9 Eylül Üniversitesi öğretim üyelerinden Profesör
Atilla Uluğ, önceki gece Kanal 6'daki tartışmada anlattı...
      Akdeniz'de sismik araştırmalar yapan Piri Reis gemisinin saptadığı bulguları bilimsel bir dergide yayımlamış bir tarihte... Ve bulgular ışığında Akkuyu nükleer santralinin kurulacağı yöreden geçen Ecemiş fayının
"aktif" olduğuna dikkat çekmiş.. Devlet ricalinin dikkatinden kaçmamış tabii... Hemen harekete geçmişler... Ne mi yapmışlar?.. Prof.
Uluğ anlatıyor:
      - Devletin en üst düzeyindeki yerlerden
"Rum casusu musun?" diye baskı gelmeye başladı.
"Raporunu geri al" dediler. Halbuki sözü edilen bir
"rapor" değil, bilimsel makale.. Nasıl geri alayım?..
"Ben bilim adamayım, bulgularım böyle. Siz daha iyisini buluyorsanız lütfen açıklayın, biz de öğrenelim!" dedim... İlginçtir, arkasından Adana depremi oldu...
      ***
      Enerji Bakanı
Cumhur Ersümer'le dünkü sohbetimizde kendisine Akkuyu nükleer santralıyla ilgili sorular sorduk. Bakan, Akkuyu'nun inşasından yanaydı:
      - Peki Ecemiş fayı... Deprem tehlikesi?
     Â
- Deprem tehlikesi yok, dedi...
     Â
Cumhur Ersümer'in bu konuyu ciddi bilim adamlarına danışmasını öneriyoruz...
Batıran Bacı...
     Â
Tansu Çiller DYP kongresinde
"Bugün gönlüm kıpır kıpır" diye başladığı konuşmada RP ile neden koalisyon kurduğunu izah ediyor:
     Â
- Biz RP ile koalisyon kurduk ve Adil Düzen'i çökerttik. Tarihe not düşüyorum; biz RP ile koalisyon kurmasaydık bugün tek başına iktidardı..      Gerçekten tarihi sözler... Herkes DYP'nin RP'yle ülkeyi yönetmek için koalisyon yaptığını sanıyordu. Meğer onlar RP'yi çökertmek için koalisyon yapmışlar... Gelin de bu ifşaattan sonra DYP'yle koalisyon yapacak cesarette bir siyasi lider bulun bakalım. Ancak siyasi intihara niyetlenen lider gider de
Tansu Hanım'la koalisyon yapar!..
      DYP bu gidişle
"evde kalır..." Kız kurusu olur.
Boris'e posta...
      Cumhurbaşkanı
Demirel, AGÄ°T Zirvesi'nde
Boris Yeltsin'e nasıl posta attığını Hürriyet yazarı
Sedat Ergin'e şöyle anlatıyor:
     Â
- Sen, dedim, istihbarat teşkilatının başındaki adamı gönder buraya. Hemen yarın gönder. Bu kamplar neredeyse bunu söylesin...      Demirel, Clinton'la konuşmasını ise şöyle aktarıyor:
     Â
- BaÅŸkan Clinton'
a IMF'nin Türkiye'ye sağlayacağı desteği 10 milyar dolara çıkarması beklentisinde olduğumuzu ilettim...
     ÂÃœsluba bakınız...
Yeltsin'le emireri gibi konuÅŸuluyor.
Clinton'la devlet başkanı gibi... Üstelik iki lidere farklı davrandığını da açıklıyor
Demirel... Durup dururken, sırf efelik taslar görünmek uğruna bir diplomatik gaf... Bir uluslararası nezaketsizlik örneği... Neyse ki
Yeltsin'e:
     Â
- İstihbarat teşkilatının başındaki adamı hemen yarın buraya gönder, gelirken iki paket de sigara alsın, dememiş...
     Â
Klintın 'ın verdiği rüzgar insana neler söyletmez...
      *
UlaÅŸtırma Bakanlığı Türkcell ve Telsim'den 150 milyon dolar KDV'yi tahsil etmeyi unutmuÅŸ.     Â
Birileri bunun komisyonunu katiyen unutmamıştır.Gaza gelmeyelim
      Milliyet'in dünkü haber toplantısına katılan Enerji Bakanı
Cumhur Ersümer'e merak ettiğimiz konularda sorular sorduk. Birinci ağızdan yararlı bilgiler aldık. Yaklaşık bir buçuk saat süren sohbette söz tabii
Mavi Akım'a da geldi. Sayın Bakan'a
Mavi Akım'la ilgili yanıtı en çok merak edilen sorulardan birini sorduk:
      - Türkiye 340 milyon dolar harcayarak
Mavi Akım boru hattının Samsun - Ankara bölümünü inşa edecek. Diyelim ki biz bu hattı inşa ettik. Ama Ruslar finansman bulamadıklarından ya da teknik olarak boruları Karadeniz altından geçiremediklerinden gazı Samsun'a getiremediler. Ne olacak?..
     Â
Cumhur Ersümer'in yanıtı hayli ilginçti:
     Â
- O zaman biz Ankara'dan Samsun'a gaz göndeririz...      Yani... Türkiye o takdirde bu hattı Ankara'dan Samsun'a gaz taşımakta kullanacaktı...
      Sohbetin tartışmalı noktalarından biri DPT - Enerji Bakanlığı çekişmesiydi... DPT'nin tahminlerine göre 2020 yılında Türkiye'nin gaz ihtiyacı 40 milyar metreküp olacak. Bu takdirde hem Rus gazına hem Türkmen gazına ihtiyaç yok. İkisinden birini almak yeterli. Enerji Bakanlığı ise 2020'de 80 milyar metreküp gaza ihtiyaç duyacağımızı hesaplıyor. O yüzden hem Türkmen, hem Rus gazı için anlaşma yapıyor. Hatta Azeri ve İran gazına da açık kapı bırakıyor.
      DPT'nin tahminiyle Enerji Bakanlığı'nın tahmini arasında iki misli fark var. Bakan
Ersümer, DPT'nin tahminini geçersiz görüyor. Biz yarı şaka:
     Â
- Bu kadar yanlış tahminler yapıyorsa DPT'yi kapatmak lazım, deyince de hiç tereddüt etmeden
"Ä°yi olur" deyiveriyor.
      Aslında tüm tartışmaların en
kritik noktası burası.. Türkiye'nin 20 yıl sonraki gaz ihtiyacı nedir? Eğer DPT'nin tahmini doğruysa boşuna doğal gaz yatırımları yapılacak? O yüzden öncelikle yapılması gereken DPT ve Enerji Bakanlığı uzmanlarının (hatta diğer ilgili uzmanların) toplanıp bir ortak noktada birleşmeleri. Yatırımların geleceğin ihtiyaçlarına göre yapılması. Hesabı iyi yapmazsak birkaç milyar doları
"içinden gaz geçmeyen boru" olarak toprağın altına gömeceğiz.
      *
Meyvayı yerken aÄŸacı dikeni düşün.     Â
VietnamYazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr