Varlık Yayınları'ndan çıkan: "Ergen çocuğunuzla Konuşma Sanatı" adlı kitapta ABD'li eğitimci Paul Sweets, meramını bir Amerikan halk şarkısının sözleriyle anlatıyor:
(..) Geçen gün geldi çocuğum dünyaya,
ama yetişilecek uçaklar, ödenecek faturalar vardı.
Yürümeyi ben uzaklardayken öğrendi.
Bi de baktım, öğrenmiş konuşmayı.
Ve büyürken bana dedi ki:
"Senin gibi olacağım baba, senin gibi olacağım!"
***
Geçen gün oğlum on yaşına bastı.
Dedi ki: "Top için sağol baba, hadi gel oynayalım. Bana atmayı öğretir misin?"
"Bugün olmaz, çok işim var!"
"Sorun değil" dedi ve yürüyüp gitti.
Gülümsemesi hiç sönmemişti. Diyordu ki:
"Onun gibi olacağım, evet biliyor musun onun gibi olacağım!"
***
Emekliyim uzun zamandır, oğlum gitti uzaklara.
Geçen gün onu aradığımda dedim ki:
"Sakıncası yoksa seni görmek istiyorum."
"Çok iyi olurdu" dedi, "Bir de zaman bulabilsem;
biliyorsun koşturup duruyorum. Ama sesini duyduğuma çok sevindim yine de."
Telefonu kapatınca anladım ki, oğlum bana benzemişti, tıpkı benim gibiydi!
Delikanlılar Karabük Sağlık Meslek Lisesi’ni 1996 yılında bitirmiş iş aramaya koyulmuşlar. Ara ara.. 1999 yılında Devlet Memurluğu Sınavı’na girip kazanmışlar. Yapılan 4 yerleştirmede maalesef kendilerine yer bulunamamış. Şimdi de kriz nedeniyle 2001 yılı eylülüne kadar yapılacak üç alım iptal edilmiş. İlkokul mezunu ehliyetsiz kişiler sağlık memurluğu yaparken onlar çaycılık, pazarcılık gibi işlere devam ediyorlar. Ve mezuniyetlerinin beşinci yılında sağlık memuru olarak işe başlayacakları günü bekliyorlar
Dünyanın en ünlü yaşlılık uzmanlarından Dr. Robert Butler önceki gece CNN Türk'te izleyicilerin meraklı sorularını yanıtladı. Ünlü uzman "yaşlılıkta seks" konusunda aydınlatıcı bilgiler verirken programa telefonla bağlanan 80'lik delikanlımız Aydın Boysan önce minik bir fıkra anlattı:
- Bizim Bektaşi, çok ilerlemiş yaşında tanrıya yakarıyor: "Ey Tanrım" diyor, "çok cömert biçimde vücuda 208 kemik yerleştirirsin de, en lüzumlu yere kemik koymazsın!"
Sonra da sorusunu yöneltti:
- Bizim Bektaşi haksız mı yani?..
Dr. Butler gülerek yanıtladı:
- Sanırım bu sorunun cevabını siz benden daha iyi biliyorsunuz!
ANAP - Savcı Şalk çatışmasının suyu çıktı. Buna "Talk show" değil resmen "Şalk show" derler!..
Cihan Demirci
"Bu olay PKK ile mücadele kadar önemli. Rüşvet çarkını ortaya çıkarmak için uğraşıyoruz. Çocuklarımızın geleceği satılıyor, seyirci kalamazdık."
Hatırlamışsınızdır sanırız..."Beyaz Enerji" operasyonunun fitili, "Üst düzey bir askeri yetkili" nin, Ocak ayı başında Hürriyet gazetesinde yer alan bu sözleriyle ateşlenmişti. Aradan beş aya yakın bir zaman geçti...Operasyonda bugün gelinen nokta ve bu noktaya gelinmesinde jandarmanın oynadığı rol malum...
Kendilerine takdir ve teşekkürlerimizi belirttikten sonra geliyoruz geçtiğimiz Cuma günü Radikal'in manşetinde yer alan Adnan Keskin imzalı müthiş habere...
"Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul. 22 Mart 2001'de karara bağlanan Yüksekova davasında, 'çete kurmak, bombalamaya azmettirmek ve gasp'tan 27 yıla mahkum oldu. Hakkında gıyabi tutuklama kararı verilen binbaşı, birliğinde görevli olmasına karşın yakalanamadı...Yakalanıp tutukevine konulması gereken Yurdakul , 5 Nisan'da emekliliğini istedi. Ortalama bir ay süren işlemler 13 günde tamamlandı ve binbaşı 18 Nisan'da emekli oldu."
Haberin yayınlanmasının üzerinden dört gün geçti...Dün, Adnan Keskin' e, haberiyle ilgili Jandarma'dan bir yalanlama ya da herhangi bir açıklama gelip gelmediğini soruyoruz. Verdiği yanıt inanılır gibi değil:
-Hayır. Hiçbir açıklama gelmedi. Zaten neyi yalanlayacaklar ki, haber tümüyle doğru.
***
Jandarmanın "sükutu" ikrardan mı geliyor; ikrardan gelmiyorsa nereden geliyor?
"Beyaz Enerji" olayında haklı olarak, "Çocuklarımızın geleceği satılıyor, seyirci kalamazdık" diyen "Üst düzey askeri yetkili", acaba bu konuda ne diyor?