Şarkılı mesaj..!

13 Mart 2003

- Yemeğe kimler çağrılmıştı? Davetli listesinin belirlenmesindeki ölçüt neydi? - Benim dışımda Şevket Bülent Yahnici, Edip Safter Gaydalı, Cemil Çiçek, Vehbi Dinçerler, Salim Ensarioğlu ve Zülfikar İzol. Ortam müsait olmadığı için bu seçimi hangi ölçütlere göre yaptıklarını soramadım. Büyükelçi, hoş geldiniz konuşmasında, ABD elçiliği olarak bundan sonra kültürel etkinliklere daha çok yer vereceklerini söyledi. Bu sözleriyle bir anlamda davetin kültürel amaçlı olduğu mesajını verdi.- Büyükelçinin sizden 2. tezkereyle ilgili herhangi bir ricası! oldu mu? - Hayır. Ama ben, 1. tezkerede hükümete verilen iznin ötesindeki hareketlilikleri sordum. Hareketlilik, askerlerin de bilgisi dahilinde ve tamamen 1. tezkere çerçevesinde imiş. Bana, ayrıca, siz televizyonlardaki görüntülerde hiç silahlı asker ve tank gördünüz mü, diye de sordu. Davette, yemekten önce Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği konseri verildi;"Enginde yavaş yavaş günün minesi soldu, Senede bir gün, Çaya iner ağlarım, Kara bulutları kaldır aradan" şarkılarını dinledik... ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, önceki akşam bir grup eski ve yeni parlamentere yemek verdi. Büyükelçinin konutundaki yemeğe CHPden çağrılan

Yazının Devamı

Şarkılı mesaj..!

13 Mart 2003


<#comment> ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, önceki akşam bir grup eski ve yeni parlamentere yemek verdi. Büyükelçinin konutundaki yemeğe CHP’den çağrılan tek milletvekili Emin Koç’la bu daveti konuştuk.
- Yemeğe kimler çağrılmıştı? Davetli listesinin belirlenmesindeki ölçüt neydi?
- Benim dışımda Şevket Bülent Yahnici, Edip Safter Gaydalı, Cemil Çiçek, Vehbi Dinçerler, Salim Ensarioğlu ve Zülfikar İzol. Ortam müsait olmadığı için bu seçimi hangi ölçütlere göre yaptıklarını soramadım. Büyükelçi, hoş geldiniz konuşmasında, ABD elçiliği olarak bundan sonra kültürel etkinliklere daha çok yer vereceklerini söyledi. Bu sözleriyle bir anlamda davetin kültürel amaçlı olduğu mesajını verdi.
- Büyükelçi’nin sizden 2. tezkereyle ilgili herhangi bir ricası! oldu mu?
- Hayır. Ama ben, 1. tezkerede hükümete verilen iznin ötesindeki hareketlilikleri sordum. Hareketlilik, askerlerin de bilgisi dahilinde ve tamamen 1. tezkere çerçevesinde imiş. Bana, ayrıca, siz televizyonlardaki görüntülerde hiç silahlı asker ve tank gördünüz mü, diye de sordu. Davette, yemekten önce Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği konseri verildi;
"Enginde yavaş yavaş günün minesi soldu,

Yazının Devamı

Şirin soruyor...

12 Mart 2003

1) (...)Basından öğrendiğimize göre; Mardin, Gaziantep, Diyarbakır - Dicle, Oyalı, Nusaybin, Oğuzeli, Şanlıurfa - Birecik ve Viranşehirde kara üsleri kurulacak, Şanlıurfadaki askeri üs ise hava araçları yakıt ikmal noktası olarak kullanılacaktır. Bu kurulan tesisler tezkere kapsamına ne şekilde girmektedir? Yoksa, "alt- yapı faaliyetlerinde bulunmak amacıyla" ibaresi altında yeni tesisler ve yabancı üsler mi kurulmaktadır?3) Yine basındaki haberlere göre, "ABD askeri makamları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk vatandaşları üzerinde yargı yetkisi kullanamayacaktır." Bu bilgi ne anlama gelmektedir? Türkiyede suç işleyen bir ABD askeri hangi hukuka tabi olacaktır?4) Basındaki fotoğraflardan ABD askerlerinin silahlı hareket ettikleri, kiraladıkları mekanları da silahla korumaya aldıkları görülmektedir. ABD askerleri Türk hudutları dahilinde neden silahları Türk makamlarına teslim etmemekte ve hudut çıkışında almamaktadırlar? Tezkere sadece mevcut tesislerin genişletilmesine izin vermiş ise bu tesislerin emniyetinin korunması Türk makamlarına düşmez mi? AKP İstanbul milletvekili Emin Şirin, Başbakan Abdullah Gülün yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi. Sorduğu

Yazının Devamı

Şirin soruyor...

