İktidar partisi teklifini sundu..
Top MHP’de..
İlk bakışta, sürpriz yok.. Üç yıl önce Meclis Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri teklifin benzeri..
Kuvvetler ayrımı değil..
Kuvvetler uyumu hedeflenmiş..
Denge de denetim de gözetilmemiş.. Daha doğrusu, denetim kaldırılmış.. Yasama, yürütmeyi denetleyemiyor..
Bakanlar Meclis’e karşı sorumlu değil..
Cumhurbaşkanı da değil.. Ne bakanlar için ne de cumhurbaşkanı için gensoru verilebiliyor..
Yasama yürütmeye zinhar karışamayacak.. Cumhurbaşkanı seçilen ekibini kuracak, sorgusuz sualsiz beş yıl ülkeyi yönetecek..
Meclis ne yapacak?
Meclis yasa yapacak.. Yapmazsa ne olur?
Olmaz ya.. Meclis ayak sürterse!.
Kendi bilir!.
Çünkü bu olasılık da düşünülmüş, cumhurbaşkanı kararnamesi bunun için..
Cumhurbaşkanı şimdiki KHK’lar gibi kanun hükmünde kararnameler çıkararak yasamanın görevini de üstlenecek...
Yani yasamayı baypas edebilecek..
Yasamayı işlevsiz hale getirebilecek..
İktidarın önerdiği model bu..
***
(Hemen somut iki örnek vereyim..
İktidar partisi belediyelere kayyum atamayı yasa teklifi olarak Meclis’e getirdi.. Muhalefet itiraz edince geri çekti..
Daha sonra OHAL’e dayanarak KHK olarak çıkardı..
Yürütme yasa çıkardı..
Yürütme yasamayı baypas etti..
Bir başka örnek.. İktidar partisi rektör seçimini kaldırmak istiyordu.. Meclis’e getirdi.. Muhalefet karşı çıkınca geri çekti..
Yine OHAL’e dayanarak KHK olarak seçimi kaldırdı..
Kenan Evren usulüne döndü..)
***
Top MHP’de dedik.. Gelelim bu kısma..
MHP’nin hangi maddeleri kabul edeceği, hangi maddelere itiraz edeceği henüz belli değil..
Mesela.. Sistemin omurgası olan cumhurbaşkanı seçimiyle milletvekili seçiminin aynı anda yapılmasını kabul edecek mi?
Ederse, sistemin adı farklı olur..
Etmezse, iki seçim ayrı tarihlerde yapılsın diye ısrar ederse, sistemin adı farklı olur..
***
Mesela.. Cumhurbaşkanına yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi verilmesini kabul edecek mi etmeyecek mi?
Ederse sistemin adı farklı olur..
Etmezse sistemin adı farklı olacak..
Uzatmayalım.. Böyle çok madde var..
Top MHP’de, sistemin adını MHP koyacak..
Doların ateşini ne söndürür?
Dolar aldı başını gidiyor.. 3.3’ü geçti.. 3.5 gideceğe benziyor..
Doları kim durdurabilir?
Veya ne olursa dolar gerisin geriye gider..
Mesela başkanlık sistemine geçersek dolar 1.5’lere, 1.1’lere döner mi?
***
Biliyorsunuz.. Sekiz yıl önce dolar 1.15’ti..
Bir dolar bir lira olur mu tartışması yapılıyordu..
Bir doların bir lira olacağı iddia ediliyordu..
***
2011’de doların önlenemez yükselişi başladı.. 2013’te iki lirayı aştı, 2015’teki faiz tartışmalarıyla çileden çıktı.. Yürüdü gitti..
Şimdilik 3.3..
***
Başbakan size ne dolardan; iner de çıkar da diyor ama hayatımız dolar..
Köprü fiyatları, otoyol fiyatları dolarla açıklanıyor..
35 dolar artı KDV gibi..
4 dolar artı KDV gibi..
Benzin fiyatını da mazot fiyatını da döviz kuru belirliyor..
Tohum ithal, gübre ithal…
Yem ithal, saman ithal..
Bu sebeple bize ne dolardan diyemiyoruz..
***
Geçtim köprü fiyatını..
Nohut 10 lira oldu..
Neden?
İthal de ondan.. Nohut bile ithal.. Dolar 3’ü geçince nohut 10 TL oldu..
***
Sormaya devam edelim..
Mesela, AB ile ipleri koparsak, referanduma gidip biz vazgeçtik dersek, dolar 1.1’lere iner mi?
Mesela, idamı getirirsek.. Dolar kaç para olur?
Sorum şu.. Doların ateşini ne söndürür?
İsrail ezanı yasaklarsa elçiyi çekecek miyiz?
İsrail ile Türkiye arasında ilişkiler normalleşirken..
İki başkent altı yıl sonra birbirlerine büyükelçiler gönderirken..
Tam işler yoluna girmişken..
O ne?
İsrail Meclis’i ezanı yasaklamayı görüşüyor..
Neymiş; gürültü kirliliği yaratıyormuş..
***
Başbakan Netanyahu yasa teklifini desteklediğini açıklamış..
Yasa çıkarsa..
Ezan yasağı getirilirse..
Ankara ne yapacak?
Tepki gösterecek mi? Tel Aviv’i protesto edecek mi? Büyükelçisini geri çekecek mi?
Bekleyelim, görelim..
