Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ABD’de San Francisco Üniversitesi Ortopedik Cerrahi Bölümü’nde öğretim üyesi olan ve şu anda yalnızca Spinal (omurga) cerrahisi uygulamakta olan okurumuz (adı bizde saklı) uyarıyor:
"... Bildiğim kadarıyla Sayın Başbakan Ecevit’te osteoporoza bağlı omur kırığı mevcuttur. Başkent Hastanesi’nde Omurga Cerrahisi olmadığını biliyorum. Sayın Mehmet Haberal, genel cerrahi, Sayın Turgut Zileli nöroloji uzmanıdır.
Bu tür omur kırıklarında ağrı, hastanın fonksiyonlarını limitleşici faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Kırık kemik, yapıdaki osteoporoza bağlı ortaya çıktığı için iyileşmesi gecikmekte hatta çökme ilerleyebilmektedir. Bu tür kırıklarda yeni bir teknik olan "vertebroplasty" veya "kyphoplasty" uygulaması ile omurdaki çökme restore edilebilmektedir. Prosedür oldukça düşük risklidir ve birkaç milimetrelik insizyondan omura yerleştirilen özel iğneler vasıtası ile yapılabilmektedir. Kendi hastalarımda çok iyi sonuçlar almaktayım ve Türkiye’de bu prosedürü yapan meslektaşlarım olduğunu ve onların da çok iyi sonuçlar aldığını biliyorum. Sayın Başbakan bu meslektaşlarımızdan birine görünmelidir..."
***
(Not: Tabii eğer Rahşan Hanım ve Haberal’ın elinden kurtulabilirse...)

Tanrı günahınızı affedebilir ama sinir sisteminiz asla...



DPT eski Müsteşarı Yıldırım Aktürk, Radikal’de Neşe Düzel’e diyor ki:
- Borçluluğumuz o kadar arttı ki, her an Arjantin gibi olabilir gözüyle bakılıyor bize. Kamu borçluluğu milli gelirin yüzde 120’sine dayandı... Türkiye hiç bu duruma gelmemişti... Bugünkü idare tarzı sürdürülür ve hiçbir şey yapılmazsa kesin yeni bir krize girilecek..."
Ve bu kritik durumda Türkiye, bir ülkenin "Söylediğinin nereye gittiğini bilmeyen bir kişi tarafından yataktan idare edilip edilemeyeceğini" deniyor.
Ne aymazlık.

İşadamı Murat Vargı geçen akşam televizyonda anlattı...
Endonezya’da bankalar peş peşe batmış ya da batırılmış... Banka sayısı 65’ten 4’e inmiş. Para piyasasına yabancı bankalar hâkim olmuş... Yabancı bankalar Endonezya halkından topladıkları mevduatı yabancı işadamlarına kredi olarak vermişler. Onlar da Endonezya halkının parasıyla Endonezya halkının fabrika, tesis ve topraklarını satın almışlar. Malı götürmüşler...
Banka ekonomide çok hayati ve kritik bir mekanizma... Bankaları iyi yönetelim.

Türkiye’yi delirmekten Ronaldo kurtardı.
Bir gün belki heykeli dikilecek onun... Ve kaidesine şöyle yazılacak:
"2002 yılında Türkiye’yi delirmekten kurtaran adam..."
Belli ki, Türkiye henüz böyle büyük başarılara hazır değil...
Bu kadarını kaldıramıyor... Çıldırabilir... Aklını oynatabilir...
Memleket tepetaklak yuvarlanmış gidiyor...
Millet aç ve perişan... Dolar iki milyona ha vurdu, ha vuracak... Okkalı zamlar cabası...
Ve işte böyle bir ahval ve şerait içinde günlerdir toptan başka bir şey yok.
Ekranlar, gazeteler delirme sınırında...
Memleketin en ciddi köşe yazarları futbola sardırmış. Bilen bilmeyen yazıyor. Halk sevincini göstermek için acayip hareketler yapıyor.
Şaşkınlıktan kimi ölüyor, kimi öldürüyor.
Eldeki bayraklar yetmedi.
Millet yüzünü gözünü de boyadı.
Bir yanağına ay... Bir yanağına yıldız...
Bir de Brezilya’yı yenselerdi... Düşünün... Aklını oynatırdı mutlaka millet...
Hükümet okkalı zamlar yaptı da kimsenin ruhu duymadı... Ronaldo sağ olsun... Altın çocuk... Türkiye’yi delirmekten kurtardı...



DSP’de 9 milletvekili nazik bir bildiriyle Ecevit’e "çekil" mesajı verdiler. Ecevit dün bu çıkışı demokratik bulduğunu söyledi.
Ecevit eski Ecevit olsa... Bu 9 milletvekilini "demokratik sol kültüre uyum sağlayamadıkları" gerekçesiyle anında şutlardı. Ama o da Hakan Şükür gibi artık. Şut atacak hali yok...