<#comment>#comment> Bu sütunda her gün kısa ve hoş esprilerini okuduğumuz Haldun Ertem'in kim olduğunu soruyor bir okurumuz. Efendim kendisinin coğrafi konumu ve işi de hayli esprili bir durum arz eder... Kendisi halen İngiltere'de lokanta yöneticisi olarak çalışmaktadır. Yolunuz Londra'nın Waterloo semtindeki TAS adlı lokantaya düşerse... Haldun Ertem'i orada mutfaktan kasaya veya o masadan o masaya koşarak müşterileri memnun etmek için ter dökerken görebilirsiniz. 40'lı yaşlardadır... Sabahları ilk işi internette gazeteleri okumak, peşinden oturup Açık Pencere'nin esprilerini yazmaktır. Haldun Londra'da yaşar ama Türkiye'yi doğrusu pek çoğumuzdan daha yakından izler. Olaylara birkaç satırla en güzel teşhisi koyar. Sorulduğunda esas mesleğinin gazetecilik olduğunu söyler... Ne var ki gazeteler gazetecilere her zaman onları yaşatacak paralar veremediğinden, Haldun gibi arkadaşlar bazen bu mesleği yaşam canbazlıklarıyla sürdürürler... Bu soylu meslektaşımıza tüm okurlar adına teşekkürlerimizi yolluyor, başarılarının devamını diliyoruz...
Tayyip Erdoğan, "Bir yönetim iktidara geldiğinde üst bürokratlarıyla
Okurumuz gidip parayı yatırıyor.Peşinden emniyet müdürlüğüne giderek 600.000.- TL karşlığında iki adet form alıyor. Bunları doldurduktan sonra kendisinden pasaport bedeli olarak 45 milyon TL alınıyor. Sonra da yan vezneye "polise bağış" adı altında 15 milyon TL yatırıyor... Okurumuzun dikkatini daha önce yatırdığı 45 milyon lira için belge verilmemesi çekiyor. Sebebini soruyor...Aldığı yanıt:- Biz bu parayı vergi dairesine veriyoruz; onlar bize makbuz vermedikleri için biz de size makbuz vermiyoruz...Okurumuz kabaca hesap yapıyor. 1 milyon kişi pasaportunu uzatmak isterse ortaya kayıtsız (belgesiz) dolaşan bir 45 trilyon lira çıkıyor... "Bu nasıl iştir çözemedim" diyor okurumuz... Okurumuz Banu Hanım pasaportunun süresini 1 yıl uzatmak için başvuru yapıyor. Vergi dairesine 80 milyon lira yatırması söyleniyor kendisine. Tayyip Erdoğan Fenerbahçedeki krize el koymuş. Galatasaray ve Beşiktaş ne sevinmiştir... Haldun Ertem Başkan Bush, baktı ki globalleşme önünde ciddi engeller, yerel protestolar büyüyor... Dünya zenginliklerini ABDye akıtmak için yeni bir yöntem deniyor: "Angloballeşme." Buğra Bakan - San Diego İmar bir ömür sürer, bombalamak bir dakika. Akif Kökçe Teşekkül
<#comment>#comment> Okurumuz Banu Hanım pasaportunun süresini 1 yıl uzatmak için başvuru yapıyor. Vergi dairesine 80 milyon lira yatırması söyleniyor kendisine.
Okurumuz gidip parayı yatırıyor.
Peşinden emniyet müdürlüğüne giderek 600.000.- TL karşlığında iki adet form alıyor. Bunları doldurduktan sonra kendisinden pasaport bedeli olarak 45 milyon TL alınıyor. Sonra da yan vezneye "polise bağış" adı altında 15 milyon TL yatırıyor...
Okurumuzun dikkatini daha önce yatırdığı 45 milyon lira için belge verilmemesi çekiyor. Sebebini soruyor...
Aldığı yanıt:
- Biz bu parayı vergi dairesine veriyoruz; onlar bize makbuz vermedikleri için biz de size makbuz vermiyoruz...
"... siz gözünüzü kırpmadan Iraklı silahsız insanları, kadınları, çocukları katlederken, onlar acı ve korku dolu gözlerini kendi halkınızdan gizlediğiniz esir askerlerinizin canlarına kıymadılar. Kabul edin ki, o esirler Iraklıların başlarına bomba yağdıran pilotlar ve çocuklarını öldüren askerlerdi. Ve pazar yerinde bombalarla parçalanan insan cesetleri daha yerlerinden kaldırılmamıştı. Bu durum sizde ve adamlarınızda ve generallerinizde biraz olsun utanma duygusu yarattı mı acaba?"Bakalım Başkan Bush bu soruya ne yanıt verecek? İstanbul Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacı Odası, Veteriner Hekimler Odası, ABD Başkanı Bush'a ortak bir mektup gönderdiler. Uzun mektubun sadece bir paragrafını aktaralım: Bir zar atımı asla ortadan kaldırmayacak rastlantıyı. Mallarme Şark ül Evsat Bakalım daha neler duyacağız... Dışişleri Bakanı Abdullah Gül geçenlerde Ankara'ya gelen İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom'a "ABD'nin vereceği yardım için arabuluculuk yapın bize yardımcı olun" demiş. Haberi Yeni Şafak gazetesinde İbrahim Karagül'ün sütunundan aldık. O da Londra'da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesinden aktarıyor. "Müebbet mahkûm çentik atmaz." Ozan Ayhan
<#comment>#comment> İstanbul Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacı Odası, Veteriner Hekimler Odası, ABD Başkanı Bush'a ortak bir mektup gönderdiler. Uzun mektubun sadece bir paragrafını aktaralım:
"... siz gözünüzü kırpmadan Iraklı silahsız insanları, kadınları, çocukları katlederken, onlar acı ve korku dolu gözlerini kendi halkınızdan gizlediğiniz esir askerlerinizin canlarına kıymadılar. Kabul edin ki, o esirler Iraklıların başlarına bomba yağdıran pilotlar ve çocuklarını öldüren askerlerdi. Ve pazar yerinde bombalarla parçalanan insan cesetleri daha yerlerinden kaldırılmamıştı. Bu durum sizde ve adamlarınızda ve generallerinizde biraz olsun utanma duygusu yarattı mı acaba?"
