ŞEKER FABRİKASI

7 Nisan 2022

Yıllarca ABD’de sürgünde yaşayan, ülkenin değerli aydınlarından Prof. İlhan Başgöz (1921-2021) Turhal Şeker Fabrikası’nda 1940 yılında iki ay staj yapar. Başgöz gözlemlerini “Gemerek Nire, Bloomington Nire” adlı kitabında anlatır:

“Turhal’da, başka adaylarla beraber iki ay şeker fabrikasının lojmanlarında kaldık;  ahır temizledik,  inek sağdık ve bir güzel beslendik. Kahvaltıda tereyağı, süt, reçel, zeytin, peynir… Bunlar benim soframı tek tek ziyaret eden yiyeceklerdi. Her hafta  fabrika sinemasında bir film, bedava. Bu şeker fabrikasını görene kadar devlet fabrikalarının ne olduğunu bilmezdim. Fabrikanın bütün işçileri, sıcak sulu, merkezden ısıtmalı evlerde yaşıyorlardı. Fabrikanın büyük bir çiftliği vardı. Çalışanlara süt, yoğurt, tereyağı, sebze ve meyve çok ucuza bu çiftlikten geliyordu. Bir spor kulübü, bir sinema salonu, bir de sağlık kliniği vardı. O klinikte Dr. Ceyhun Atıf Kansu doktor olarak çalışıyordu. Aklımda yanlış kalmamışsa bir de işçiler için ilkokulu vardı.

Yazının Devamı

MONTRÖ HEYECANI

5 Nisan 2022

Günümüzde Türkiye’ye bölgede büyük bir stratejik avantaj sağlayan Montrö Sözleşmesi’nin Atatürk’ü, ona protokol kurallarını unutturacak kadar heyecanlandırdığını bilir misiniz?

Cumhurbaşkanı Atatürk, o heyecan içinde, Başbakan İsmet İnönü’yü uğurlamak için iki kez Yeşilköy Havaalanı’na bir kez Haydarpaşa Garı’na gitmiştir.

İnönü 17 Haziran 1936’da İstanbul’a gelir. O gün Florya’da Atatürk ile uzun bir görüşme yaparlar.

Ertesi gün, yani 18 Haziran 1936’da, Atatürk, İsmet İnönü’yü Yeşilköy Havaalanı’na kadar aynı araçla giderek uğurlar.

İnönü’nün acilen gelişi, dört gün sonra (22 Haziran) başlayacak olan Montrö Konferansı ile ilgilidir.

Bundan sonraki İnönü ziyareti 13 Temmuz’da olur. Montrö’de bazı sorunlar çıkmıştır. Florya’da bu konu görüşülür. Atatürk, geceyi Florya’da geçiren İnönü’yü, 14 Temmuz 1936’da öğleden

Yazının Devamı

EVLENME TEKLİFİ

2 Nisan 2022

Bir evliliğin mutlu başlayıp mutlu sürmesi için evlenme teklifinin yapıldığı yer ve bunun biçimi de önemliymiş. Gençler bu konuda titizmiş. Facebook dostumuz Reyhan Pütün İstanbul’u gezerken Karadeniz kıyısındaki Riva’da gördüğü uygulamayı aktarıyor:

“Riva’da sahil kenarına ‘pleksiglas’tan yapılmış, çevresi renkli ışıklarla donatılmış şeffaf küreler kurmuşlar. Bu neyin nesidir diye sormak için sahile kadar indik. İçine iki koltuk, bir masa, masa üstüne iki kadeh konulmuş, yere iki üç yumuşak yastık serilmiş ve ucuz tarafından bir müzik sistemi kurulmuş evcikler. Evlenme teklifi yapılan yer olarak kiralanıyormuş. Hem teklifini yapıyorsun hem Karadeniz’in hırçın dalgalarını seyrediyorsun. Bir buçuk saati 1.500 TL imiş. Şeffaf kulübe 60.000 TL’ye mal oluyormuş. ‘Bugün beş kişi var sırada abi’ dedi kulübenin işletmecisi delikanlı. Yani on günde masrafı çıkarıyor, on bin TL de artı yazıyor, yurdum insanın müthiş buluşları karşısında hayretler içinde kalıyoruz.”

NOT

Yazının Devamı

SIRADAKİ ÇİN!

31 Mart 2022

ABD’nin yeni ulusal savunma stratejisini Pentagon hafta başında Kongre’ye gönderdi. Yeni stratejide ABD’nin karşı karşıya olduğu bir numaralı “tehdit” olarak Çin belirtiliyor.

Şu sırada gözler Rusya-Ukrayna savaşında. Tahminler o ki Rusya bu savaştan ne askeri ne siyasi yönden galip çıkamayacak. Dış politika uzmanı Prof. İlhan Uzgel, Putin için geleceği şöyle özetliyor:

“Putin bu hamlesiyle Batı’ya, NATO’ya can suyu vermiş oldu. Şu anki tabloya göre planladığı her şey ters sonuç verdi.

Putin bu savaşı kazansa da kazanmasa da artık iktidardan düşünceye dek yaptırımlar tam olarak kalkmayacak. Bundan sonra Batılı bir lider Putin ile görüşmeyecek. Putin yönetimi içeride daha baskıcı olacak. Avrupa Konseyi’nden çıkan karar sonucu Rusya’nın Batı bağı iyice azalacak. Yalnızca Doğu Avrupa ülkeleri değil, Batı Avrupa halkları da NATO’ya daha sıkı sarılacak, Avrupa’da NATO’nun ne kadar önemli bir savunma örgütü olduğu söylemi güç kazanacak.”

