Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Karı - koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler... Ama ne mümkün... 7 yaşındaki oğlan evde...
- Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna!..
I-ıhhhh... Israr faydasız... Afacanın sokakta gözü yok...
- Öyleyse, diyor baba, annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona. Etrafta neler olup bitiyor, yüksek sesle bize rapor et!.
Oğlan biraz mızıklanmakla birlikte çaresiz balkona geçiyor. Bizimkiler de yatağa...
Ve afacan canlı yayına başlıyor:
- Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti... Şimdi de Aygaz arabası sokağa giriş yaptı... Yaşlı bir kadın markete giriyor...
Kısa bir sessizlik... Ve rapora devam:
- Yan komşumuz Ahmet Bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar...
Yataktakiler şok vaziyette... Baba sesleniyor:
- Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu?..
- Hiiçç... Küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor da...

Yaşamımızda işlediğimiz hataların çoğuDüşünmemiz gereken yerde hissetmektenHissetmemiz gereken yerde düşünmekten kaynaklanır.
Turgut Özal, Safa Giray, Hüsnü Doğan, Necip Torumtay, Vahit Erdem, Ercan Vuralhan...
CASA uçaklarının alımında şu veya bu biçimde adları geçen kişiler bunlar.
Turgut Özal dönemin Başbakanıydı...Safa Giray ve Hüsnü Doğan Savunma Bakanları...Necip Torumtay Genelkurmay Başkanı, Vahit Erdem Savunma Sanayii İdaresi Başkanı.
Özal, öldüğü için konuşamaz... Diğerleri neden konuşmuyorlar. Gazeteciler sınırlı bilgilerle olayı didiklerken (kimi de CASA'nın avukatlığını yaparken) askeri yetkililerden neden ses çıkmıyor. Geçen ocak ayında düşen CASA'nın kaza raporu da ma hazır değil? Neden bu suskunluk?

Zeka Vakfı'nın gönderdiği bu haftaki bilmece şöyle:
Fransa'da bir marangoz eşi ile kiliseye vaaz dinlemeye gitmişti. Hava çok sıcaktı ve adamın eşi serinlemek için yelpazesini kullanıyordu. Adamın bir ara çok uykusu geldi ve eşinin omuzuna başını koyup derin bir uykuya daldı. Rüyasında kendini Fransız ihtilalinde gördü; giyotinle ölüme mahkum edilmişti. Rüyasında giyotinin boynuna ineceği an, eşi tesadüfen yelpazeyi adamın boynuna düşürdü. Adam boynuna gerçekten giyotin indi sanıp, o anda korkudan ölüverdi.
Bu öyküde mantığa aykırı bir durum var. Acaba ne?

Ölüm tabutuna dönüşen CASA uçaklarının seçimi ve alımı hangi sisli ve puslu havada yapıldı? Profilo Holding 'in yöneticilerinden Jeffi Kamhi anlatıyor:
- 1990 yılı öncesinde İtalya'nın "Aer İtalia" firmasıyla bir sinai ortaklık kurduk ve nakliye uçağı ihtiyacındaki Silahlı Kuvvetler'e G 222 tipi uçakları teklif ettik. İhaleyi kazandık. Ne var ki bir süre sonra ihale şimdi anımsamadığım ama mantıklı olduğuna inanmadığım bir sebepten iptal edildi. Yeni teklif verdik. İhaleyi yine kazandık. İhale bir süre sonra yine iptal edildi. Tam 7 yıl Ankara'da bu işin peşinde adeta süründük. Ve sonunda biz dışlandık, CASA uçaklarının alımına karar verildi...
- CASA şartnameye daha mı uygundu?
- Tam tersine... Uçakların 5 ton yük taşıması ve uzun menzilli olması şartı vardı. Bizim uçağımız 6,5 ton yük taşıyor ve yaklaşık 2500 kilometre menzile sahip bulunuyordu. CASA uçakları ise şart koşulandan daha az yük taşıyabiliyor daha kısa menzile sahip bulunuyordu. Şartname CASA uçaklarının lehine değiştirildi. Yük taşıma kapasitesi ve menzil indirildi. CASA bu şartlarda ihaleyi kazandı.
- Başka?
- Bizim yapacağımız uçak denenmiş, CASA denenmemişti örneğin. Buna rağmen kabulü de çok garipti.
- Uçağın teknik yeteneği daha mı iyiydi acaba?
- Hayır.. Örneğin bu uçaklar uçmaya başladıktan sonra hava subaylarından kimi bilgiler alma fırsatım oldu. Kuyruktan gövdeye ilerleyen titreşimlerin bir türlü giderilemediğini, tek hidrolik sistem yüzünden güvenliğin tam sağlanamadığını anlattılar.
Jeffi Kamhi konuşmasında kimseyi açıkça isim vererek suçlamamaya gayret etti. Ama bir konuda emindi: Seçim ve alım dürüst yapılmamıştı... Kuşku hâlâ sürüyor.