Melih Aşık

<#comment>     Cumhurbaşkanı, komutanlar ve CHP liderinin Meclis Başkanı Arınç'ın davetine icabet etmemesine birçok köşe yazarı arkadaşımız tepki gösterdi.
     Bir meslektaşımız dün soruyordu:
     - Modern toplum projemiz bu mu? Kadınların evlerine hapsolacağı bir toplumu mu özlüyoruz?
     Soru yerinde.. Ancak bir başka muhatabı daha var.
     Eşini türban takmaya zorlayan Sayın Meclis Başkanı'nın ve o düşüncede olanların projesi nedir?
     Kadının modern yaşama katılması mı?

Kimdir Komitas?Paris'te yaşayan Ermeni gazeteci Raffi Hermonn'un yazdığına göre..."Kütahya'da doğmuş, 11 yaşında öksüz kalmış, kilise korosuna alınmış, Kudüs'e gönderilmiş, orada müziğe olan yeteneği fark edilmiş, Berlin'de müzik eğitimine yollanmış, sonraki yıllarda Anadolu'da müzik araştırmaları yapmış, binlere varan kaybolmaya yüz tutmuş şarkıyı ve ezgiyi özellikle Ermeni halk müziğini gün ışığına çıkartmış, onları kaynak alarak pek çok koro eseri bestelemiş, Berlin ve Leipzig'de tüm bunları uluslararası musiki otoriteleri önünde sunarak, başta Claude Debussy olmak üzere dünya müzik otoritelerinin beğenisini kazanmış, İstanbul'da 300 kişilik bir koro kurmuş, Türk Ocağı'nda dersler vermiş bir Osmanlı müzik adamı..."1915'te bir süre gözaltına alınmış, Halide Edip Adıvar, Mehmet Emin Yurdakul ve ABD Büyükelçisi Morgenthau'nun çabalarıyla serbest bırakılmış, ancak ruh sağlığı bozulmuş, Fransa'ya geçerek hayatını orada bir akıl hastanesinde noktalamış." (Konu sürecek...) Paris'te bugün ünlü Ermeni Müzisyen Komitas Vertabed anısına bir anıt açılıyor. Bu olayda canımızı sıkan anıtın kaidesine soykırımla ilgili sözler iliştirilmesi, düşmanlık üretilmesi, Ankara'nın ise bu tür

<#comment>     Paris'te bugün ünlü Ermeni Müzisyen Komitas Vertabed anısına bir anıt açılıyor. Bu olayda canımızı sıkan anıtın kaidesine soykırımla ilgili sözler iliştirilmesi, düşmanlık üretilmesi, Ankara'nın ise bu tür girişimlere sessiz kalmasıdır...
     Kimdir Komitas?
     Paris'te yaşayan Ermeni gazeteci Raffi Hermonn'un yazdığına göre...
     "Kütahya'da doğmuş, 11 yaşında öksüz kalmış, kilise korosuna alınmış, Kudüs'e gönderilmiş, orada müziğe olan yeteneği fark edilmiş, Berlin'de müzik eğitimine yollanmış, sonraki yıllarda Anadolu'da müzik araştırmaları yapmış, binlere varan kaybolmaya yüz tutmuş şarkıyı ve ezgiyi özellikle Ermeni halk müziğini gün ışığına çıkartmış, onları kaynak alarak pek çok koro eseri bestelemiş, Berlin ve Leipzig'de tüm bunları uluslararası musiki otoriteleri önünde sunarak, başta Claude Debussy olmak üzere dünya müzik otoritelerinin beğenisini kazanmış, İstanbul'da 300 kişilik bir koro kurmuş, Türk Ocağı'nda dersler vermiş bir Osmanlı müzik adamı..."
     1915'te bir süre gözaltına alınmış, Halide Edip Adıvar, Mehmet Emin

Yurttaşlar da o bilinçle yarın Ali Müfit Gürtuna'nın kapısına dayanıyor.Çünkü başka çare kalmadı.Mesele malumunuz... Anakent Belediyesi'nin "İstanbul'a 550 Yeni Eser" adlı tanıtım kitabında Kadıköy trafiğinin Moda'dan geçecek bir sahil yoluyla bu kavşağa ve oradan Kalamış'a bağlanacağı yazılı. Büyükşehir Belediye Başkanı Gürtuna, yazılı belgelere rağmen Moda sahiline otoyol yapılmayacağını söylüyor. Moda'da mimarlar, mühendisler, öğretim üyeleri ve halkın oluşturduğu Semt Girişimi haftalardır Müfit Gürtuna'yla görüşmek, kendisinden doğrudan bilgi almak çabasında... Ne var ki Gürtuna randevu taleplerine yanıt vermiyor. Öte yanda Kurbağalıdere'deki kavşak inşaatı etrafı duman ederek sürüyor.Moda Semt Girişimi son çare olarak yarın (perşembe) saat 11.00'de topluca İstanbul Anakent Belediyesi'ne gitme kararı aldı. Kavşak inşaatının durdurulması için toplanan binlerce imza Belediye'ye teslim edilecek. Gürtuna oralı olur mu? Anakent Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna "Kent Bilinci" adlı kitapçığa bizzat yazdığı önsözde yurttaşları "kenti sahiplenmeye ve korumaya" çağırıyor. TBMM Başkanı Arınç, "Terörün ilacı dindir" demiş. Peki dinci terörün ilacı ne? Tarık Aziz'in yatak

