Radikal gazetesi yazarı, eski Bakan Hasan Celal Güzel, geçen cumartesi günü Adana’da Seyhan Kültür Merkezi’nde konuşurken “Doğan grubu gazetelerinin son dönemde hükümete karşı tavrı” konulu bir soruyu şöyle yanıtlıyor:
“Satın almayın o gazeteleri. Satın alanlar sizlersiniz. Gerçi ben de o grupta yazıyorum ama artık beni de internetten okursunuz.” (Kaynak: Odatv)
Neden internetten okuyalım Hasan? Piyasada “AKP borazanı” gazete sıkıntısı mı var? Bir tanesinde yazarsın olur biter...
Gelelim boykot çağrısına?
Evet... 14 Nisan mitingi sonrasında bizim gazetelerin yayınlarını yetersiz veya duyarsız bulan kimi okurlar Doğan grubu gazetelerini boykot amacıyla satın almamaya başladı. Etkili mesajlar verdiler. Elbet o mesajlardan gereken dersler çıkarıldı...
Bugün geldiğimiz noktada ise manzara artık bambaşka...
Medyanın yarısı AKP sermayesinin eline geçmiş durumda... Devletin TRT’si dahil hepsi parti organı gibi çalışıyorlar. Ne hukuka saygı, ne medya etiği, ne gazetecilik ilkeleri... Böyle kaygılar hak getire...
Ülkede neler olup bittiğini anlamak isteyen duyarlı okurlar, tarafsız bilgiyi artık ancak “cumhuriyetçi - demokrat” yayın organlarından alabiliyor. Okur elbet sadece okumakla kalmayacak, okuduklarını süzgeçten geçirecek, eleştirecek, yanlışlarımızı düzeltecek, bize yol da gösterecektir. Bağımsız medyaya ve aydınlık bir medya - okur işbirliğine her zamankinden çok ihtiyaç var... Hasan’a ihtiyaç yok...
TBMM’de bir AKP’li vekil DSP’lilere “tekerlek” işareti yapmış.
DSP’liler AKP’nin tekerine çomak sokan bir araştırma önergesi verdi galiba...
Haldun Ertem
Fatih Terim...
Fatih Terim’in İsviçre maçında saha kenarındaki performansı olağanüstü idi... Avrupa sahaları bugüne dek böyle teknik direktör herhalde görmemiştir... Sağa sola hamleler, dayı dayı yürümeler, sahaya şifreli işaretler, boşluğa vole atmalar, kaçan fırsatların ardından protestolar, yardımcılarına takımı şikâyet etmeler...
Kimileri bu şovu başarılı bulmuş olabilir...
Bir futbol adamı dostumuz gerçeği söyledi:
- Kamera onu komik bulduğu için sürekli gösterdi, Avrupa’ya komik olduk, dedi... Sonra da Terim’in hareketlerini yorumladı:
- Bu hareketlerle saha dışına “futbolcular benim istediklerimi yapamıyor” havası basıyor. Onları seyirciye şikâyet ediyor. Böylece kendisini alınacak kötü sonuçtan sıyırıyor...
- Başka?
- Tabii bu arada futbolcularına maç öncesi söylemesi gerekenleri ancak maç içinde akıl ettiği izlenimi de veriyor...
Fatih Terim zirveye Galatasaray’ın UEFA şampiyonluğu ile çıktı. Ertesi yıl gititği İtalya’dan başarısız olup döndü. O gün bugün sistemli bir yeniden çıkış sağlayamıyor. Acı gerçek bu...
Kuddusi Okkır
Vatandaş Kuddusi Okkır, tam bir yıl önce... Geçen yıl haziran ayında Ümraniye soruşturması kapsamında tutuklandı. 8 ay boyunca Tekirdağ F 1 Tipi Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutulduktan sonra “majör depresyon” tanısıyla önce Bakırköy... Ardından ciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Sonraki üç hafta ise Bayrampaşa ve Haseki devlet hastaneleriyle Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi arasında defalarca dolaştırıldı. Çünkü hiçbir hastane Kuddusi Okkır’ın yatışını kabul etmemişti.
Bu süre içinde Kuddusi Okkır’ın rahatsızlığı hakkında hiçbir bilgi alamayan, kendisiyle temas kurmasına izin verilmeyen Sabriye Okkır uzun uğraşlardan sonra eşini Bayrampaşa Cezaevi’nde buldu... Nasıl ve ne halde mi? Bir koridorun köşesinde, yer sedyesinde, konuşamaz, beslenemez ve kendisini tanıyamaz halde...
Kuddusi Okkır, eşinin devreye girmesinden kısa süre sonra Tekirdağ Cezaevi’ne... Oradan Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Şu anda Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde yatıyor. Uzunca süredir bilinci kapalı, yaklaşık 15 gündür de yoğun bakımda... Doktorlar bütün güçleriyle Kuddusi Okkır’ı yaşatmaya çalışıyorlar. Ancak umutlar her geçen gün biraz daha azalıyor.
Kuddusi Okkır, büyük ihtimal hakkındaki iddianameyi göremeyecek... Yani, neyle suçlandığını bile bilemeyecek... CHP Milletvekili Atilla Kart’ın kendisine yapılan bu muameleyi “gaddarlık” olarak nitelediğini ve Başbakan Erdoğan’a bu konuda soru önergesi verdiğini de öğrenemeyecek...
Yetmez Reha Bey
AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, “Alevilere verdiği sözleri tutmadığı” gerekçesiyle Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığından istifa etti. Ancak parti üyeliği devam ediyor. Alevi okurumuz diyor ki:
“Başbakan, Alevilere o sözleri tek başına vermedi. Zaten öyle olsaydı bizler için fazla inandırıcı olmazdı. Biz o vaatlere karşımıza Reha Çamuroğlu çıkarıldığı... O da, adeta, ben Tayyip Erdoğan’a kefilim, dediği için inandık. Kefilin şimdi ortaya çıkıp, sadece Başbakanlık danışmanlığından istifa etmesi yetmez. En azından AKP’den de istifa etmelidir.”