Delikanlı askerliğini yaparken nişanlısından bir mektup almış. Kız ayrılmaya karar verdiğini yazıyor. Delikanlı asker arkadaşlarına koşup onlardan nişanlılarının, eşlerinin, kız kardeşlerinin fotoğraflarını toplamış. Hepsini bir zarfın içine doldurup bir de küçük not iliştirmiş:
- Sen bunlardan hangisiydin. Hatırlayamadım. Hangisiysen o fotoğrafı işaretleyip bana gönder...
***
Noel Baba Afganistan’a uğramadı, diye bir kitap çıkmış Fransa’da... Aslında uğramış... Yılbaşında Afganistan’a inmiş, çocukları bir deri bir kemik görünce sormuş:
- Bunlar neden böyle zayıf?
- Çünkü yemek yemiyorlar...
- Yemek yemiyorlarsa onlara hediye de yok, demiş ve geri dönmüş...
***
Delikanlının sürekli boş bir merdivenin üzerine çıkıp ders çalıştığını gören komşusu neden böyle yaptığını sormuş.. Cevap:
- Yüksek lisans yapıyorum da...
***
Babası Amerika’da okuyan çocuğuna telefonda sevindirici bir haber vermiş:
- Anneni 50’nci yaş günü hediyesi olarak Kenya’ya götürdüm..
- Peki 60’ıncı yaş gününde ne yapacaksın?
- O zaman da gider alırım...
Eğer babanın yüzü gülüyorsa ev halkından biri mutlaka ondan para isteyecektir.
Kabzımal Erman Toroğlu’na:
- Sizce, yediğimiz meyve ve sebzelerin hepsi hormonlu mu? diye sormuşlar.
- Hayır, demiş. Mesela hıyar hormonsuzdur.
- Yaaa... Neden?
- Çünkü memlekette o kadar çok hıyar var ki... Hıyara hormon yetiştiremiyoruz!
Seni vuran PKK’lı teröriste başkaları "Özgürlük direnişçisi" deyince haklı olarak kızıyorsun. Ama sen işine geldiğinde teröriste "özgürlük direnişçisi" diye yüz vermekte beis görmüyorsun. Adam Çeçenistan kılıfı altında terör yaratıp seni vuruyor, hâlâ durumu kavrayamıyorsun.
Swissotel baskını geçen yıl 22 Nisan’daydı. Bu yıl da 4 Mayıs’ta Taksim’in göbeğinde The Marmara basıldı. Ne direnişi? Ne Çeçenistan’ı? Bu adamlar (her kimse) turizm mevsiminin başında resmen Türk turizmine sabotaj düzenliyor. Koltukta uyuyorsun.
SAHİBİNDEN DEVREN PARTİ. Kardeşim M. Ali, sana sahibinden ve de helalinden bir parti... Genel Merkezi, il, ilçe, belde örgütleri, masası, sandalyesi, telefonlarıyla... Bi tek eksiği seçmen, onu da sen tamamlayıver artık. Haydi bana eyvallah.
İsmet Abin.
ARANIYOR. Milletvekili sayımız 127’ye düştü, büyük ortağımız, "Başbakanlığı isterim" diye peşimize düştü, eşim her gece kâbuslar görüyor, dün gece de iki kez yataktan düştü. Acele boşta milletvekilli aranıyor.
Rahşan.
SATILIK evler, apartmanlar, hanlar, hamamlar, yerli yabancı arabalar... Ah ulan şerefsiz medya! Sen yazmamış olsaydın ben bu canım mallarımı alelacele ölmüş eşek fiyatına satar mıydım böyle...
Çimse’ci Tamer.
BİLUMUM TEMİZLİK HİZMETLERİ tabii ki aksayacak kardeşim. Oğuz, Ayhan, Ziya... Şu anda hepimiz içerdeyiz, kendi koğuşlarımızın temizliği derdindeyiz. Hele bir tahliye olalım...
Susurluk Ekibi
EHLİYETİMİ kaybettim, hükümsüzdür. Hayatta hiç arabam olmadı ki.
Mazlum.
MASAJ SALONU ilanını gördük, yavrular ovalar, biz de biraz yumuşarız, rahatlarız diye verilen adrese gittik. Kısmetimizde Tokatlı tellak Odun Haydar’ın olduğunu bilseydim gider miydim? Kol kırıldı, boyun tutuldu, ama neyse ki namusa halel gelmedi diye şimdi böyle dua eder miydim?
Cumali İçleracısıhali
KAYIP. Genel Kurul’daki kavgada ayakkabımın ve çorabımın tekini kaybettim. Çorap neyse de ayakkabı İtalyan’dı. Canım fena halde yandı. Bulanların insaniyet, pardon iyi bir ödül namına getirmeleri... Haydi Türkiyem ileri!
Erkan Kemaloğlu. Muş milletvekili.