sorusuna yanıt verenler birinci sırada Ahmet Necdet Sezer’i gösteriyor...
"Oy vermeseniz de politikada görmek istediğiniz kişiler" kategorisinde de yine ilk sırada A. Necdet Sezer yer alıyor.
- Türkiye’yi en iyi kim yönetir, başbakan adayınız kim sorusuna yüzde 25 oranıyla R.Tayyip Erdoğan yanıtı gelirken, ikinci sıraya İsmail Cem (22) ve Kemal Derviş (21) isimleri yerleşmiş.
İlginç olan "Türkiye’yi en iyi kim yönetir?" sıralamasında Rahşan Ecevit 21’inci sırada yer aldığı halde Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’in listeye hiç girememiş olmaları...
Ankette Recep Tayyip’in karşısında ağırlık oluşturabilecek iki politikacı olarak İsmail Cem ve Kemal Derviş görülüyor... Türkiye’nin (hatta DSP’nin) geleceğinde bu iki uygar ismin yakınlaşması önem taşıyor... Akıllarını hırslarının önünde tutan bu iki politikacı için siyasi bir yakınlaşma sürecine girmek de çok zor olmasa gerek...
"Hayatta zor olan iki şey vardır: Biri, insanın kendine iyi bir ad sağlaması, ikincisi de bu adı sürdürmesidir."
Enerji Bakanı Zeki Çakan bir basın toplantısıyla bir gazetenin "Hidroelektrik santrallarında üretim durdu" yollu haberlerini yalanladı. Çakan’a göre üretim geçen yıldan da fazlaydı...
Açıklama gazete haberinden bir hafta sonra yapıldı. Hemen yapılsa yalan haber trafiğinin önü hemen kesilmiş olacaktı. Doğru bilgiler internette sürekli yayınlansa, yalanın önünü daha da kısa sürede kesmek mümkün üstelik.