Sevgili
Clinton'a TBMM'mizin, medyamızın, halkımızın gösterdiği ilgiye bakınca... Geçmişte yapılan haksızlıklar daha iyi kendini gösteriyor:
      Yok efendim ABD emperyalist ülkeymiş de..
      Bütün az gelişmiş ülkelerle birlikte Türkiye'yi de sömürüyormuş da...
      Falanmış da filanmış... Yıllarca bu çatlak sesleri dinlemedik mi?
      Oysa gördünüz...
Clinton Türkiye'yi evlat edinmek isteyen bir Baba gibiydi önceki gün... Bizi bizden fazla düşündüğü dikkatli gazetecilerin hiçbirinin gözünden kaçmamıştı. Tabii münafıklar yine eksik değildi kenarda ve özellikle kimi
"köşe"lerde.
     Â
Clinton Türkiye'nin değil ABD'nin çıkarlarını düşünüyormuş...
      Bizi 1 milyar dolarla uyutmaya çalışırken aynı zamanda aşağılıyormuş. Türkiye bu paranın iki katını bir tek batakçı işadamına harçlık diye vermişmiş. Sayın
Kıl'inton 1 milyar doların ucunu gösterip 8 milyar dolar tank ihalesinden, bir o kadar helikopter ihalesinden götürmeyi hesaplıyormuş. Sadece Türkmen gazı ihalesinden ABD firmalarına 2,5 milyar dolar toka edecekmişiz. Kıbrıs da vereceğimiz hediyelerin cabası olacakmış. Halkımız narkozlanıyormuş. ABD Türkiye'ye yardım ediyor gibi gösterilirken esas yardımı Türkiye ABD'ye yapıyormuş. Durumdan nemalananlar gerçekleri tersyüz ediyormuş.
      Miş, miş, miş...
      Geç bir kalem anam babam... Geçiniz bir kalem...
      1930'ların Atatürkçülüğünde kalmışsınız siz...
      1980'lerin Özalcılığına geçiniz. Rahat ediniz.
Gökçek'in yardımı!
      Depreme pek çok kuruluş yardım yapıyor. Ama hiçbiri Ankara Belediyesi gibi bunun reklamını yapmıyor. Bu ucuzluğa kaçmıyor.
      Şimdi... Bolu Kriz Merkezi'nden bir sahne...
      Vilayet görevlilerinden biri, elinde birtakım evraklar, imzalatmak üzere Vali Yardımcısı
Bekir Toksoy'un yanına geliyor... Paraf edilen birkaç evraktan sonra...
     Â
- Sayın Valim, diyor görevli,
bu da Ankara Belediyesi'nin benzin parası... Yardım getiren aracın şoförü benzin bedelini istiyor...
     Â- Eeeee?..
      - İmzanız gerekiyor da...
      Vali Yardımcısı Toksoy'un bir anlık şaşkınlık sonrası yanıtı:
     Â- Ne ala!.. Ankara Belediyesi reklamını yapacak, bedelini de Kriz Masası'na ödetecek... Ä°mzalamıyorum... Kendilerine bildirin lütfen...
      *SADA
     Â"Himaye ve manda kabul edilemez!" Baki kalan
      bu kubbede
      bir hoş
      sada imiş...
     Â
Nerde bu devlet?
      Afet bölgesini gezen arkadaşımız
Aydın Arıcıoğlu diyor ki:
     Â
- Deprem bölgesinde bu defa olağanüstü denebilecek sayıda kurtarıcı var. 17 Ağustos depreminden bu yana kurtarma organizasyonunda çok gelişme sağlanmış. Ne var ki sokakta kalmış insanlara yardım edecek, çadır kuracak, yardım malzemelerinin dağıtımını yapacak insan sıkıntısı had safhada...      Ve dünkü gazetelerde bir fotoğraf... İtalya'da bir TIR dolusu battaniye gelmiş. Ancak yetmemiş. Pek çok aile yine soğukta. Adam İtalya'dan Düzce'ye battaniye ulaştırırken bizim devlet İstanbul'dan battaniye getiremiyor. Ayıptır.
      *
Güç süreklidir; ama gücün kazandığı zaferin ömrü pek kısa olur.     Â
Abraham LincolnFarkı farkedelim
      ABD Başkanı
Clinton'ın ülkelerini ziyaret edeceğini öğrenir öğrenmez Yunanistan'da işçiler, memurlar, öğrenciler, kendi örgütleri öncülüğünde sokaklara dökülüp protesto gösterileri yapmaya başladı. Televizyonlardan izlediğimiz görüntülere göre, geceleri bile onbinlerce insanın katıldığı eylemler düzenleniyor. Amerika bu eylemlerin yasaklanmasını, aksi takdirde
Clinton'ın ziyaretinin iptal edilebileceğini söyleyince Yunan hükümetinden yanıt anında geliyor:
     Â
- Burası demokratik bir ülkedir, yasal protesto gösterilerini yasaklamayı düşünmüyoruz.      Ve aynı günlerde Türkiye... Sayıları birkaç yüzü geçmeyen bir grup İşçi Partili,
Clinton'ın ziyaretini protesto için Kızılay'da çok masum bir eylem düzenliyor. Düzenliyor da ne mi oluyor? Polis bir anda kalabalığın arasına dalıyor, göstericileri tekme - tokat otobüslere bindiriyor. Yaklaşık 200 kişiyi gözaltına alıyor.
      Şimdi denilebilir ki, canım
Clinton daha Yunanistan'a gitmedi ki? Dolayısıyla Yunan hükümeti
Clinton ülkeye gelinceye kadar bu tür gösterilere izin verebilir. Acaba aynı demokratik hoşgörüyü
Clinton ülkeye geldiğinde de gösterecek mi?.. Soruyu Atina muhabirimiz
Taki Berberakis'e sorduk dün. Yanıtı:
     Â
- Pek çok sol örgüt Clinton'
ın Atina'da olacağı gün protesto gösterisi yapmak için izin başvurusu yaptı. Yetkililer, bu talebe olumlu yanıt verdi. Ancak protestocu örgütler Amerika'nın Atina Büyükelçiliği önünde de eylem yapmak istiyorlar, hükümet sadece bunu kabul etmiyor. Başka yerlerdeki eylemler için sorun yok...
      ***
      Demokrasi ve insan haklarından en çok söz edilen günlerde iktidarı ellerinde tutanlar, bir avuç insanın gösteri hakkını dayakla bastırarak ne kadar demokrat oldukları konusunda bir sınav daha verdiler. Birkaç gün önce de İstanbul'da YÖK'ü protesto eden üniversite öğrencileri dövüldü. Özeti: Şark cephesinde yeni birşey yok...
     ÂCihan Demirci’den LAFORÄ°ZMA
     ÂÄ°rlanda Milli takımı rahibini yanında taşıyor. Acaba sadece galibiyet duası için mi, yoksa deprem olmaması duası mı asıl neden?..
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr