Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



28 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerden vatandaş kazançlı çıkacak mı bilinmez ama partilerin kazançlı çıkacağı kesin... Örneğin... AKP büyükşehir belediye başkan aday adaylarından 5'er milyar lira "rica edecek." Nüfusu 100 binin üzerinde olan illerdeki aday adaylarından 2'şer... 100 binin altında olan illerdekilerden 1'er milyar lira partiye "bağış" alacak... Yerleşim yerlerindeki nüfus düştükçe rakam da buna bağlı olarak 1.5 milyar, 1 milyar, 500 milyon diye devam ediyor.
Yok, ben belediye başkanı olmak istemiyorum, belediye meclis üyeliği bana yeter de artar, diyenler mi? AKP onlardan da aday adayı oldukları yerin nüfusuna göre 150 ile 500 milyon lira arasında para alacak.
CHP'de "tarife" biraz daha basit; büyükşehir aday adaylarından 5, şehirlerin aday adaylarından 3, ilçelerin aday adaylarından 1.5 milyar lira "tahsil edilecek." Bu partide daha küçük yerleşim birimlerindeki rakamlar da nüfusa göre 300 ile 500 milyon lira değişiyor.
Diyelim aday adayı oldunuz ama parti sizi seçmedi, havanızı aldınız. Peki yatırdığınız parayı geri alabilecek misiniz? Hayır, para partiye, o parayı bir yerlerden bir şekilde çıkarmak da size kalacak.
Türkiye'de 2 binden fazla belediyede ve yaklaşık 50 bin meclis üyeliği bulunduğuna göre... Her koltuk için ortalama 3 "hizmet eri" çıksa... Varın partilerin kasasına girecek parayı siz hesap edin...

İnsanın en büyük hatası şudur; kendini olduğundan büyük görmek ya da kendine hak ettiğinden az değer vermek...



AKP'nin örgüte verdiği "vücut dilini kullanma" dersinde, seçmene en fazla 50 santim yaklaşılması öneriliyormuş...
Yanlış... Bizim seçmen üstüne binen politikacıyı daha çok sever.

Mustafa Kiziroğlu, onca tehlikenin yaşandığı İstanbul Boğazı'nda kaza, yangın ve benzeri acil durum ihbarlarının "158" gibi tek bir numaraya yapılmasını öneriyor... Şu an sorumlu görünen makamları sıralıyor:
"Arama Kurtarma, Deniz Müsteşarlık, Sahil Güvenlik, Deniz Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gümrük Muhafaza, Sahil Sıhhiye, Deniz Polisi, Liman Başkanlığı, Kıyı Emniyeti vs..."
İlgili makam çok fakat kimsenin kafasında bir acil durum halinde başvuracağı makamın adı ve telefon numarası yok. Okurumuzun önerisi dikkate değer...

Napolyon Bonapart büyük bir imparatordu ama dehası onun parlak askerlik hayatını Rusya ve Waterloo bozgunlarıyla noktalamasını önleyemedi.
Bizim İmparator Terim de biraz öyle... İtalya'da bozguna uğradıktan sonra Galatasaray'da da başarılı olamadı. Bu başarısızlığını gizlemek için sürekli futbolcu harcıyor... Kimileri durumun farkında, takımın kolay kolay belini doğrultamayacak kadar tahrip edildiğini görüyor. Kimileri ise hâlâ uykuda, "Gelecek 10 yılın takımının kurulduğu"nu sanıyor...
Korkarız: Yarın çok geç olacak...

CHP, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için Ali Müfit Gürtuna'yı ikna etmeye çalışıyor. En azından bu tür haberler CHP tarafından yalanlanmıyor. Müfit Gürtuna bu haberleri AKP ile arasını düzeltmek ve bu partiden aday gösterilmek için kullanıyor. CHP, Gürtuna'nın bu haberleri kendi lehinde kullanmasına izin veriyor... Bir tür çaresizlik sergiliyor.
Acaba eski İstanbul Belediye Başkanı CHP Sivas milletvekili Nurettin Sözen bu olaya nasıl bakıyor? Dinliyoruz.
"Sayın Gürtuna düne kadar ANAP ve Refah Partisi'ndeydi. Kendisi olsa olsa muhafazakâr demokrat biri olur. Oysa CHP çağdaş, sosyal demokrat bir partidir. Ayrıca şunu da hatırlatmak isterim. Bu arkadaş halen Recep Tayyip Erdoğan' la birlikte beş altı davadan yargılanıyor. Yaklaşık bu kadar da kişisel davası var. Onu partiye almamız demek Recep Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlığının kaldırılmasına ve yargılanmasına artık onay vermeyeceğiniz anlamına gelir ki, bu da şimdiye kadarki söylemlerimizi inkâr etmek olur."
Bunlar bir tarafa... CHP, Ali Müfit Gürtuna'yla İstanbul seçimini kazanır mı? Söz yine Sözen'de.
"Sayın Gürtuna başarılı bir belediye başkanı değildir. Başkanlığı döneminde sadece belirli sermaye çevrelerine hizmet etti. Bana göre Sayın Gürtuna CHP'den aday gösterilirse partimizden kaçacak oylar onun getireceği oylardan çok çok daha fazla olacaktır."

CHP, AKP'nin aday göstermediği Gürtuna'yı İstanbul'dan Belediye Başkanlığı'na aday göstermeyi düşünüyormuş!
- Siyasetin fakirliği de böyle oluyor demek ki. İktidar partisinin eskittiğini kullanmak zorunda kalıyorsun.


Muş E Tipi Cezaevi'ndeki yakınlarıyla görüşmeye giden ailelerin kollarına Cezaevi İdaresi tarafından üst araması gerçekleştirildikten sonra "Terör" yazılı bir mühür basılıyormuş...
Bu ülkede insanları aşağılamak ve insan haklarını bir biçimde ihlal etmek şart mıdır?