Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Demokrasi, özgürlükler ve insan hakları konusunda son aylarda en büyük hassasiyeti gösteren partimiz Fazilet Partisi biliyorsunuz... Demokrasiye yapılan 28 Şubat türünden müdahaleler konusunda çok hassaslar. Türban söz konusu oldu mu "İnsan hakları ve özgürlükler"in en büyük müdafii kesiliyorlar. Laiklik mi? Onlar ABD'de uygulanan en ileri modelin savunucuları... Batı'daki kadar hatta daha çok demokrasi, ABD'deki kadar laiklik, cennetteki kadar özgürlük... İstemekteler.
       Peki kendileri acaba ne kadar demokratlar? Örnek...
       Bu partinin kısa süre önce Ankara İl Başkanlığı'na seçilen bir mensubu var: Ersönmez Yarbay... Ersönmez Bey ne casus, ne sabotajcı... Bu partide yıllarca milletvekilliği yapmış bir isim. Ankara il Başkanlığı'na da üyelerin seçimi sonucu geldi. Ne var ki seçildiği günden bu yana istifa baskıları altında bunalıyor. Sebebi? Erbakan grubunun değil gençler grubunun adayı olması. Baskılar altında bunalan Ersönmez Bey'in gazetelerde şu demeci yayımlandı önceki gün:
     Â"Beni istifaya davet etmeyiniz, benden istifade etmeye çalışınız..."
       Kendisine soruyoruz:
     Â- Ne var ne oluyor?
       - Bazı genel merkez yöneticileri kongrede bana gelerek, "Biz Genel Merkez olarak Hüdaverdi Çakır'ı destekliyoruz, sen adaylıktan çekil!" dediler. Adaylıktan çekilmedim ve seçimi biz kazandık. Ama bazı Genel Merkez yöneticileri şimdi de başkanlıktan istifa etmemi istiyorlar.
     Â- Genel Merkez, baÅŸka il ve ilçelerde de böyle bir tavır sergiledi mi?
       - İstanbul'da bir - iki ilçede seçimi kazanan ekipleri, örgütlerini feshederek görevden aldılar.
       Genel Başkanı'nı "İşte ordu, işte komutan!" diye karşılayan... Parti içinde tek bir muhalif sese tahammülü olmayan bir siyasi partinin aynı zamanda "En demokrat" parti görünümünde olması... Takıyenin son örneği mi? Alaturka demokrasinin olağan bir görüntüsü mü? Varın siz karar veriniz...

İşin sırrı!

     ÂZENGÄ°N KOCA... Derimod Shop'tan 69, bilemedin, 79 milyona alınacak bir deri mont, ceket ya da kabanla kolayca bulunur...
       (Derimod'un gazete ilanı)

Enerji tiyatrosu...

       Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in "Enerji darboğazına girdik, bu kışı zor geçireceğiz" yollu demeçlerine... Gazın ve elektriğin ikide bir kesilmesine... Demirel'in "Elektriğim altı kez kesildi!" beyanına rağmen... Kamuoyu gaz ve elektrik kesintilerinin ciddiyetine inanmıyor. Bu alandaki yatırımlar konusunda kamuoyu oluşturmak için "tiyatro" oynandığı kanısında olanların sayısı hayli fazla... Konuyu bir bilene; Elektrik Mühendisleri Odası eski Başkanı Ünal Erdoğan'a soruyoruz... Diyor ki:
       - Vatandaşın kaygısını ben de paylaşıyorum. "Neden?" derseniz... Enerjide Türkiye'nin kurulu gücü 26 bin megavattır. Buna karşılık gün içinde en çok enerji kullanılan anlarda bile tüketim 18 bin megavat.. 8 bin megavatlık bir fazlamız varken "Moldova fazla gaz çekti" diye nasıl peşpeşe elektrikler kesilir? Bence bu "elektrik kesintisi" değil, kamuoyunu dış kaynaklı - doğalgaz eksenli yeni oluşuma hazırlama amacı taşıyan kampanyanın bir parçası...
     Â- Eninde sonunda doÄŸalgaza dayalı santrallar kurmayacak mıyız?
       - Bakın, Mavi Akım'ın satıcısı Rusya bile derya gibi doğalgaz yataklarına sahip olmasına rağmen doğalgazdan elektrik üretmiyor. Doğalgazı elektriğe çevirip kullanmak dünyanın en büyük yanlışı çünkü. Doğalgazdan alabileceğiniz enerjinin üçte ikisini kaybedersiniz bu yolla. Ama ne garip ki, Türkiye Özal'ın DPT'yi hiçe sayarak yöneldiği "doğalgaz" eksenli yolda kararlı adımlarla ilerliyor ve bu defa da Mavi Akım'a bağlanıyor. 8 tane santral daha ihale edildi. Bu yol, 5 - 6 yıl içinde de tüm ihracat gelirlerinin doğalgaz alımına yetmeyeceği noktaya götürür bizi...
     Â- Ama bu yol büyüyen enerji açığına çözüm olarak sunuluyor?..
       - Hayır. Şişirilmiş talepler ve azaltılmış arzlarla kamuoyu yanlış yönlendiriliyor. Tersine Türkiye'nin yüzde 40 civarında enerji fazlası var. Şebekelerdeki yüzde 25 kayba rağmen hem de.. Batı'da şebeke kayıpları yüzde 5'lere indirildi. Dışa bağımlı santrallar kuracaklarına şebeke kayıplarını azaltsalar ya... Bunun için yapılacak yatırım, santral kurmanın yüzde 1'idir. Kaldı ki, "kayıp"ları halletmeden yeni enerji üretim sistemi kurmak da intihardır!

BoÅŸ ÅŸiÅŸe

       Fıkra Altan Aşar'ın Barometre'deki köşesinden...
     ÂTemel buzdolabında neden birkaç tane boÅŸ ÅŸiÅŸe bulundururmuÅŸ?
     Â- Gelen konuklar arasında "Hiçbir ÅŸey içmem" diyenler bulunabileceÄŸini hesaba katarak!..

Birinci lig

       Afyonlu öğretmen Süleyman Ekim telefonda:
       - Gerçi sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış bir kitleyiz amma, diyor, yine de bir sınıfsal sorundan söz etmek istiyorum...
     Â- Mesela?
       - Mesela ülkemizde varlıklı kişiler birinci lig maçlarını, fakirler ikinci lig maçlarını seyrediyor...
     Â- Yani?
     Â
- Yani parayı bastıran Teleon'dan birinci ligi, parası olmayanlar da TRT'den ikinci ligi izliyor. Bu gidişle yakın bir gelecekte Sezen Aksu, Muazzez Ersoy falan gibi sanatçılar paralı kanallarda, sesi çıkmayan sanatçılar parasız kanallarda izlenecek... Ve benzeri gelişmeler olacak. Söylemedi demeyin.


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr