Okurumuz Banu Hanım pasaportunun süresini 1 yıl uzatmak için başvuru yapıyor. Vergi dairesine 80 milyon lira yatırması söyleniyor kendisine.
Okurumuz gidip parayı yatırıyor.
Peşinden emniyet müdürlüğüne giderek 600.000.- TL karşlığında iki adet form alıyor. Bunları doldurduktan sonra kendisinden pasaport bedeli olarak 45 milyon TL alınıyor. Sonra da yan vezneye "polise bağış" adı altında 15 milyon TL yatırıyor...
Okurumuzun dikkatini daha önce yatırdığı 45 milyon lira için belge verilmemesi çekiyor. Sebebini soruyor...
Aldığı yanıt:
- Biz bu parayı vergi dairesine veriyoruz; onlar bize makbuz vermedikleri için biz de size makbuz vermiyoruz...
Okurumuz kabaca hesap yapıyor. 1 milyon kişi pasaportunu uzatmak isterse ortaya kayıtsız (belgesiz) dolaşan bir 45 trilyon lira çıkıyor...
"Bu nasıl iştir çözemedim" diyor okurumuz...
Tayyip Erdoğan Fenerbahçe’deki krize el koymuş. Galatasaray ve Beşiktaş ne sevinmiştir...
Başkan Bush, baktı ki globalleşme önünde ciddi engeller, yerel protestolar büyüyor... Dünya zenginliklerini ABD’ye akıtmak için yeni bir yöntem deniyor: "Angloballeşme."
İmar bir ömür sürer, bombalamak bir dakika.
Başbakanlık Müsteşarlığı’na Danıştay 2. Daire üyelerinden Hüseyin Karakullukçu’nun getirileceğini gazeteler yazdı. Milliyet’in 16 Mart’taki haberinde Karakullukçu’nun Tayyip Erdoğan’ın yakın arkadaşı olduğu belirtiliyordu. Mehmet Bölük "El Tayyip" adlı kitabının genişletilmiş yeni baskısında Danıştay 2. Dairesi’nin Erdoğan’la ilgili davaları "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" kapsamından çıkarttığını anımsatıyor. Tayyip Erdoğan’ı bu karar büyük ölçüde kurtarmış. Nereden nereye?
ABD savaş sonrasında Irak’ın yeniden yapılandırılması için nasıl ve ne kadar katkıda bulunabileceğimizi sormuş. Anlaşılan sadece bir nabız yoklama. Üstelik sual formu 21 gün önce gelmiş. Ama bizimkiler heyecanlı... Milli Savunma Bakanı diyor ki:
- ABD’nin taleplerini karşılamalıyız. Masraflarını biz karşılayacak olsak bile olumlu yanıt vermeliyiz.
ABD’ye hizmet için cepten para da vereceğiz yani. AKP’nin ABD ile arasını düzeltmesi için fakir milletin cebinden haraç ödenecek... Ne âlâ memleket...
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı iki hafta önce Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’den alınarak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a bağladı?
Aralarında AKP milletvekili Cengiz Kaptanoğlu’nun da bulunduğu bir grup işadamı Deniz Nakliyat’ı 59 milyon dolara satın almış ancak parayı ödememişti. Söylentiye göre... Abdüllatif Şener ya borçlarınızı ödersiniz ya teminatlarınızı yakarım deyince armatörlerce Recep Tayyip Erdoğan’a baskı yapılmış ve Şener’in başı yenmişti.
Yeni haber..
Abdüllatif Şener Özelleştirme Yüksek Kurulu üyeliğinden de alınmış. Söylentiye göre bu kararın sebebi de Şener’in Kurul gündemindeki bazı kararlara imza atmaması... Kurul’un gündeminde Deniz Nakliyat’la birlikte 198 milyon dolar değerindeki Balıkesir SEKA’nın 1.1 milyon dolara Albayraklar’a satışı da bulunuyor.
Manzara vahim...
Ortada büyük yolsuzluk iddiaları var. Bakan Şener’in yolsuzluğun önüne geçmek istediği için kellesinin alındığı söyleniyor.
Bu konu iki haftadır bu köşe dahil çok çeşitli yerlerde yazılıyor.
Ortalık kapı duvar. Ne hükümet bir açıklama yapıyor, ne de yolsuzluk haberleri ve Şener’in görevden alınması kamuoyunda bir yankı yapıyor...
Halk kendi malının mülkünün hırsızlanmasıyla bile ilgilenmiyor.
Ölmüşüz ağlayanımız yok kısacası...
ABD’nin resmi bir kuruluşu olan "Barış Enstitüsü"nün yönetim kuruluna Daniel Pipis adlı İslam düşmanı getirildi.
Pipis "Barış bir tarafın ötekini savaş veya baskıyla mağlup etmesi sonucu tesis edilir" görüşünde olan bir zat.
Müslümanları hem İsrail hem ABD için çok tehlikeli görüyor...
Mütemmim bilgi: "www.antivar.com/justin"
***
Reuters ajansına göre Bağdat’taki yağmalamadan hayvanat bahçesi de nasibini almış... Hayvanat bahçesinden 300 hayvan kaybolmuş.. Ayılar, atlar, maymunlar, kuşlar, develer dahil... Geride kala kala hangileri mi kalmış?
Aslanlar ve kaplanlar... Onlara kimse dokunamamış tabii ki...