Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Suni tatlandırıcı imal eden "Cargill"in kotası, bizim pancar üreticilerinin tüm itiraz ve tepkilerine rağmen daha geçenlerde hükümet tarafından yüzde 10dan yüzde 15e yükseltildi... Dolayısıyla pancardan şeker üretimi yüzde 15 daraltıldı.Çongarın haberinden anlaşıldığı kadarıyla ABD bu kotanın tamamen kaldırılmasını istiyor. Veya artırılmasını...Doğrusu pek yenir yutulur talep değil...Pancar ekimi ve şeker sanayiinden Türkiyede 5 milyon insan ekmek yiyor. Pancar, petrolden sonra katma değeri en yüksek ürün. Yapay tatlandırıcının ise katma değeri hemen hiç yok. Cargillin üretimi artırması daha çok sayıda Türk üretici ve işçisinin işsiz kalması ve fakirleşmesi demek...Ne var ki Türk işçi ve üreticisi ABDnin umurunda değil. Cargill ABDden ithal edilen mısırı işliyor. Ve dünya mısır üretiminin yüzde 38ini gerçekleştiren ABDnin derdi mısır stoklarını en hızlı şekilde eritmek...Türkiyenin çıkarlarını düşünen bir devlet adamının Cargillle ilgili isteğe olumlu yanıt vermesi mümkün değil. Bakalım Erdoğan, Busha ne diyecek? Başbakan Tayyip Erdoğanın Washington ziyareti öncesi Ankaraya gönderilen mesajları dün Yasemin Çongarın kaleminden okuduk... Peşin isteklerden biri "Cargillin sorunlarını çözün" şeklinde... Gerçek kitap bizim okuduğumuz değil, bizi okuyandır. WH Auden Başkan Bush, Başbakan Erdoğana, "Kıbrısta çözüm paketiyle gel" mesajı göndermiş. "Çözüm paketi" dediği "Hediye paketi"... Haldun Ertem Müjde... Satrançtaki hamlemiz başarıya ulaştı... Milli Eğitim Bakanlığından gerekli izin alındı... Kantinciler Odası Başkanı Vahap Osmanoğlu okul kantinlerine "En az iki satranç takımı alın" talimatını gönderdi. Satranç Hocası Ozan Çakır yardımcı oldu. Pragma şirketi standart ve uygun fiyatlı satranç takımları imal etti... İstanbuldaki okul kantinleri peyderpey satranç takımı satın almaya başladı. Hedef; her okul kantininde en az iki satranç takımı bulunacak. İstanbulda satrançsız okul kalmayacak... Darısı Ankara, İzmir ve diğer illerdeki okulların başına... Satranç tamam... AKP kimliğini "Muhafazakâr Demokrat" olarak tanımlamış! Tarık Minkari Hocaya sormuşlar... - 6 çocuğu olan mı dertsizdir, 6 milyarı olan mı?- 6 çocuğu olan.- Neden?- 6 çocuğu olan yedinciyi istemez ama 6 milyarı olan onu 60 milyar yapmak için yırtınır durur da ondan... - Muhafazakârlıklarını Cumhuriyetin ilkelerini muhafazada gösterseler ya... Başkan Bushun Tayyip Erdoğanın ABD gezisi öncesi sorunlarının çözülmesini istediği Cargillin adını biz son yıllarda duyduk. Meğer tarım ürünleri işleyen bu ünlü tekel ile ilgili baskıların hayli eski bir tarihi varmış. Eski Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Ahmet Özgüneş, dün gönderdiği notta anlatıyor:"... Ben 1984 yılında TMO Genel Müdürü oldum ve kısa bir süre sonra ciddi bir problemle karşılaştım. 1985 yılları başlarında rahmetli Başbakanımız Özal ABDye bir ziyaret yapmış ve Başkan Ronald Reagan ile görüşmesinde ortaya bir mesele getirilmişti. Başkan Reagan, Cargill şirketinin TMO ile bir anlaşmazlığı olduğunu ve bunun çözülmesini dilediklerini ifade etmişti. Rahmetli Özal Türkiye saatiyle gece 02.00de beni aradı, konuyu araştırmamı ve bir çözüm getirmemi istedi. Konu şuydu: Cargill ile TMO, 1970lerde Ecevit hükümeti zamanında anlaşmazlığa düşmüşler, konu Ankara mahkemelerine intikal etmiş, mahkeme Cargilli haklı bulmuş ancak küçük bir tazminata hükmetmişti. Cargill bu tazminatı almamış ve daha yüksek taleplerini sürdürmüştü. ABDyi arayarak durumu Başbakana arz ettim. Başbakan konunun mutlaka çözülmesi gerektiğini ifade ederek gerekli talimatları verdi. Hazırlanan bir Bakanlar Kurulu kararı ile Cargille takriben 4 milyon dolar tazminat ödendi.Evet... Cargillin 4 milyon dolarını koskoca ABD Başkanı o zaman mesele yapmış... Türkiyeye musallat olan bu firma hayli belalı... Cargill hatırası... Uğur Yılmazer anlatıyor... "Köprüde ilerliyoruz, önümüzde bir motorlu kurye. Plakasının altında çamurluk genişliginde bir plastik parça. Gişeye yaklaşınca kurduğu düzenekle bu plastik parça kalkıp plakayı kapatıyor ve bu adam OGS gişesinden kaçak olarak geçiyor." ***Bir başka gözlem... İETT otobüslerine biletsiz binenlere şoförler, normal bilet ücreti karşılığında kendi Akbillerini kullandırıyorlar. Her seferinde "normal bilet - Akbil" farkı kadar kazanç sağlıyorlar. Hasılatı artırmak için durak dışı yolcu da alıyorlar...Bu küçük cinlikler hoş değil... Ama insanların bu kadar küçük cinliklerden medet umar hale gelmesi de bir dram değil mi? m.asik@milliyet.com.tr Küçük dalavereler