12 Mart 2003


<#comment> AKP İstanbul milletvekili Emin Şirin, Başbakan Abdullah Gül’ün yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Sorduğu sorular mı?
1) (...)Basından öğrendiğimize göre; Mardin, Gaziantep, Diyarbakır - Dicle, Oyalı, Nusaybin, Oğuzeli, Şanlıurfa - Birecik ve Viranşehir’de kara üsleri kurulacak, Şanlıurfa’daki askeri üs ise hava araçları yakıt ikmal noktası olarak kullanılacaktır. Bu kurulan tesisler tezkere kapsamına ne şekilde girmektedir? Yoksa, "alt- yapı faaliyetlerinde bulunmak amacıyla" ibaresi altında yeni tesisler ve yabancı üsler mi kurulmaktadır?
3) Yine basındaki haberlere göre, "ABD askeri makamları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk vatandaşları üzerinde yargı yetkisi kullanamayacaktır." Bu bilgi ne anlama gelmektedir? Türkiye’de suç işleyen bir ABD askeri hangi hukuka tabi olacaktır?
4) Basındaki fotoğraflardan ABD askerlerinin silahlı hareket ettikleri, kiraladıkları mekanları da silahla korumaya aldıkları görülmektedir. ABD askerleri Türk hudutları dahilinde neden silahları Türk makamlarına teslim etmemekte ve hudut çıkışında almamaktadırlar? Tezkere sadece mevcut tesislerin genişletilmesine izin vermiş ise bu tesislerin

Yazının Devamı

Mardin cephesi

11 Mart 2003

Bütün bu bölge malumunuz Irak değil Suriye sınırında... Suriye bilindiği gibi ABDnin Iraktan sonraki hedefleri arasında yer alıyor. Dolayısıyla Türkiye - Suriye ilişkileri de etkilenebilir.Sayfamızın sağ yanında "gizli mutabakat"ın kapsadığı alanları okuyacaksınız.Ülkede Amerikan üssü olmayan yer kalmıyor gibi...Amerikan Büyükelçisi Pearson Türkiyeye 1 milyar dolar yatırım yaptıklarını söylüyor. Çok açık ki, ABD Irakı işgal ettikten sonra üslerini o ülkeye taşımayacak. Türkiyede kalarak topraklarımızı Ortadoğu operasyonlarında üs olarak kullanacak. Başımıza daha çoook işler açılacak... ABDnin Mardinde lojistik üs kurduğu ve İskenderundan Mardine sevkiyat başladığı haberleri Meclis Başkanı Bülent Arınç dahil herkesi pek şaşırtmıştı. Çünkü Mardinin adı birinci tezkere görüşmelerinde hiç geçmemişti. İşin içinde iş olduğu yeni anlaşıldı. Meğer birinci tezkere Meclisten geçtikten sonra ABD ile 8 Şubatta gizli bir mutabakat imzalanmış. Bu mutabakat, "Mardin - Kızıltepe - Nusaybin" hattında lojistik üsler kurulmasını öngörüyormuş (Mustafa Balbay - Cumhuriyet)... Mardinde bir helikopter üssü kurulması için inşaata başlanmış (Serpil Çevikcan - Milliyet)... Ağaç ne kadar yüksek olursa

