Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Sultanahmet Meydanında 2 ve 3 Haziran günlerinde benzeri bugüne kadar yapılmamış bir festival başıyor: "1. Geleneksel Sokak Yemekleri Festivali"...
Hamburger misali "fast food"a karşı geleneksel ayaküstü besinleri tanıtacak festivale:
Alibey istanbul Köftecisi, Ayso Restaurant, Bahçıvan, Baktat (Gemlik), Beşler Sucukları, Buğday, Gaziantepli Mehmet Usta (Cerrahpaşa), Hacı Abdullah Lokantası, Kaburga Sofrası, Karaköy Güllüoğlu, Koska Helvacısı, Mado, Mercan Cafeteria, Namlı Pastırmacı, Otantik, Pizza Max, Sultan çay (Rize), Şark Sofrası, gibi firmalar katılacak... Mado'nun vinçte dondurması, Karaköy Güllüoğlu'nun hamur şovu, Gaziantepli Mehmet Usta'nın buz ile çiğ köfte yoğurması, sergilenecek... Yeni albümünde "Kokoreç" adlı bir şarkıya yer veren Mirkelam da, 3 Haziran Pazar günü, saat 15:30'da festival alanında seyyar kokoreççiler ile buluşacak imiş... Bekleniyorsunuz...

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı İstanbul'un Fethi'nin 548. Yıldönümü Resepsiyonu düzenlemiş. 29 Mayıs günlü davette Fatih anısına konser verecek grup tanıtılıyor:
"Necdet Yaşar Ensamle"
"Ensamle"
dedikleri "Ensemble" olacak. Yani topluluk. Sayın Kültür İşleri... Acaba bildiğiniz sözcüklerle konuşup yazsanız. Daha iyi olmaz mı?

Rizeli ile Trabzonlu arasında ne fark vardır?..
Anadolu ağızları uzmanı Dilbilimci bir sayın profesör "Siyaset Meydanı"nda izah etti:
- "Gülünce gözlerinin içi gülüyor" şarkısını bilirsiniz...
Rizeli bunu şöyle söyler:
"Cülünce cozlerinin içi cüliiir..."
Trabzonlu ise şöyle:
"Külünce kozlerinin içi küliir..."
Gerçi konu "Kürtçe eğitim ve TV yayını" idi ama olsun, arada bunu da öğrenmiş olduk...

Başbakan Ecevit "Eskiden bir takım tutuyordum ama hangi takım olduğunu unuttum" demiş.Solcu olduğunu, halkçı olduğunu, laik olduğunu, sosyal demokrat olduğunu unutan adam tuttuğu takımı mı hatırlayacaktı?Haldun Ertem


Aşağıdaki karşılaştırmayı internetten alarak gönderen okurumuz bunun bir Amerikan Dergisinden alındığını eklemiş... Okuyalım:
Amerika’da yasalara göre her şey serbesttir.
Almanya’da yasalara göre izin verilenler dışında her şey yasaktır.
Fransa’da yasalara göre yasaklananlar dışında her şey serbesttir...
Rusya’da yasalara göre izin verilenler dahil her şey yasaktır.
italya’da yasalara göre yasaklananlar dahil her şey serbesttir.
Türkiye’de yasalara göre ya her şey yasaktır ya da her şey serbesttir. Durum sizin zengin, akıllı veya politikacı oluşunuz ile doğru orantılıdır.

Bakanlar Kurulu'nun hububat fiyatlarıyla ilgili toplantısından sonuç çıkmadı. Kemal Derviş toplantıyı asık yüzle terketti. Borsa haberi alır almaz düştü, dolar çıktı. MHP'li Tarım Bakanı Hüsnü Gökalp buğday taban fiyatının 178 lira olmasını istedi. DSP'li bakanlar da MHP'li bakanı destekledi. Kemal Derviş ise İMF'ye enflasyon oranında zam sözü verdiklerini buna göre taban fiyatının en fazla 160 lira olacağını söyledi...
Kemal Derviş köylünün hakkını yiyen kötü adam rolünde..
MHP'li Tarım Bakanı ile DSP'li bakanlar İMF'ye karşı en kahraman bakanları oynuyor.
Kim kime numara yapıyor?
MHP'li, DSP'li ANAP'lısıyla sayın ve değerli Hükümet üyeleri.
Üç yıl önce hiç gereği yokken İMF ile Stand By anlaşması yaptınız...
İMF'nin programını uygulayarak son 6 ayda ülkeyi iki ağır krize sokup iflasın eşiğine getirdiniz...
Acil kredi çağrısı yaptınız...
ABD ve İMF'nin " Size güvenmiyoruz, yollayacağımız adamı bakan yapın ayrıca 15 günde şu 15 yasayı çıkartın ondan sonra parayı alın" önerisine havada "Eyvallah" dediniz...
İMF'nin bütün şartlarını kabul ettiniz...
Şimdi neyin şovunu yapıyorsunuz...
Madem buğday fiyatını kendiniz saptayacaktınız neden ülkeyi İMF'nin boyunduruğuna soktunuz. Neden bütün koşulları kabul ettiniz.
Neden liderleriniz okumadan Stand By anlaşmasının altına imza attı?
İMF batağında sizler sebepsiniz, Kemal Derviş sonuç... Millet bunu anlamayacak kadar saf mı?