Bakalım Başkan Bush bu soruya ne yanıt verecek?
Bir zar atımı asla ortadan kaldırmayacak rastlantıyı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül geçenlerde Ankara'ya gelen İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom'a "ABD'nin vereceği yardım için arabuluculuk yapın bize yardımcı olun" demiş. Haberi Yeni Şafak gazetesinde İbrahim Karagül'ün sütunundan
- Dikkat ettim, dedi, bu katalogda Musa Anter ve Metin Göktepe hariç bütün isimler dinci ve aşırı sağcı terör örgütleri tarafından öldürülenler, sağ görüşlü ve dinci görüşe sahip olduğu için öldürülen tek insana rastlamadım.Bu tespit karşısında UMAG ne düşünüyor? UMAG Başkanı Güldal Mumcu sorumuza karşılık dedi ki:- Katalog terör sonucu kaybettiğimiz, hangi görüşte olursa olsun, tüm insanların anısına hazırlandı. Uğur Mumcu'nun hakkında yazı yazdığı kişileri öncelikli olarak aldık. Onun yanında terör cinayetlerinde sembol olmuş isimler seçildi... Her görüşten insan var... Kemal Kayacan da var içlerinde Çetin Emeç ve Gaffar Okkan da... Teröre binlerce insan kurban verildi. Elbet hepsini 36 sayfaya sığdıramazdık. Katalog son sayfada "Ve daha binlercesi..." sözleriyle tüm terör kurbanlarını anıyor... Başka anlamlar çıkartmak yersiz olur... Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG), terörde hayatını kaybetmiş insanların anısına bir katalog düzenledi. 36 terör kurbanının fotoğrafı ve kısa hayat hikâyesini içeren katalog Uğur Mumcu ile başlıyor Necip Hablemitoğlu ile bitiyor. Ertuğrul Özkök önceki gün Hürriyet'teki yazısında: Suriye geçmişte Apo'yu desteklemişti. Unutmuştuk..
<#comment>#comment> Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG), terörde hayatını kaybetmiş insanların anısına bir katalog düzenledi. 36 terör kurbanının fotoğrafı ve kısa hayat hikâyesini içeren katalog Uğur Mumcu ile başlıyor Necip Hablemitoğlu ile bitiyor. Ertuğrul Özkök önceki gün Hürriyet'teki yazısında:
- Dikkat ettim, dedi, bu katalogda Musa Anter ve Metin Göktepe hariç bütün isimler dinci ve aşırı sağcı terör örgütleri tarafından öldürülenler, sağ görüşlü ve dinci görüşe sahip olduğu için öldürülen tek insana rastlamadım.
Bu tespit karşısında UMAG ne düşünüyor? UMAG Başkanı Güldal Mumcu sorumuza karşılık dedi ki:
- Katalog terör sonucu kaybettiğimiz, hangi görüşte olursa olsun, tüm insanların anısına hazırlandı. Uğur Mumcu'nun hakkında yazı yazdığı kişileri öncelikli olarak aldık. Onun yanında terör cinayetlerinde sembol olmuş isimler seçildi... Her görüşten insan var... Kemal Kayacan da var içlerinde Çetin Emeç ve Gaffar Okkan da... Teröre binlerce insan kurban verildi. Elbet hepsini 36 sayfaya sığdıramazdık. Katalog son sayfada "Ve daha binlercesi..." sözleriyle
Peki, niye başkası değil de Reha Medin? Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dün düzenlediği basın toplantısında bu soruya inandırıcı yanıt veremedi. Söylediği;- Bürokrat arkadaşlarımız bakmış, değerlendirmiş, en iyi koşulları bu şirketin teklif ettiğine karar vermiş. Oysa, daha sonra salondaki Reha Medin'in kendi ağzından öğreniliyor ki, iş neredeyse doğrudan kendisine verilmiş. Sebep?-Efendim, buranın bir ticaret merkezine dönüştürülmesini teklif eden tek kişi benim de ondan... Fikrin sahibi ben olduğum için... - Acaba Tayyip Bey'le iş ilişkiniz oldu mu?-Tayyip Bey Belediye Başkanı'yken 7 bin konutun pazarlaması işini de ben yapmıştım. - Ya Ülker Grubu'yla ilişkiniz? - Gayrimenkullerinin değer tespitini yaptım. Bu iktidar ne ekonomide, ne iç ve dış politikada bir varlık gösteriyor... Öncelikli uğraşları devletin imkânlarını paraya dönüştürüp yandaşlarının cebine doldurmak... Ve Cumhuriyet'i aşındırmak... Bakalım nereye varacaklar? Milletvekili lojmanlarının ticaret merkezine dönüştürülmesi kararlaştırılmış... Adı, Türkiye Ticaret Merkezi olmuş... Pazarlama ve satış işi de "Reha Medin Emlak Hizmetleri" diye bir özel şirkete verilmiş. Dünyayla arandaki savaşımda dünyanın yanında ol.