Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şiire meraklı Deniz Harp Okulu öğrencisi Ömer Denizin tek suçu Nâzım Hikmeti sevmek ve onunla tanışmış olmaktır. Bunun bedelini de ağır öder; Nâzım, Harp Okulu öğrencileri arasında gizli örgüt kurmak suçundan yargılanıp mahkûm olduğunda o da hapis cezasına çarptırılır. 7 yıllık mahpusluktan sonra İstanbul Fatihte, kendi üretimi oyuncakları sattığı küçük bir oyuncakçı dükkânı açar. Bir gün, semtin çocuklarından biri dükkânına gelir, Ömer Ustaya, "Beni yanına çırak alır mısın?" diye sorar. Yanıt olumlu olur, ufaklık çalışmaya başlar. Günlerden bir gün, laf açılınca, çırak ustasına hayatta hiç oyuncağı olmadığını söyler.Usta şaşırır:- Anlamadım, ne yani, senin şimdiye kadar hiç mi oyuncağın olmadı?"Hayır" yanıtını alan usta o akşam dükkâna kapanır, saatlerce uğraşarak ona özel oyuncaklar yapar. Sabah olduğunda ilk işi gece yaptığı oyuncakları çırağa uzatmak olur:- Al der, bunların hepsi senin! O çırak, bugünün usta sanatçısı Müjdat Gezendir. Şair Sunay Akın, 3 Haziran 1963te kaybettiğimiz Nâzım Hikmeti, dün Metin Ucanın Star TVdeki programında, çok az kişinin bildiği (bizim de ilk kez duyduğumuz) hoş bir olayla andı. Çocuklar bir gün anne babaları gibi olmak istiyorlarsa, o ailede çok sorun yoktur. Komşu nasıl çözdü? - Andreas sonunda başbakanlıktan istifayı kararlaştırdı. İki satırlık bir açıklamanın altını imzaladı. Yerine aday göstermedi. PASOKun genel başkanlığını korudu. PASOK Parlamento Grubu birkaç gün sonra toplanarak Kostas Smitisi Başbakan seçti. Papandreu öldüğü Haziran 1996ya kadar PASOKun lideri olarak kaldı. Yunanistanda da böyle olmuştu. Başbakan Papandreu, 1995 yılı kasım ayında solunum ve böbrek yetersizliğinden Atinada Onasiu sağlık merkezine yatırılmış, Yunanistan tam iki ay hastaneden yönetilmişti. Yorgo Kırbaki Radikaldeki köşesinde bize o günleri anımsatıyor: Topun köşeleri... Aksi takdirde ne olacağını dün gördük... Futbolda büyük oynamaya niyetin varsa beraberliğe değil galibiyete oynayacaksın... Beraberliğin üzerine yatarsan kaybetme olasılığının arttığını bileceksin. Geri pas çoğaldıkça kendi sahanda hata yapma olasılığının çoğaldığını akıl edeceksin. Hakemle değil topla oynayacaksın. Ağzını değil ayaklarını konuşturacaksın. Aklını, bilgini, becerini 90 dakikaya yayacaksın... Son düdük çalmadan gevşeyip şımarmayacaksın... Vergi arsızı... İktisatçı Mustafa Sönmez http://www.ekohaber.net adlı titiz sitesinde Gelirler Genel Müdürlüğünden edindiği bilgileri aktarıyor.Ayda 750 milyon TL ücret alan bir "metal işçisi" yılda devlete 1.6 milyar TL gelir vergisi ödüyor...Buna karşılık...Kuyumcular: Ortalama 1.5 milyar TL...Doktorlar: Ortalama 1.4 milyar TL...Otel - lokanta sahipleri: Ortalama 1.3 milyar TL...Sanatçılar: Ortalama 1.3 milyon TL...Fırın sahipleri: Ortalama 892 milyon TL...Müteahhitler: 372 milyon TL vergi ödüyorlar...Serbest meslek erbabından sadece eczacılar (4.6 milyar) ve avukatlar (2.8 milyar TL) ile biraz işçilerin üzerine çıkmışlar.Başları sıkıştıkça "Nerede bu devlet?" diye en çok bağıranlar devlete vergi ödemeyen bu kesimlerdir. Devlet olanaklarından en az yararlananlar ise devlete en çok vergiyi ödeyenler.... Ütülen vatandaş her seçimde oyunu ütenlere verdikçe bu sonuca katlanacaktır... Her yıl aynı komedi... Kuyumcular, fırıncılar, müteahitler, otel - lokanta sahipleri, sanatçılar her yıl olduğu gibi bu yıl da bir işçi kadar vergi ödememişler. Yasak ilaçlar! Eczacıbaşı ve Ali Raif firmaları birer açıklama yaparak "Kongest Tablet" ve "Forza" adlı ilaçların artık PPA içermediğini bildirdiler. Tatil Tercihi "Hangi ayda tatil yapmayı tercih ediyorsunuz?" Yanıtlar: Haziran yüzde 5.5, temmuz yüzde 41, ağustos yüzde 32.5,eylül yüzde 19... Diğer yüzde 2... Demek ki haziranda genellikle işimizin başındayız. m.asik@milliyet.com.tr Yenibir. Com sitesi anket düzenlemiş.