Bilkent, Çamlık sitesinin hemen karşısında, 30 - 40 ağacın yer aldığı bir koru... İçinde, diğerlerine pek benzemeyen bir ağaç(!)... Gövdesi çok daha kalın, boyu çok daha uzun, rengi bir tuhaf...
Yanına biraz yaklaşınca, hemen dikkati çekiveren bir tuhaflık daha...Gövdede, para kasası büyüklüğünde, açılır - kapanır kapağı da olan bir boşluk.
Gerisini site sakinlerinden dinliyoruz.
"Bu ağaç, bir gecede peydah oldu. Sabah merak edip yanına gittiğimizde ne görelim (!) Meğerse bu bir ağaç değil, ağaç görüntüsü verilmiş bir baz istasyonu değil miymiş? Ağaç (!) henüz bitmemiş, inşaatı (!) devam ediyor. Bir başka gece gelip gövdedeki boşluğa gerekli alet - edevatı monte edecekler anlaşılan. Site sakinleri olarak bu sahtekarlığa izin vermeyeceğiz, yoksa bu gidişle Türkiye yakında Brezilya'nın yağmur ormanlarına (!) döner."
Bize yaşamayı, hayat geçtikten sonra öğretiyorlar.
Montaigne
Deniz Baykal' ın TBMM'ye verdiği mal varlığı listesini yayınladık, peşinden iki gündür bu mal varlığına ilişkin açıklamasına yer veriyoruz. Deniz Bey zengin mal varlığını genellikle sade ve tasarruflu yaşamaya bağlıyor.
Derken dün gazetelerde Kenan Evren'in Marmaris'ten sonra Bodrum'da yaptırdığı 500 milyar lira değerindeki villanın fotoğrafları yer aldı. Anlaşıldı ki... İstenirse ve biraz tutumlu davranılırsa, emekli maaşıyla da bal gibi mal - mülk zengini olunabiliyor..!
Kendisini Uluslararası Para Fonu'na devreden bir ülkede bankalar da elbet Fon bankası olacaktır!..
Cihan Demirci
Adamın biri iş arıyor. Bulamıyor... Sonunda başvurduğu iş yerinde müdür soruyor:
- Bir marifetin var mı?
- Var kafamla duvara çivi çakarım...
Göster marifetini diyorlar.. Adam kocaman bir çiviyi kafayla duvara çakıyor... Müdür inanmıyor.. Bir deneme daha istiyor... Adam bu defa bir beton çivisi alıyor... Kafayı vura vura çakıyor. Derken çivi ilerlemez oluyor. Sebep? İşsiz adam "Duvarın öte yanından kafası benden kalın biri var galiba" diyor. Öteki odaya gidip bakıyorlar. Gerçekten biri kafayı duvara dayamış... Çiviyi engelliyor. Öyküyü aktaran okurumuz ekliyor:
- İMF'nin çaktığı çivi bizim tarafa aynı sebepten ulaşmıyor...
Deniz Baykal mal varlığıyla ilgili açıklamasını sürdürüyor:
"...Verdiğiniz listedeki mal varlığının bir kısmı artık benim olmaktan çıkmıştır, çünkü bazılarını satmak zorunda kalmışımdır.
Ayrıca, o hissede yer alan bazı kalemler doğru değildir. Kaş'da 167.000 metre kare arsam yoktur. 16 dönümlük arsa 10 kat büyütülmüştür. Antalya'da Demirciyan Köyünde olduğu belirtilen böyle bir arazim de yoktur. Gene o listede yer alan mal varlığının bir kısmı eşimin ve benim annelerimizden, babalarımızdan kalan mirastır. Geri kalanlar ise iki gruptan oluşmaktadır.
Birinci grup kooperatif hisseleridir. Bildiğiniz gibi kooperatif ticarete girmeden tasarruf değerlendirmenin yaygın bir yöntemi niteliğindedir. Bunlar, 40 yıla varan bir dönemde kimisi 20 yılı aşkın kooperatif üyelikleriyle tasarruflardan aylık ödemelerle edinmeye çalıştığımız, hala tamamlanmamış kooperatif hisseleridir.
İkinci gurup ise 12 Eylül sonrasında, 1987 yılında, milletvekili oluncaya kadar geçen dönemde yaptığım avukatlık çalışmalarının birikimiyle satın alınmış gayrimenkul hisseleridir. Milletvekili olduğum dönemde hiçbir gayrimenkul alımı yapmadım. 1980'den önce de, sonra da...
Bugün oturduğum Oran'daki evi milletvekili olmadan önce 145 bin TL bedelle, eşimin ve üniversite öğretim üyesi olarak benim birikimimizle, taksitle satın aldık. 12 Eylül 1980'den itibaren bir mali sıkıntı dönemini yaşadıktan sonra, avukatlık yaparak kazanmaya başladığımız birikimi gayrimenkul yatırımı ve kooperatif üyeliği ile değerlendirerek, enflasyona karşı korumaya ve siyasi bağımsızlığımızı güvence altına almaya çalıştık.
1987'de milletvekili seçildiğim gün avukatlığı bıraktım. O günden sonra da hiç avukatlık yapmadım.
Her şey resmi kayıtlarla ortadadır. Neyi, ne zaman, nasıl aldığımızı her an herkese gösterebilecek durumdayız. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir kuruş yoktur.
Devlet bankalarından kredi almadım. Aldığım kredilerin üzerine yatmadım. Ailece 40 yıllık emeğimizin, birikimimizin ve kanaatkarlığımızın sonucu olan bu mal varlığını, çürümüş bir siyaset ortamında anlatma fırsatını bana verdiğiniz için size teşekkür ederim.
