Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye’de her yer birbirine mi benzer? Anadolu’da farklı yerler olabilir mi? CHP Kahramanmaraş milletvekili Ali Öztunç’un anlattıklarını dinlerken doğrusu şaşırmadık değil. Ali Öztunç bize Nurhak ilçesini anlatıyor:

“31 Mart yerel seçimine AKP katılmadı, MHP adayını destekledi. Buna rağmen Nurhak’ta seçimi yüzde 53.5 gibi yüksek bir oyla bizim adayımız İlhami Bozan kazandı. 14 bin nüfuslu küçük bir ilçe olmasına karşın 500 kişilik kültür merkezi var ve sürekli faal.

İlçenin ortasındaki meydanın adı Cumhuriyet. Meydana muhteşem bir Atatürk heykeli koyduk.

İlçede hırsızlık, şiddet vb. gibi olaylar hiç yaşanmaz. O nedenle hâkim, savcı ve polisler deyim yerindeyse akşama kadar yatar. Hâkim ve savcılar artık yatmıyor. Çünkü adliyelik olaylar olmadığı için Nurhak adliyesi kapatıldı, hâkim ve savcılar başka il ve ilçelere gönderildi. Polisler tayin zamanı geldiğinde Nurhak’ta kalmak için uğraşırlar. Sebebi, sükûnetin yanı sıra Nurhak’ta hayatın diğer yerlere göre nispeten ucuz olmasıdır. Örneğin güzel bir kebabı 4 liraya yersiniz.”

SÖZLÜK

Amerikalı yazar Ambroso Bierce’in “Şeytanın Sözlüğü” kitabından (Kırmızı Kedi) eğlenceli birkaç alıntı...

Nasihat: Tedavüldeki en ufak bozuk para
Özür dilemek: Gelecekteki kabahatler için gerekli altyapıyı kurmak.
Pazartesi: Futbol maçından sonraki gün.
Zırh: Terzisi demirci olan adamın giydiği türden elbise
Zoka: Oltayı yenir yutulur hale getiren bir preparat.
Roman: Şişirilmiş bir öykü...
Sürgün: Ülkesine yurt dışında hizmet veren fakat büyükelçi olmayan bir kişi.
Tarihçi: Uzun menzilli bir dedikoducu.
Teselli: Sizden daha iyi bir insanın talihinin sizden daha kötü olduğunun bilgisi.
Düello: İki düşmanın barışmasını önceleyen resmi tören.
Eğitim: Bir kitaptan boş bir kafatasına silkelenen toz.
Füze: Uluslararası tartışmalarda en son karar mercii.
Gelin: Mutlu bir istikbal umudunu gerisinde bırakmış bir kadın.
Göçmen: Bir ülkenin başka bir ülkeden daha iyi olduğunu zanneden akıl fukarası.
Gün: Çoğu boşa geçirilen yirmi dört saatten oluşan bir süre.
Gürültü: Uygarlığın en önemli ürünü ve ayırt edici işareti.
Hayranlık: Başka birinin kendimize benzerliğini nezaket göstererek takdir etmemiz.
Resim: Üç boyutluyken bıkkınlık veren bir şeyin iki boyutta temsil edilmesi.

SAPANCA

Sapanca, malumunuz, İstanbul-Ankara hızlı treninin yolu üzerinde bulunan 40 bin nüfuslu turistik ilçemiz. İstanbul’dan gidip gelen çok fazla. Bir dostumuzu ziyaret için Sapanca’ya gitmek istedik. Söğütlüçeşme Garı’nda gişeye eğildik:

- Sapanca’ya bir bilet lütfen...
- Yüksek hızlı tren Sapanca’da durmuyor.
- Peki, oraya nasıl gideceğiz?
- Buradan Pendik’e gideceksiniz. Oradan Adapazarı trenine bineceksiniz.
- Buradan Pendik ne kadar?
- 25 kilometre.

Eskiden Haydarpaşa’dan yurdun dört bir yanına tren kalkardı. Haydarpaşa devre dışı kaldı. Şimdi ana gar olan Söğütlüçeşme’den ise sadece Ankara’ya YHT kalkıyor.

MARŞ

Bu hafta hayatını kaybeden değerli asker, emekli General Soner Polat’ın cenaze töreninde askeri kıtanın yürüyüşü dikkat çekti. Naaşın yanında yürüyen denizci askerlerin adımları birbirine uymuyordu. Yürüme talimi yapmamış gibiydiler. Manzara epey dikkat çekti. Emekli General Ahmet Yavuz sebebini şu mesajla açıkladı: “Marşı değiştirince böyle oldu. Sorun askerlerde değil. Marşı değiştirenlerde! Chopin’in cenaze marşı çalınırdı, şimdi Itri’nin bir bestesi çalınıyor”. Törende çalınan Itri’nin “segâh tekbiri” yürüyüş temposu vermiyordu.

UYUŞTURUCU

Sigara tüketimini azaltmak için birbiri ardından önlemler geliştiriliyor. Sıra nargileye de geldi. Bu önlemleri vatandaşın özel alanına girilmemesi kaydıyla elbet yararlı buluyoruz.

Ancak sigara ve nargile kadar ölümcül bir sorunumuz var. Uyuşturucu türleri özellikle gençleri fena halde tehdit ediyor. Uyuşturucu ticareti ve tüketimine karşı devlet ne yapıyor? Bunun da seslendirilmesi ve tartışılması gerekir.