Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG), terörde hayatını kaybetmiş insanların anısına bir katalog düzenledi. 36 terör kurbanının fotoğrafı ve kısa hayat hikâyesini içeren katalog Uğur Mumcu ile başlıyor Necip Hablemitoğlu ile bitiyor. Ertuğrul Özkök önceki gün Hürriyet'teki yazısında:
- Dikkat ettim, dedi, bu katalogda Musa Anter ve Metin Göktepe hariç bütün isimler dinci ve aşırı sağcı terör örgütleri tarafından öldürülenler, sağ görüşlü ve dinci görüşe sahip olduğu için öldürülen tek insana rastlamadım.
Bu tespit karşısında UMAG ne düşünüyor? UMAG Başkanı Güldal Mumcu sorumuza karşılık dedi ki:
- Katalog terör sonucu kaybettiğimiz, hangi görüşte olursa olsun, tüm insanların anısına hazırlandı. Uğur Mumcu'nun hakkında yazı yazdığı kişileri öncelikli olarak aldık. Onun yanında terör cinayetlerinde sembol olmuş isimler seçildi... Her görüşten insan var... Kemal Kayacan da var içlerinde Çetin Emeç ve Gaffar Okkan da... Teröre binlerce insan kurban verildi. Elbet hepsini 36 sayfaya sığdıramazdık. Katalog son sayfada "Ve daha binlercesi..." sözleriyle tüm terör kurbanlarını anıyor... Başka anlamlar çıkartmak yersiz olur...
Suriye geçmişte Apo'yu desteklemişti. Unutmuştuk.. Amerika'nın peşine takılmak için bahane lazım olunca anımsadık.
Son satır...
AKP hükümetinin hazırladığı AB'ye uyum yasası taslağına göre her apartmanda ibadet yeri açılacakmış.
Bu madde Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı... Çünkü gecekondularda oturan pek çok vatandaşımız var...
10 ülke daha dün AB'li oldu... Biz yaya... Nurlu ufuklar... Parlak nutuklar... Aydınlık yarınlar... Milliyetçiler, muhafazakârlar, liberaller... Bayrak, ezan, din, iman... Serbest piyasa, hür teşebbüs, istikrar, huzur, kalkınma, refah... Özelleştirme, güzelleştirme, vatan, millet, sakarya...
Kıbrıs Rum Cumhuriyeti adam başına 16 bin dolar yıllık gelirle üye... Türkiye 2100 dolarla Avrupa'da nal toplamakta... Boş laflar, parlak yalanlarla akıp geçti en güzel yıllarımız... Bakıp bakıp da o maziye şimdi âh ederiz...
CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce'nin telefonu çaldı geçenlerde. Arayan hemşerilerinden biriydi;
- İyi günler sayın vekilim, ben Yalova'dan falanca.
- Ooo merhaba, nasılsın falanca?
- Karım bu sabah hastanede doğum yaptı, baba oldum, onu haber vereyim istedim.
- Ne güzel, ne güzel... Analı babalı büyür inşallah. Benim yapabileceğim bir şey var mı?
- Şeyyy, hastaneye bir çiçek gönderebilir misiniz acaba? Benimki böyle şeyleri çok sever de... Ayrıca benim de havam olur...
Ankaralı ünlü emlakçi Salim Taşçı' ya, milletvekili lojmanlarının ticaret merkezine dönüştürülmesini öngören projeyi soruyoruz. Yanıt;
- Proje, villalara dokunulmadan her sokağın konfeksiyon, mobilya, petrol, matbaa, beyaz eşya vs. şeklinde ayrı bir sektöre tahsis edilmesini öngörüyor.
- Akılcı mı?
- Siteler'deki kan ağlayan mobilya esnafı kalkacak, 360 bin dolar verip, bir vitrin bile yapamayacağı küçücük villaya taşınacak! Ya da oto tamircileriyle yanyana çalışan Kazım Karabekir Caddesi'ndeki oto yedek parçacısı esnaf orayı bırakıp da Oran'a gidecek. Bütün bunlar şehrin göbeğindeki Karum'da bile dükkânlar teker teker kapanırken olacak! Aklın alacağı iş mi? Reklam için El Sahaf'ı kullansalar bu iş gene olmaz.
- Doğru proje nedir?
- Yeşil alanları korumak koşuluyla konut için ya kat karşılığı müteahhitlere vermek ya da Akmerkez gibi 4 - 5 tane iş merkezi inşa etmek.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün dün bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı...
Projeye ilişkin hiçbir ön hazırlık ve inceleme yapılmadığını kaydeden Sinan Aygün, bu alanın tapu ve imar sorunu bulunduğunu, kat mülkiyeti bulunmadığını, kimsenin bu lojmanlara 400 bin dolar gibi astronomik bedel ödemeyeceğini ancak birkaç kişinin zengin edileceğini söyledi...
Milletvekili lojmanların ticaret merkezi oluyormuş. Zaten öyle değil miydi?
Başbakan Erdoğan hedef gözetmeden bütün medyayı ulusal birliği parçalamaya çalışmakla suçladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yaptığı açıklamada dedi ki:
"Demokrasi tarihimize bakıldığında bu tür çıkışların, işlerin iyi gitmediği dönemlere rastladığı görülmekte ancak iktidarları sorumluluktan kurtarmadığı da bilinmektedir..."