Ve anlaşılıyor ki Rusya’nın

Yazının Devamı

ARADAKİ KAÇAK

29 Mart 2022

Okurumuz Semih Kalkanoğlu yazıyor:

“Adana’da, Antalya’da çiftçiden kilosu 2 liraya alınan bir kilo kabak evimdeki soframa 25 liraya geliyor. Üreticiden kilosu 3 liraya alınan bir kilo domates evimdeki soframa 15 liraya geliyor. Üreticiden kilosu 4 liraya alınan patlıcan, evimdeki soframa 35 liraya geliyor.”

Semih Bey ayrıntılı hesap yapmış. Bir kilo kabağın taşıma masrafını, aracı kârını üzerine koymuş. Bir kilo kabak evimize 7 liraya ulaşıyor. Peki, neden 25 lira? Aradaki 18 lira kimlerin cebine gidiyor?

İşte bunun sırrı yıllardır çözülemiyor!

Yıllardır yeni hal yasası, üreticiden tüketiciye doğrudan pazarlama, kooperatifleşme gibi masallar dinleriz. Bunlar bir türlü gerçekleşmez. Çünkü üretici ve tüketici örgütsüzdür. Aracı-tefeci takımı örgütlüdür, siyaset üzerinde etkilidir.

Bir başka soru. Neden yeni bir tarım planlaması yapılmaz? Örneğin, neden İstanbul Ankara gibi illerin çevresindeki  topraklar daha çok sebze tarımına ayrılmaz? Geçmişte İstanbul’un ihtiyacı İstanbul

Yazının Devamı

Eşit Hikâyeler

26 Mart 2022

Kadınların ve kız çocuklarının daha güçlenmesi... Eski alışkanlıkların, inançların, geleneklerin yontulması...

Kadınların günlük hayata eşit bireyler olarak katılması...

Toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması... Milliyet gazetesi bu hedeflerin gerçekleşmesi için Birleşmiş Milletler iş birliğiyle proje ve kampanyalar düzenliyor. Geçen cuma günü de bu çabaların parçası olarak “Eşitlikçi Hikayeler Zirvesi”ni gerçekleştirdik.

Zirvede teknoloji, girişimcilik, kültür - sanat, spor gibi alanlarda başarılı olan kadınların deneyimleri paylaşıldı.

Bendeniz iş hayatında kadın farkını çok yakından gözlemledim. Biz erkekler çabuk sinirleniyoruz. Bir sorun ortaya çıktığında çatışmacı kişiliğimiz öne geçiyor, güce dayalı yaklaşımlara başvuruyoruz. Sinirlenmek çoğu kez yanlış kararlar almamıza yol açıyor. Kadınlar sorun ortaya çıktığında güçlerini değil zekâlarını kullanıyor. Olaya birkaç adım geriden bakıyor. Sakin ve iki taraflı düşünüyor. Fikirlerini sorduğunuzda da

Yazının Devamı

Soygun rekoru!

24 Mart 2022

Sessiz sedasız bir dünya rekoru kırdık. İki genç, bir bankadan tam 16 milyar lira çekerek hesaplarına geçirdiler, yaklaşık 700 bin lirasını harcadıktan sonra tesadüfen yakalandılar.

Haberi Hürriyet’te Musa Kesler imzasıyla okuduk...

İnanamadık... Telefon açıp Musa’dan ayrıntılarını öğrendik.

Biri diş atölyesinde, öteki benzincide çalışan iki kardeşten Emre Gezer polis ifadesinde olayı anlatıyor:

“Banka hesabımda para kalmamıştı. Hisse senedi hesabından ‘para çek’ yazan menüden para çekmek istedim. Miktar yazma kısmı çıktı. Kafama göre miktar yazdım. Her yazdığım miktar mevduat hesabıma geçiyordu. 60-70 kez bu işlemi tekrarladım. Her defasında talebim gerçekleşti. Hesabımda 16 milyar lira para birikti. Bu paralarla hemen cep telefonu aldım. Ardından bir galeriden BMW almak için 300 bin lira havale yaptım. ATM’den 40 bin lira nakit çektim. Durumu aile büyüklerimize anlattık. ‘Akrabamızdan, komşulardan kimin borcu varsa bize gelsin’ dedik. Borcu olan veya ekonomik durumu iyi olmayan akrabaların hesaplarına

Yazının Devamı

Zoraki kurultay!

22 Mart 2022

İktidar tarafından Meclis'e sevk edilen yeni Siyasi Partiler Kanunu'nda şöyle bir madde yer alıyor.

“Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, parti tüzüğünde belirtilen süreler içerisinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defadan fazla ihlal etmemiş olma koşuluyla seçime katılma hakkını muhafaza eder.”
CHP’nin muhalif kanadından Yılmaz Ateş, bu maddenin öncelikle CHP'yi ilgilendirdiğini söylüyor ve şu açıklamayı yapıyor:

“Bu teklif yasalaşırsa CHP’nin ilçe, il ve genel merkez kongrelerini yapmadığı takdirde seçimlere giremeyeceği kesinlik kazanmaktadır. Burada ‘ihmalden’ kastedilen, yönetimlere verilen kongreleri bir yıl uzatma yetkisidir. AK Parti ve MHP Kovid-19’a rağmen kongrelerini zamanında yaptılar. CHP ise 2020’nin Şubat ayında yapılması gereken kurultayını Kovid’i sebep göstererek, 2022 Temmuz’unda yapması gereken kurultayını da “iktidarın baskın seçim yapacağı” varsayımıyla erteledi. Baskın seçim ihtimali ortadan kalktığına göre, partimizin

Yazının Devamı