Önce bu sütunda 27 Mart 1999 tarihinde yayımlanmış bir yazıyı aynen aktaralım:
      "Emlakbank Genel Müdürü
Erdin Arı'nın görevden alınmasına ve yerine SPK Eski Başkanı
Ali İhsan Karacan'ın atanmasına ilişkin kararname Cumhurbaşkanı imzalamadığı için Köşk'ten geri çekildi.
      TBMM KİT Komisyonu,
`bankacılıktaki görev süresinin yetersizliği' nedeniyle
Arı'nın genel müdürlük yapamayacağını belirterek bu görevden alınmasını istemişti. DSP azınlık hükümeti de söz konusu kararnameyi bu isteğe uygun olarak hazırladı.
      Peki Cumhurbaşkanı
Demirel kararnameyi neden imzalamadı?
      Bilinmiyor... Ancak akla kimi sorular geliyor... Biri şu:
     Â
- Erdin Arı
döneminde Emlakbank, Süleyman Demirel'
in kardeÅŸi Ali Demirel
ile yeÄŸeni Murat Demirel'
in şirketleri olan Ege Factoring, Ege Finansal Kiralama, Era Leasing, Era Factoring, DEMPA, DEMYÖN'
e aleyhte müfettiş raporlarına rağmen kredi vermiş midir? Ne kadar vermiştir?..
     ÂEÄŸer Sayın
Erdin Arı bu soruya bir cevap lütfederse aydınlanacağız..."
      ***
      Yukardaki yazının yayımlanmasından bu yana 9 ay geçti. Ne
Erdin Arı'dan, ne
Süleyman Demirel ve yakınlarından bir açıklama geldi. Dün biz Emlak Bankası'na başvurarak bu konuda bilgi istedik. Aldığımız yanıt:
      -
Erdin Arı döneminde teminat ve nakit olarak
Demirel'lerin sallantıdaki
Egebank, Ege Factoring, Dempa gibi şirketlerine verilen kredi toplamı 8,5 trilyon liradır...
     ÂErdin Arı, görevde kaldığı bir yılı aÅŸkın süre içinde 400 milyon dolar kredi dağıtmış. Bu kredilerin 150 milyon dolarlık bölümü batakta...
      Peki Erdin Arı şimdi nerededir?
     ÂErdin Arı ÅŸimdi batık Yurtbank'ın da baÄŸlı olduÄŸu Balkaner grubunda danışman olarak çalışıyor... Acaba Balkaner grubunun Emlakbank ile iliÅŸkisi olmuÅŸ muydu? Emlakbank kaynaklarının bu soruya yanıtı:
     Â- Evet, Emlakbank'tan geçen dönemde Balkaner grubuna 60 milyon dolar kredi verilmiÅŸtir. Bu para riskli alacaklar arasında görünüyor...
      Oyun açık oynanıyor. Cumhurbaşkanı himayesinde...
      *Banka soyma, banka sahibi ol!.. (Türk sözü)
Köşk'ten yanıt
      MHP milletvekilleri, Cumhurbaşkanı'ndan şikayetçiydiler... DSP ve ANAP'lı bakanların gönderdiği bütün atama kararnamelerini onaylarken, MHP'li bakanlarca gönderilen kararnamelerin bir kısmını aylarca beklettiği, bir kısmını da imzalamayıp geri gönderdiği gerekçesiyle...
      Yakınmayı bu sütunlarda aktarmıştık...
      Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği, dün geçtiği açıklamada
"Böyle bir iddianın gerçekle hiçbir ilgisi yoktur" diyor... Son hükümet döneminde Köşk'e sunulan kararlar ve bunlarla ilgili olarak yapılan işlemlerin dökümüne göre durum şöyleymiş:
     Â
Bütün bakanlıklar:       Toplam kararname sayısı: 977... İşlem gördüğü gün sayısı: 1.146... Bir kararın ortalama işlem süresi: 0.85 gün...
     Â
MHP bakanlıkları:      Karar sayısı: 512... İşlem gördüğü gün sayısı: 594... Bir kararın ortalama işlem süresi: 0.86 gün...
      *
Işık sesten daha hızlı yol alır ya.... İşte o yüzdenmiş, bazı insanların “sesini işittiğiniz ana kadar" parlak görünmeleri... (İnternet’ten...)Yaman soygun...
      Hükümetçe el konan 5 bankanın devlete yüklediği zarar 2 - 4 milyar dolar arası tahmin ediliyor... Ek vergilerden 3 milyon dolar gelir elde edileceği hesaplanıyordu. Nereye gideceği ise tam bilinmiyordu. Adres belli oldu.
     Â
Cavit Çağlar'ın İnterbank'ta,
Korkmaz Yiğit'in Bankekspres'de buharlaştırdığı paralar da eklenince bu yıl 6 - 7 bankacı tarafından halka yüklenen fatura 6 - 7 milyar doları buluyor. Türkiye'nin bu yıl yatırıma ayırabildiği tüm miktarın 3 milyar dolar olduğunu belirtelim. Götürülen rakam hakkında fikir vermiş olalım.
      Ekonomiden sorumlu Bakan
Recep Önal'a dünkü basın toplantısında
"Bankaların sahipleri tarafından boşaltıldığı iddialarına ne dediği" soruldu. Bakanın yanıtı aynen şöyle;
     Â
- İçleri boşaltılmışsa bu yargıyı ilgilendirir. Biz, mali sistemi düzeltmeye çalışıyoruz...      Arkadaşımız
Fahrettin Fidan, dün TBMM kulisinde Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı
Hikmet UluÄŸbay'a saf saf sordu:
      - Bankaların içini boşaltan bankacılar kısa zamanda yargılanıp hakettikleri cezaya çarptırılır ve götürdükleri paranın - hiç olmazsa bir kısmı - geri alınabilir mi?
     Â
Hikmet Uluğbay'ın yanıtı:
     Â
- Bu tür suçlara bakan mahkemelerin iş yükleri son derece fazla... Yargılama, önce bu nedenle uzun zaman alıyor. Sonra buna bir de, sanık bankacıların en iyi avukatları tutmalarını, böylece yargılama safhasını daha da uzatmalarını ekleyin. Bu durumda ortaya çıkan sonuç genellikle şu oluyor; İşlenen suç zamanaşımı süresine giriyor ve banka batıranlar ceza almaktan kurtuluyorlar...      ***
      Uzun sözün kısası: Fena soyuyorlar halkı... Vatandaştan kuruş kuruş toplanan paralar siyasetçi - batakçı - bürokrat işbirliğiyle
"Milyar dolar"lık partiler halinde götürülüyor.
"Milyon dolar"lık partiler halinde bölüşülüyor. Çeteler, mafyalar hikaye... Onlar silaha, tehdide falan başvuruyor. Banka sahibi olarak banka soymak en temiz iş... Bu soygunda payı olan tüm devlet adamları (!) ve siyasetçileri kutluyoruz...
     Â
      *
Bir malum banka reklamı:      - Türkiye’nin nesi meşhur?
      - Bakkal dükkanı gibi idare edilerek zırt
      pırt batan bankaları!..
     Â
Cihan Demirci Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr