IŞİD tehlikesi...

12 Ekim 2019

Başkan Trump, çok tehlikeli 2 IŞİD militanının Suriye’de emniyetli bir bölgeye götürüldüğünü bizzat açıkladı. Washington Post gazetesi 40 üst düzey IŞİD militanının harekât öncesi bölgeden çıkarıldığını yazdı.

Kim bu korunup kollanan IŞİD militanları?

ABD ajanları olmasın? Bölgeyi yakından izleyen emekli Pilot Kurmay Albay Osman Başıbüyük, bu konuda çok değerli bilgiler veriyor.
IŞİD’i Obama ile birlikte Hillary Clinton’ın kurduğunu Trump geçen yıl anlatmıştı. Wikileaks kurucusu Jullian Assange, Hillary’nin IŞİD’e silah gönderdiğini belgelere dayanarak açıklamıştı. Birçok kaynağa göre, IŞİD İsrail çıkarlarına hizmet eden, Müslümanları birbirine kırdırmayı amaçlayan, savaşların yönünü ABD ve İsrail lehine değiştiren bir kanlı örgüttür.

Yazının Devamı

Hedefimiz IŞİD...

10 Ekim 2019

Suriye operasyonu başladı. Dünyayı en çok ilgilendiren konu Türk ordusunun PYD/YPG ile mücadelesinden çok IŞİD ile mücadelesinin varacağı noktadır. Halen Suriye’deki kamplarda 2 bini yabancı ülkelerden, gerisi Suriye ve Irak’tan gelme 12 bin dolayında IŞİD militanının bulunduğu, bunların aileleriyle birlikte 80 bin kişilik topluluk oluşturduğu söyleniyor.

Trump ile varılan sözlü anlaşma sonucu bölgede tutuklu IŞİD militanları ve ailelerinin sorumluluğunu Türkiye üstlenmiş durumda.

IŞİD konusunu ABD’nin Türkiye’ye şart koştuğu sanılıyordu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Washington Post gazetesine yazdığı makalede farklı bir bilgi verdi.

Yazının Devamı

Deprem deperse

8 Ekim 2019

Fener maçındaki o pozisyon penaltı mıydı, değil miydi? G. Saray maçındaki hareket kırmızı kartlık mı sarı kartlık mıydı?

Hiç değilse bunlarla ilgilendiğimiz kadar kendimizin ve çocuklarımızın hayatıyla da ilgilensek...

Kapıyı çalan deprem bir anda vurunca ne yapacağız? Bunu konuşsak...

Prof. Celal Şengör’ün şu sorularını ısrarla bizi yönetenlere sorsak mesela...

“... Verilen toplanma alanı sayıları gerçekçi değil. Gerçekçi olsa bile, insanlar oralara nasıl varacaklar?

Depremden sonra en büyük tehlike yangındır. İstanbul’un yıkılmış daracık sokaklarına itfaiye nasıl girecek? İtfaiyenin kendisi yıkılırsa ne olacak?

Acaba havadan yangın söndürme imkânları düşünülüp planlandı mı? Şehirde havadan söndürme ile ormanda havadan söndürme çok farklıdır. Gerekli uçan vasıtalar temin edilmiş, uçucu personele gerekli eğitim verilmiş midir?

Bu 16 milyonluk şehrin yiyeceği, içeceği nasıl temin edilecek? Sahra fırınları veya yüzen fırınlar düşünülmüş müdür? İstanbul’a depremden

Yazının Devamı

Nurhak’ın nurları!

5 Ekim 2019

Türkiye’de her yer birbirine mi benzer? Anadolu’da farklı yerler olabilir mi? CHP Kahramanmaraş milletvekili Ali Öztunç’un anlattıklarını dinlerken doğrusu şaşırmadık değil. Ali Öztunç bize Nurhak ilçesini anlatıyor:

“31 Mart yerel seçimine AKP katılmadı, MHP adayını destekledi. Buna rağmen Nurhak’ta seçimi yüzde 53.5 gibi yüksek bir oyla bizim adayımız İlhami Bozan kazandı. 14 bin nüfuslu küçük bir ilçe olmasına karşın 500 kişilik kültür merkezi var ve sürekli faal.

