SARAY’DAN KÖŞK’E ‘SON KARAR’ MESAJI

Gazetelerde yer alan haberlere bakılırsa Cumhurbaşkanı ile Başbakan belli isimler üzerinde anlaşamıyormuş..

Bu sebeple kabine pazartesiye kalmış..

Cumhur-başkanı’nın bazı isimlere çekincesi varmış..

Başbakan, bazı isimlerle çalışmak istemiyormuş..

Sıkıntılı bi durum varmış..

Doğru mu?

Doğru..

Haber, ‘Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasına nifak sokma çabası’ithamıyla örtbas edilemeyecek kadar doğru..

Nerden mi biliyorum?

Cumhurbaşkanı açıkladı..Cumhurbaşkanı geçen akşam TV’den Başbakan’a mesaj yolladı..

Doğrudan Başbakan’a.. Adrese teslim..

Bizlere de hükümetin nasıl kurulması gerektiğini anlattı..

***

Dedi ki..

- Başbakan kendine göre bir çalışmasını yürütecek. Bu hazırlıkları sunduktan sonra bizler kendisiyle bazı şeyleri paylaşırız, paylaşmayız ama bu arkadaşların kahir ekseriyeti tanıdığımız, bildiğimiz insanlar..

- Başarılı kabinenin oluşması için Cumhurbaşkanı, Başbakan ortak hareket etmesi, ortak bir çalışma yapması lazım..

- Cumhurbaşkanı başka telden çalarsa, Başbakan başka telden çalarsa o zaman biz bir netice alamayız.

- Bizim burada senkronize olmamız çok önemli..

***

Cumhurbaşkanı’nın senkronize kelimesini seçmesi önemli..

Uyumlu olmanın ötesinde..

Eşzamanlı olma, birlikte hareket etmehali söz konusu..

***

Eskiden Cumhurbaşkanı’ndan, Başbakan’dan söz edilirken zaman zaman Köşk ve Konuttabirleri kullanılırdı..

Köşk Cumhurbaşkanı’nı..

Konut Başbakan’ı simgelerdi..

Konut, Köşk..

Köşk, Sarayoldu.. Artık bu tabirler kullanılıyor..

O halde şöyle diyebiliriz; Saray Köşk’e diyor ki; çalışın, hazırlık yapın ama son kararı ben veririm..

Çift başlı, tek başlı

Çok değil, yakın gelecekte bu konu da açılacak..

Cumhurbaşkanı, başkanlığı gündeme getireceğini açıkladı.. Sistem krizi olduğunu söyledi..

Kriz dediği ne?.

Saray’a göre, çift başlı yönetim modeli..

2016’nın konusu, tartışması bu.. Saray da tartışılsın istiyor..

***

Çift başlılık Türkiye’nin gündemine ilk defa gelmiyor.. Hatırlayın; 2012 yılında Anıtkabir’e yürüme k isteyenlerin önüne barikat kurulmuştu.. 11. Cumhurbaşkanı Gül devreye girmiş, barikatı kaldırmıştı..

Dönemin Başbakan’ı Erdoğan sert tepki göstermişti..

‘Devlette iki başlılık olmaz. Bu ülkeyi bu güne kadar çift başlı bir sistemle yönetmedik’demişti..

Anayasa’ya göre yetkinin Başbakan’da olduğunun altını çizmişti..

***

Anayasa aynı Anayasa.. Şikâyetçi olan aynı kişi..

Ama Cumhurbaşkanı olarak!.

Faizler inecekmiş! Ama nasıl?

Cumhurbaşkanı ineceğini söyledi.. Borçlanma faizinin daha önce yakalanan tarihi alt seviyeye, yani yüzde 4.6’ya yaklaşması gerektiğine işaret etti..

Yatırım için şart..

İstihdam için şart..

Rekabet için maliyetin düşürülmesi lazım..

Hepsi doğru da, bu nasıl olacak?

Şartlar oluşmadan Merkez Bankası faizi indirdim deyince faiz iner mi? Para başka yere kaçar mı? Döviz patlar mı?

Soru çok..

***

Cumhurbaşkanı büyüme hedefi de koydu.. Yüzde 5 ila yüzde 7 gibi büyümeyi yakalamadan hedefe ulaşamayız..

Bu da doğru.. Doğru da ne yapmalıyız?

Belli.. Katma değeri yüksek ürünlere yönelmeliyiz..

Bunun yolu da eğitimden geçiyor..

Eğitimde ne haldeyiz? Bilgi değeri yüksek, sorgulayan gençler yetiştiriyor muyuz?