ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, önceki akşam bir grup eski ve yeni parlamentere yemek verdi. Büyükelçinin konutundaki yemeğe CHP’den çağrılan tek milletvekili Emin Koç’la bu daveti konuştuk.
- Yemeğe kimler çağrılmıştı? Davetli listesinin belirlenmesindeki ölçüt neydi?
- Benim dışımda Şevket Bülent Yahnici, Edip Safter Gaydalı, Cemil Çiçek, Vehbi Dinçerler, Salim Ensarioğlu ve Zülfikar İzol. Ortam müsait olmadığı için bu seçimi hangi ölçütlere göre yaptıklarını soramadım. Büyükelçi, hoş geldiniz konuşmasında, ABD elçiliği olarak bundan sonra kültürel etkinliklere daha çok yer vereceklerini söyledi. Bu sözleriyle bir anlamda davetin kültürel amaçlı olduğu mesajını verdi.
- Büyükelçi’nin sizden 2. tezkereyle ilgili herhangi bir ricası! oldu mu?
- Hayır. Ama ben, 1. tezkerede hükümete verilen iznin ötesindeki hareketlilikleri sordum. Hareketlilik, askerlerin de bilgisi dahilinde ve tamamen 1. tezkere çerçevesinde imiş. Bana, ayrıca, siz televizyonlardaki görüntülerde hiç silahlı asker ve tank gördünüz mü, diye de sordu. Davette, yemekten önce Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği konseri verildi;
"Enginde yavaş yavaş günün minesi soldu, Senede bir gün, Çaya iner ağlarım, Kara bulutları kaldır aradan" şarkılarını dinledik...
"Arapların petrolü varsa, bizim de kibritimiz var."
Ariel ŞARON
Haber önceki gün Milliyet’in manşetinde yer aldı... "Ankara, ABD askerinin Türkiye’ye ayak basmadan Kuzey Irak’a geçişi için formül arıyor..."
Okurumuz Ahmet Dalkılıç formülü bulmuş olup Açık Pencere okurlarına da açıklıyor:
"ABD askerlerine galoş dağıtılsın..."
Formüle şapka çıkartıyor okurumuzu kutluyoruz...
Ankara Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD), Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’i "Yılın Bakanı" ilan etti. Düzenlenen törende bakana ödülünü ASİAD Başkanı Cengiz Bozbeyoğlu verdi. Abdüllatif Şener bilindiği gibi, geçen yıl 1.5 ay bu yıl ise 2 ay 10 gün görev yaptı. Nasıl yılın bakanı olabilir?
Okurumuz Aziz Turan konuya daha direkt sorularla yaklaşıyor:
- Acaba ASİAD Başkanı Bakan Şener’den nasıl bir beklenti içindedir?
- Bakan Şener buram buram yağ kokan plaketi neden kabul etmiştir?
ABD Meclis’in tezkereyi "ret" kararını iptal etmek için dört bir yandan baskıyı yoğunlaştırıyor. Amerikalı Kongre üyeleri Meclis koridorlarında adam ayartmaya çalışırken, tezkere Meclis’ten çıkmışçasına İskenderun Limanı’ndan üslere silah ve malzeme sevkiyatı sürüyor...
George Bush, Tayyip Erdoğan’ı kutlarken "Tezkereyi çıkarmak için acele edin" diyor telefonda...
Tayyip Erdoğan ABD adına Meclis’i dize getirmekle görevli...
ABD’nin güvenini kazanması Meclis’i ikna gücüne bağlı...
Kendisi (Önceki gün Mehmet Y. Yılmaz’ın yazısında belirttiği gibi) ABD’nin Türkmen ve Kürtlerle ilgili planlarını bilmediği halde milletvekillerini tezkereye onay vermeye zorluyor...
Amerika Türkiye’nin zararlarını karşılayacak somut sözler vermediği halde efendi - köle ilişkileri çerçevesinde Meclis kararını iptale çalışıyor.
Öte yanda AKP’li TBMM Başkanı Bülent Arınç haysiyetli çabalar gösteriyor. Ne var ki daha somut şeyler yapabilir. Örneğin mutabakatın içeriğinin hem halka hem Meclis’e açıklanmasını isteyebilir.
Türk insanı ABD ile yapılanın adeta bir işgal mutabakatı olduğunu görünce Meclis’in arkasındaki desteğini güçlendirecektir.
Meclis’in ilk kararından dönmesi büyük bir demokratik bozgun olacaktır.
AB Komisyonu "Kıbrıs sorununu çözmezseniz AB toprağını işgal etmiş sayılırsınız." demiş. Durun yahu biz şu aralar kendi toprağımızdaki işgalle meşgulüz...
Haldun Ertem
Sapış sendromu...
AKP’yi destekleyen "İslamcı" etiketli Yeni Şafak, Vakit gibi gazeteler AKP liderlerinin savaşçı tavrına rağmen savaşa karşı tavır aldılar... Kutlarız...
Laik ve Atatürkçü (görünümlü) kimi "böyyük" gazeteler ise AKP’nin savaşçı politikalarını destekliyor... Savaşa karşıyım amma, diye başlayan yazılar savaşın faydalarını anlata anlata bitiremiyor...
Biraz (!) tuhaf değil mi?