İlçenin ortasındaki meydanın adı Cumhuriyet. Meydana muhteşem bir Atatürk heykeli koyduk.

İlçede hırsızlık, şiddet vb. gibi olaylar hiç yaşanmaz. O nedenle hâkim, savcı ve polisler deyim yerindeyse akşama kadar yatar. Hâkim ve savcılar artık yatmıyor. Çünkü adliyelik olaylar olmadığı için Nurhak adliyesi kapatıldı, hâkim ve savcılar başka il ve ilçelere gönderildi. Polisler tayin zamanı geldiğinde Nurhak’ta kalmak için uğraşırlar. Sebebi, sükûnetin yanı sıra Nurhak’ta hayatın

Yazının Devamı

Ekran velvelesi...

3 Ekim 2019

Aynen körfez depremi sonrasında olduğu gibi. Ekran pazarına yine bilimsel yeteneği meçhul, kerameti kendinden menkul tipler çıktı. Yaklaşan depremi ince ince anlatıyorlar. Ancak vatandaşı uyarmaktan çok korkutmaya yönelik ifadeler kullanıyorlar. Birer kâhin gibi depremin tahribat yaratacağı ve yaratmayacağı semtlerin adlarını veriyorlar. Kimi medya ortamlarında bu şekilde uyarıdan çok korkutmaya yönelik haber ve yorumlar göze çarpıyor. Bunlar uyarıcıdan çok yeni inşaatları satmaya yönelik emlak simsarları olmasın? Ciddi kuşkularımız var bu konuda...

İstanbul’da 29 okul 5.8’lik deprem sonrasında hasarlı görülerek boşaltıldı. Öğrenciler başka okullara sıkıştırıldı. Çapa Tıp Fakültesi de öğrencilerin binadaki hasarı görmeleri üzerine aynı şekilde tahliye edildi. Boşaltılan 29 okulun 11’inin körfez depremi sonrasında inşa edildiği bildiriliyor. En azından bunların müteahhitlerinin sorguya çekilmesi gerekmez mi?

Toplanma alanlarının adresleri e-devlet tarafından haritalarda belirtilmiş. Bir okurumuz bu haritalardan bir şey anlaşılmadığını

Yazının Devamı

Planı sevmiyoruz!

1 Ekim 2019

Rahmetli mimar Aydın Boysan
sık sık Türkiye’nin en büyük eksiğini şu üç sözcükle
açıklardı:
- Plan yapmayı sevmiyoruz...
İnsanlar en basit yolculuğa çıkarken
bile bir kabataslak plan yapar.
Yaklaşan bir deprem varsa o depremin kayıp ve zararlarını en aza indirmenin

Yazının Devamı

Canımızın kıymeti!

28 Eylül 2019

La Fontaine’in ağustos böceği ile karınca öyküsü şöyle başlar:

“Ağustos böceği çaldı saz, bütün yaz, derken kış geldi çattı, seninkinde şafak attı.”

O hesap... Körfez depreminden sonra 20 yılı boşa geçirdik.

Deprem 5.8’le kapıyı çalınca uyandık.

Yazının Devamı

Gözyaşı

26 Eylül 2019

Sevdiklerimizin ardından gözyaşı döküyoruz. Onları ne kadar sevdiğimizi ölümlerinden sonra gösteriyoruz. Ama onlar bunu görmüyor, durmuyor. Aklımıza Eduardo Galeano’nun “Ağlayış” öyküsü geliyor. Okuyoruz:

Ekvador Amazon’unda Şuar Kızılderilileri ölmek üzere olan bir ninenin başucunda yas tutmaktaydılar. Ölüm döşeğinin çevresini almış ağlaşıyorlardı. Başka bir
dünyadan gelmiş olan bir  yabancı bunu görünce:

- Gözünün önünde neden ağlıyorsunuz, kadıncağız daha  yaşarken, diye sordu.

Ağlaşanlar şöyle karşılık  verdiler:

- Onu ne çok sevdiğimizi  bilsin diye...

FAY

Önceki gün Silivri açıklarında 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Okullar anında boşaltıldı, halk sokaklara fırladı. Depremden korkmasını biliyoruz. Başka? O kadar...

Yazının Devamı