<#comment>     Anakent Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna "Kent Bilinci" adlı kitapçığa bizzat yazdığı önsözde yurttaşları "kenti sahiplenmeye ve korumaya" çağırıyor.
     Yurttaşlar da o bilinçle yarın Ali Müfit Gürtuna'nın kapısına dayanıyor.
     Çünkü başka çare kalmadı.
     Mesele malumunuz... Anakent Belediyesi'nin "İstanbul'a 550 Yeni Eser" adlı tanıtım kitabında Kadıköy trafiğinin Moda'dan geçecek bir sahil yoluyla bu kavşağa ve oradan Kalamış'a bağlanacağı yazılı. Büyükşehir Belediye Başkanı Gürtuna, yazılı belgelere rağmen Moda sahiline otoyol yapılmayacağını söylüyor. Moda'da mimarlar, mühendisler, öğretim üyeleri ve halkın oluşturduğu Semt Girişimi haftalardır Müfit Gürtuna'yla görüşmek, kendisinden doğrudan bilgi almak çabasında... Ne var ki Gürtuna randevu taleplerine yanıt vermiyor. Öte yanda Kurbağalıdere'deki kavşak inşaatı etrafı duman ederek sürüyor.
     Moda Semt Girişimi son çare olarak yarın (perşembe) saat 11.00'de topluca İstanbul Anakent Belediyesi'ne gitme kararı aldı. Kavşak inşaatının durdurulması için toplanan binlerce imza

- Müzeler Bağdat'tan beter yağmalanır...Acaba halkımız ve sivil toplum kuruluşları Bağdat'taki müze yağması kadar ilgilenecek mi konuyla? Kamu Yönetimi Reformu adı altında ana hizmetler belediyelere bırakılıyor. Laik eğitimin bu şekilde ruhuna fatiha okunacağını yazdık. Hürriyet'te Murat Bardakçı bir başka vahim gelişmeye dikkati çekti... Bu tasarı yasalaşırsa müze ve kütüphaneler de belediyelere bağlanacak... Müzeler müteahhit, emlakçı gibi meslek sahiplerinden oluşan belediye meclislerinden yönetilecek... Murat Bardakçı'nın kanaati: Saddam son anda "Ateşkes" demiş. Sanki çok ateş etti de... Haldun Ertem n binlerce zengin Rus, Antalya'da ev almak istiyormuş. Nereden nereye... Komünistler Moskova'ya derken onlar Antalya'ya geldi... Nahoş veda..! - Bu son programın olduğu için duygusal davranabilir, TRT'nin yayın ilkelerine aykırı şeyler söyleyebilirsin, yanıtını aldı. Kahroldu... Nazmi Kal, tam 33 yıldır TRT'de program yapıyor. Emeklilik yaşını 61'e indiren yasa ile ona da emeklilik yolu göründü... Nazmi Kal ekranlara dün gece, son 8 yılı canlı yayın olmak üzere tam 14 yıldır yaptığı "Ekonomi Dosyası" programı ile veda edecekti... Edemedi. Yayına bir gün kala kendisine,

Kamu Yönetimi Reformu adı altında ana hizmetler belediyelere bırakılıyor. Laik eğitimin bu şekilde ruhuna fatiha okunacağını yazdık. Hürriyet'te Murat Bardakçı bir başka vahim gelişmeye dikkati çekti... Bu tasarı yasalaşırsa müze ve kütüphaneler de belediyelere bağlanacak... Müzeler müteahhit, emlakçı gibi meslek sahiplerinden oluşan belediye meclislerinden yönetilecek... Murat Bardakçı'nın kanaati:
     - Müzeler Bağdat'tan beter yağmalanır...
     Acaba halkımız ve sivil toplum kuruluşları Bağdat'taki müze yağması kadar ilgilenecek mi konuyla?
     
     Saddam son anda "Ateşkes" demiş. Sanki çok ateş etti de...
     Komünistler Moskova'ya derken onlar Antalya'ya geldi...
     

Bu sütunda her gün kısa ve hoş esprilerini okuduğumuz Haldun Ertem'in kim olduğunu soruyor bir okurumuz. Efendim kendisinin coğrafi konumu ve işi de hayli esprili bir durum arz eder... Kendisi halen İngiltere'de lokanta yöneticisi olarak çalışmaktadır. Yolunuz Londra'nın Waterloo semtindeki TAS adlı lokantaya düşerse... Haldun Ertem'i orada mutfaktan kasaya veya o masadan o masaya koşarak müşterileri memnun etmek için ter dökerken görebilirsiniz. 40'lı yaşlardadır... Sabahları ilk işi internette gazeteleri okumak, peşinden oturup Açık Pencere'nin esprilerini yazmaktır. Haldun Londra'da yaşar ama Türkiye'yi doğrusu pek çoğumuzdan daha yakından izler. Olaylara birkaç satırla en güzel teşhisi koyar. Sorulduğunda esas mesleğinin gazetecilik olduğunu söyler... Ne var ki gazeteler gazetecilere her zaman onları yaşatacak paralar veremediğinden, Haldun gibi arkadaşlar bazen bu mesleği yaşam canbazlıklarıyla sürdürürler... Bu soylu meslektaşımıza tüm okurlar adına teşekkürlerimizi yolluyor, başarılarının devamını diliyoruz... Haldun'dan... götürmeli" demiş.Devamını getirelim: "Bu şekilde götürmek daha kolay olur..."***Türkiye'deki evlerin ancak yüzde 3'ünde internet varmış.Öyle olduğu 3