Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı’nın en az üç çocuk talebi yeni değil..
Yıllardır söylüyor ama doğurganlık hızı artmıyor..Yerinde de saymıyor, düşüyor..
Şöyle söyleyeyim; 1990’lı yıllarda
üç çocuk seviyesindeydi, iki çocuğa indi..
Şimdilerde 2.03..
Cumhurbaşkanı üç olmasını istiyor..
İstediği için de fırsat buldukça gündeme taşıyor.. Geçen hafta ‘Zürriyetimizi artıracağız’ diye konuyu açtı..
Yani soyumuzu sopumuzu..
Şöyle dedi; ‘Neslimizi çoğaltacağız, nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayış
içinde olamaz’
Doğum kontrolünün İslam’da yerinin olup olmadığı ayrı mesele..
Erdoğan’ın da danıştığı, fikirlerine önem verdiği Prof. Hayrettin Karaman doğum kontrolünün caiz olduğunu söylemiş..
Neyse, konumuz bu değil..
***
Konumuz şu.. Doğum kontrolü,
nüfus planlaması bir ülke için
gerekli mi değil mi?
Nüfus artışı meselesi hayatımıza 1960’lı yılların ilk yarısında girdi.. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’na
(1963-67) giren resmi görüş şöyleydi:
***
‘Hızlı nüfus artışı milli gelirdeki artış hızının önünde gittiği sürece, ekonomik gelişmenin bir ölçüsü olan kişi başına gelir artışını yavaşlatacaktır. Hızlı artış, kişilerin yaşam düzeylerini yükseltecek olan ekonomik yatırımlar yerine hızla artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayacak demografik yatırımlara yönelecektir’
***
Resmi görüş böyleydi ama tabii ki isteyen istediği kadar çocuk sahibi olacaktı..
Hiçbir zaman Çin gibi yasal sınırlama düşünülmedi..
Ama vakıflar kanalıyla az çocuk teşvik edildi..
60’lı, 70’li yıllarda hızlı nüfus artışı, Anadolu’nun o artı beslemedeki yetersizliği, iş imkânlarının sınırlı olması büyük göçe neden oldu..
Doğu Anadolu, Güneydoğu, Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu, hatta
Ege İstanbul’a akın etti..
O göç dalgasıyla birlikte..
İşsizlik kavramı hayatımıza girdi.. Doğum kontrolü gündeme geldi..
***
Bu işin önemine işaret edenlerin başında rahmetli Vehbi Koç geliyor..
Vehbi Koç’a göre.. 1970’li yıllarda Türkiye’nin gelişmesini geciktiren, ekonomik büyümesini engelleyen en önemli sorunlardan biri hızlı nüfus artışıdır.
Vehbi Koç’a göre.. Hızla artan nüfus karşısında konut, okul, hastane ihtiyacı yetmiyor. Bu bakımdan nüfusumuzun kalkınmamızla ahenkli bir şekilde artması gayemiz olmalıdır.
***
Vehbi Bey bu anlayışla.. 1984 yılında Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’nı kurdu..
Kendini bu meseleye adadı..
Çok önemli çalışmalar yaptı..
1994 yılında ‘dünya nüfusunu önleme’ konusundaki yaptığı çalışmalardan
dolayı BM’den ödül aldı.. Ödülünü Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Boutros Ghali verdi...
***
Şuna da dikkatinizi çekerim..
Koç Holding’in ürünlerine bakın.. Sadece Arçelik markasını düşünün yeter.. Nüfus artışı en çok Vehbi Koç’un işine gelirdi..
Ama o tam tersini düşündü.. Hızlı nüfus artışının tehlikelerine dikkat çekti..
***
Gelelim sadede..
Tayyip Erdoğan, Vehbi Koç gibi düşünmüyor.. Tam tersini savunuyor..
Merak ediyorum..
Vehbi Bey yaşasaydı.. Cumhurbaşkanı’nın doğum kontrolüne karşı çıkan sözlerini duyunca ne derdi?
İyi pazarlar..