Yazının Devamı

Mardin cephesi

11 Mart 2003


<#comment> ABD’nin Mardin’de lojistik üs kurduğu ve İskenderun’dan Mardin’e sevkiyat başladığı haberleri Meclis Başkanı Bülent Arınç dahil herkesi pek şaşırtmıştı. Çünkü Mardin’in adı birinci tezkere görüşmelerinde hiç geçmemişti. İşin içinde iş olduğu yeni anlaşıldı. Meğer birinci tezkere Meclis’ten geçtikten sonra ABD ile 8 Şubat’ta gizli bir mutabakat imzalanmış. Bu mutabakat, "Mardin - Kızıltepe - Nusaybin" hattında lojistik üsler kurulmasını öngörüyormuş (Mustafa Balbay - Cumhuriyet)... Mardin’de bir helikopter üssü kurulması için inşaata başlanmış (Serpil Çevikcan - Milliyet)...
Bütün bu bölge malumunuz Irak değil Suriye sınırında... Suriye bilindiği gibi ABD’nin Irak’tan sonraki hedefleri arasında yer alıyor. Dolayısıyla Türkiye - Suriye ilişkileri de etkilenebilir.
Sayfamızın sağ yanında "gizli mutabakat"ın kapsadığı alanları okuyacaksınız.
Ülkede Amerikan üssü olmayan yer kalmıyor gibi...
Amerikan Büyükelçisi Pearson Türkiye’ye 1 milyar dolar yatırım yaptıklarını söylüyor. Çok açık ki, ABD Irak’ı işgal ettikten sonra üslerini o ülkeye taşımayacak. Türkiye’de kalarak topraklarımızı Ortadoğu operasyonlarında üs olarak kullanacak. Başımıza daha çoook

Yazının Devamı

Falımızda ne var?

9 Mart 2003

Gözlerini petrol bürümüş Washington cellatları sebepsiz, haksız, hukuksuz bir saldırıyı 10 gün içinde başlatıyor. Tek belli olan Saddamı ortadan kaldırma bahanesiyle yüzbinlerce masumun öldürüleceği... Ortadoğunun harap olacağı... Bölge ülkelerinin ekonomik olarak 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl geriye gideceği... Amerikanın peşinden bu savaşa sürüklenen ve barış zamanında bile zor ayakta duran Türkiyenin çok zor günlere gebe olduğu...Başbakan Gül, "Türk askeri savaşa katılmayacak" diyor. Umarız öyle olur, umarız bu savaş tek askerimizin burnu kanamadan biter. Ne var ki Amerika bizim hükümete her şeyi söylemiyor, sık sık sürpriz yapmayı seviyor! Üstelik savaşlarda bir gün sonra ne olacağını kimse kestiremez...Uyanalım... Bizi hiç ilgilendirmeyen ama askerimizi ve halkımızı ölümle burun buruna getiren bu savaşın Washingtondaki tüccarlarına var gücümüzle "Hayır" diye haykıralım. Çünkü bu savaşı ancak dünya halklarının ortak duruşu ve barışçı yüreği durduracaktır... Amerika Iraka saldırıyı 17 Martta başlatmayı planlıyor. 10 gün sonra dünya bir başka dünya olacak. Türkiye bir başka Türkiye. Ülke Cumhuriyet tarihinin en kritik günlerini yaşıyor.. Ne var ki toplum ne eşiğine geldiği felaketin

Yazının Devamı

Falımızda ne var?

9 Mart 2003


<#comment> Amerika Irak’a saldırıyı 17 Mart’ta başlatmayı planlıyor. 10 gün sonra dünya bir başka dünya olacak. Türkiye bir başka Türkiye. Ülke Cumhuriyet tarihinin en kritik günlerini yaşıyor.. Ne var ki toplum ne eşiğine geldiği felaketin farkında ne de hayatının son güzel günlerini yaşadığının... Hâlâ akıllar "derbi" de... Hükümet de "durum güllük gülistanlık" havasında...
Gözlerini petrol bürümüş Washington cellatları sebepsiz, haksız, hukuksuz bir saldırıyı 10 gün içinde başlatıyor. Tek belli olan Saddam’ı ortadan kaldırma bahanesiyle yüzbinlerce masumun öldürüleceği... Ortadoğu’nun harap olacağı... Bölge ülkelerinin ekonomik olarak 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl geriye gideceği... Amerika’nın peşinden bu savaşa sürüklenen ve barış zamanında bile zor ayakta duran Türkiye’nin çok zor günlere gebe olduğu...
Başbakan Gül, "Türk askeri savaşa katılmayacak" diyor. Umarız öyle olur, umarız bu savaş tek askerimizin burnu kanamadan biter. Ne var ki Amerika bizim hükümete her şeyi söylemiyor, sık sık sürpriz yapmayı seviyor! Üstelik savaşlarda bir gün sonra ne olacağını kimse kestiremez...
Uyanalım... Bizi hiç ilgilendirmeyen ama askerimizi ve halkımızı ölümle burun buruna

Yazının Devamı